Büyük stratejiler, olağanüstü güçlükler

MURAT GÜZEL / Açık Görüş Kitaplığı
22.04.2017

‘Büyük Stratejinin Oluşumu’ isimli kitaptaki makaleler, işe yarar büyük stratejiler geliştirmeye çalışan büyük devletlerin başarılarını ve hatalarını inceliyor. Halihazırdaki büyük stratejiyi oluşturma, dünyadaki gerçeklerin fiili kalıplarına uyumlu hale getirme ve büyük stratejilerin yaşadığı olağanüstü güçlükler konusunda okurları bir anlayış sahibi kılmaya uğraşıyor.


Büyük stratejiler, olağanüstü güçlükler

Yeni bin yılın başlangıcında, 2001’de dünya ekonomisinin neredeyse sembolleri olarak ikiz kulelere gerçekleştirilen ve literatüre artık 9/11 şeklinde kodlanan El Kaide’nin uçak saldırılarının ardından, hemen hepimiz bir şekilde uluslararası ilişkiler, bölgesel ve küresel gelişmeler karşısında basit tepkilerden karmaşık düzeylere ulaşan fikirlere kadar bir dizi tavra sahip olmak mecburiyetinde hissettik. Bu saldırılardan iki yıl sonra, 2003’te Irak’ın ABD ve koalisyon ortakları tarafından işgaliyle birlikte küresel sistemde sorunlar çözülmek yerine daha da artıp çeşitlendi.

Süreçte ulusal düzeyde ya da uluslararası planda itibar kazan birçok strateji enstitüsü ve araştırma merkezi kuruldu, popülerlik kazandı. “Strateji” kavramı gündelik konuşmalarımızda, siyasi müzakere ve tartışmalarda neredeyse asla vazgeçilemeyen kavramlardan birine dönüştü. Peki, ama strateji ve dahası büyük strateji nedir? Büyük stratejileri kim (hangi devletler/özneler), nasıl oluşturur? Bu stratejilere kim, hangi gerekçelerle dahil edilir?

Başarılar ve hatalar

Başarılı bir büyük stratejide hükümetler ve liderlerin kısa ya da uzun vadeli tehlikelere karşı kendi yurttaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamaya dönük yollar çizdiklerini, gelişen olaylara verilmesi zorunlu anlık tepkilerin ötesinde bu olayların denetimini öngören, bu olayları kendi siyasal hedef ve ufkuna göre çekip çeviren tedbirleri devreye sokan bir bakış açısını sahiplendiklerini görürüz. Silahlı kuvvetleri, ekonomik kaynakları, diplomatik ve kültürel ilişkileri; son dönemlerde sürekli gündemimizde olan kavramlarla söylersek, sahip oldukları gerek “sert”, gerekse “yumuşak” tüm güçleri belli bir insicam ve denge halinde kullanarak geliştirilen politikalara, bu politikaların ardındaki fikirler demetine strateji demekteyiz.

Türkçe’ye Büyük Stratejinin Oluşumu adıyla çevrilen kitapta siyaset, diplomasi ve savaş konularında uzman isimler tarafından yazılmış makaleler, büyük stratejinin farklı boyutlarını çeşitli tarihi örnekler aracılığıyla irdeliyor. Kitaptaki makaleler, işe yarar büyük stratejiler geliştirmeye çalışan büyük devletlerin başarılarını ve hatalarını inceliyor. Hali hazırdaki büyük stratejiyi oluşturma, değiştirme ve dünyadaki gerçeklerin fiili kalıplarına uyumlu hale getirme ve büyük stratejilerin yaşadığı olağanüstü güçlükler konusunda okurları bir anlayış sahibi kılmaya uğraşıyor.

[email protected]

Büyük Stratejinin Oluşumu W. Murray-R. H. Sinnreich-J. Lacey çev. Erhan Baltacı Avangard, 2017

Kûtulamâre’de esir düşen İngiliz subayın hatıraları

Yüzbaşı Edward W.C. Sandes, I. Dünya Savaşı’nda Basra Körfezi’nden çıkıp Irak içlerine ilerleyen General Townshend yönetimindeki 6. Hint Tümeni’nde köprü istihkâm birliğinin komutanıydı. 1915’teki Selman-ı Pak yenilgisiyle İngiliz ve Hintli askerlerden oluşan 6. Tümen, Kûtulamâre kasabasına sığındı. Kuşatmadan kurtulamayan Townshend ve ordusu teslim olmak zorunda kaldı. Hatıratında  Sandes, kuşatma altındaki kasabada yaşananları, çekilen sıkıntıları, kasabanın Arap ahalisi ile olan münasebetlerini, Türklere nasıl teslim olduklarını çarpıcı bir dille anlatırken, cephenin diğer tarafındaki bir İngiliz subayının gözünden tarihimizin en önemli zaferlerinden birisine tanıklık etmemizi sağlıyor.

Kuşatma Ve Esaretin Adı Kûtulamâre, E. W.C Sandes, Yeditepe, 2017

Modern yerleşim, altyapı ve devletdışı mekanlar

Altyapı dediğimiz şey şehirleri kontrol eden yeraltındaki kablo ve borulardan ibaret değildir. Dört bir yanımızdaki mekânları gizliden gizliye belirleyen kurallardır aynı zamanda: Serbest ticaret bölgeleri, akıllı şehirler, banliyöler ve alışveriş merkezleri gibi. Devletdışı Güç bu mekânı kontrol eden yeni güçlerin haritasını çıkarıyor. Kitapta mobil telefonlardan, “serbest bölge” paradigmasına varıncaya kadar hayatımıza en çok etki eden altyapı alanları inceleniyor. Modern habitatımızın betonuna, fiber optik kablolarına gömülü devletiçi ve devletdışı güçlerin bağlantı noktalarını ifşa eden Keller Easterling sonuç bölümünde bu iktidara direnme yolları üstüne düşünüyor.

Devletdışı Güç, Keller Easterling, çev. Şahika Tokel, Metis, 2017