PKK’nın emekçi cinayetleri

Tarkan Zengin / Çalışma Hayatı Uzmanı
9.09.2017

Son aylarda terör örgütü PKK’nın işçi ve öğretmenler başta olmak üzere sivil katliamları artırdığı görülüyor. İsminde “işçi” kelimesi taşıyan terör örgütü sistematik bir işçi kıyımı yapıyor.


PKK’nın emekçi cinayetleri

Bu saldırılar tesadüf değil planlanarak işlenen cinayetler. Bölgeyi kalkındırmak için yapılan yolları inşa eden işçiler, çocuklara eğitim veren öğretmenler, sağlık hizmeti veren sağlıkçılar terör örgü-tünün hedefinde. Velhasıl bölgenin ihya ve inşasına katkı sağlayan herkes hedef alınıyor. Terör örgütü, sözde adlarına mücadele ettikleri yoksul halk çocuklarını öldürüyor. Emek ve alın teri gibi kavramları “heval” devşirmek için kullanan örgüt emekçileri katlediyor. Emek kavramını araçsallaştıran ideolojik yapılar ve sendikalar ise ne yazık ki katil PKK olunca üç maymunu oynu-yor.   

Hatırlar mısınız bundan yaklaşık 2 yıl önce 11 Eylül 2015’te Diyarbakır’da bir çorbacı taranmıştı. Çorbacıda çalışan 22 yaşındaki Şeyhmus Sanır hayatını kaybetmişti. Bir Kürt genci ekmek kazanmak için çalıştığı işyerinde Kürtlerin hakkı için mü-cadele ettiği yalanını söyleyen bir örgüt tarafından katledilmişti. Şeyhmus bir ay önce askerden gelmişti. Kim bilir nasıl hayalleri vardı? Kör bir kurşunla değil planlı bir cinayetle hakka yürümüştü. PKK’nın katliamlarına kör ve sağır olan sözde insan hakları örgütleri, sözde emek örgütleri ve Avrupa Birliği Şeyhmus’u hiç gündemlerine almadılar. “Katil devlet” sloganını sık kullanan bazı sendikalar Şeyhmus’a şehit, olayın failine katil d(iy)emediler. AB ilerleme raporlarında gazeteci kılıklı ajanlara yer verenler Şeyhmus’tan bahsetmedi. Şeyhmus’un ayakkabılarını müzelerine koymak isteyenler olmadı. Şeyhmus, Yunus Emre’nin “Bir garip ölmüş diyeler” diye başlayan dizelerinde olduğu gibi garip olarak hakka yürüdü.

Şehit öğretmenlerimiz

Terör örgütü son iki ayda onlarca emekçiyi katletti. 9 Haziran’da Batman Kozluk’ta PKK’lı hainler müzik öğretmeni Şenay Aybüke Yalçın’ı şehit ettiler. Aybüke öğretmen 23 yaşındaydı. Doğduğu Çorum’dan, üniversite eğitimini aldığı Nevşehir’den sonra bu ülkenin çocuklarını eğitmek için Batman’a gitmişti. Öğrencilerinin karnelerini dağıttıktan sonra öğretmen arkadaşlarıyla görevlerini yapmanın huzurunu yaşayacaklardı. Ancak terör örgütü araçlarına ateş açarak Aybüke öğretmeni katletti. Hayat dolu bir öğretmen öğrencilerinden koparıldı.

Gümüşhaneli Necmettin Yılmaz ise Şanlıurfa’nın Siverek ilçesine bağlı Çiftçibaşı köyünde sınıf öğretmeni olarak görev yapıyordu. Okulda tek başına hem öğretmen hem müdürdü. Babası inşaatlarda çalışarak okutmuştu onu. Necmettin öğretmenin hikayesi aslında tüm Anadolu’nun hikayesiydi. Zor şartlarda okuyarak ülkesinin çocuklarına hizmet etmek için öğretmen olmuştu. Bir köy okulunda milletin çocukları birbirine kardeş olsun derdindeydi. 16 Haziran’da öğrencilerine karnelerini dağıttıktan sonra memleketi Gümüşhane’ye gitmek üzere yola çıkmıştı. Tunceli-Pülümür karayolunun 46’ıncı kilometresinde PKK’lı teröristler, Öğretmen Necmettin Yılmaz’ı kaçırıp otomobilini yaktılar. Günlerce Necmettin öğretmenden iyi bir haber gelir diye bekledik. Maalesef teröristler kaçırdıkları öğretmenimizi başından vurarak Munzur çayına atmışlardı.

Necmettin öğretmenin babası “otopsi sürecinde oğlumu görür görmez tanıdım. Dişinde de beyazlık vardı. Ben emindim ama Savcı bey DNA sonuçlarını beklememizi istedi” diyordu. Uhud’da 80 yara alarak şehit edilen Enes Bin Nadr’ı da sadece kız kardeşi parmaklarından tanıyabilmişti. Aradan 1400 yıl geçse de mazlumlar da zalimler de değişmiyor. Gencecik yoksul bir Anadolu çocuğunu, emek kavramlarını kullanan terör örgütü katletti.

Öğrencilerine ahlak, kardeşlik ve vatan sevgisini anlatan bir öğretmeni katletmek, ancak kanla beslenen bir terör örgütün yapacağı iştir. Kim bilir Necmettin öğretmenin ne güzel hayalleri vardı? Bu ülkeye hizmet edecek öğrenciler yetiştirecekti. Hayatta olsaydı birkaç ay sonra nişanlanacaktı. Ancak hainler buna imkan vermediler. Munzur çayı ve Munzur dağlarının şahitliğinde alçak bir cinayet işlediler.

Yolun medeniyet olduğunu bilen terör örgütü yol yapan işçilere saldırdı. Yol aynı zamanda yoksullukları önleyen bir ekonomik fayda üretir. Bunu bilen PKK’lı teröristler 2 Temmuz’da Şırnak-Van karayolu inşaatında çalışan işçilerin kaldığı şantiyeye silahlı saldırı düzenledi. Bir işçi öldü, bir işçi ise yaralandı. 9 Temmuz’da ise terör örgütü, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde iş makinelerini taşıyan konvoya saldırdı. 4 işçi katledildi, 1 işçi ise yaralandı. Ekmeğinin peşinde olan işçileri sistematik olarak katleden terör örgütü, 17 Temmuz’da bir çobanı kaçırdı. Şırnak Merkez Aslanbaşar Köyü’nde hayvanları otlatan Tayyip Fidan adlı çobanın kaçırıldıktan bir gün sonra cansız bedenine ulaşıldı. Tayip Fidan 53 yaşındaydı ve 7 çocuğu vardı.

Emekçi düşmanı sendikalar

Tarih 14 Ağustos 2017. PKK’lılar Hakkari’nin Şemdinli ilçesi Altınsu köyünde kalekol inşaatında çalışan işçileri taşıyan araca saldırı düzenledi. Toprak yola tuzaklanmış basma düzenekli el yapımı patlayıcı (EYP) işçileri taşıyan aracın geçişi sırasında patlatıldı. Yusuf Savcu ve Abdusselam Karahan isimli 2 işçi katledildi. PKK terör örgütü sistematik işçi cinayetlerini 28 Ağustos’ta 3 işçiyi katlederek devam ettirdi. Bu kez Şırnak ili Uludere ilçesinin Ortası Köyü Düğündağı bölgesindeki yol inşaatında çalışan işçilere saldıran PKK’lılar Kadri Oslu, Ramazan Yakut ve Cangir Yılmaz’ı şehit etti. Ertesi gün yani 29 Ağustos’ta ise terör örgütü Diyarbakır-Batman karayolunda 2 taşıma işçisini şehit etti. Yoldan araçların geçişi sırasında PKK’lı teröristlerce yola tuzaklanan patlayıcı infilak ettirildi. Araçtaki taşıma işçileri Mehmet Gürses ve Mustafa Yılmaz katledildi. Şiddetten ve kandan beslenen terör örgütü saldırılarını sürdürdü. Son olarak 6 Eylül’de Hakkari’nin Yüksekova İlçesi’ne bağlı Çobanpınar Köyü kırsalında enerji nakil hatlarında çalışan 2 işçimiz daha katledildi. İşçileri, öğretmenleri, hayvanlarını otlatan insanları katletmek nedir Allah aşkına?

PKK insan hakları ve özgürlük ambalajıyla emekçi cinayetlerini saklamaya çalışıyor. Bir emek cinayeti şebekesine dönüşmüş örgüt ideolojisini emek kavramlarına sığınarak meşrulaştırmaya çalışıyor. Sadece terör örgütü değil bazı terör sevici sendika, parti ve örgütler PKK’nın katliamlarını gizlemeye çalışıyor. Çok şükür milletimizin kahır ekseriyeti terör örgütlerine karşı duruyor. Bunun güzel bir örneği geçtiğimiz günlerde hayata geçti. PKK’nın emekçi, güvenlik görevlisi ve sivil katliamlarına karşı benimde içinde yer aldığım bir grup arkadaşla bildiri hazırladık. Gazeteci, yazar, akademisyen ve aydınlardan oluşan 117 çağrıcının imzasıyla bildiri ilan edildi. Kısa sürede önemli bir imza sayısına ulaşan bildiriye teroredurde.com adresinden halen imza atmak mümkün. Şehitlerimize sahip çıkmak, katilleri ifşa etmek hepimizin görevi.

Ey şehitlerimiz!…Giydiğiniz işçi tulumları, ders anlatırken yazdığınız kaleminiz, önlükleriniz ve iş ayakkabılarınız belki mü-zelere konmayacak ama milletimizin gönlündeki yeriniz baki olacak. Adı “Adalet” olan yürüyüşlerde adlarınız hiç anılmayacak ama milletimizin büyük yürüyüşünde şehadetlerinizle yanımızda olduğunuzu hep hissedeceğiz. Sizin gibi katledilen emekçileri gündemine almayan adalet kurultayları yapılsa da, milletimiz katillerinizin peşine bırakmayacak. Her konuda konuşan sözde sendika ve emek örgütleri sizin katledilmenize kör ve sağır olsa da milletimiz acınızı duyacak ve katillerinizi ifşa edecek. Adları-nız AB ilerleme raporlarına girmeyecek ama milletimizin kalbinde silinmez kalemle yazılacak…Ruhunuz şad olsun…

PKK insan hakları ve özgürlük ambalajıyla emekçi cinayetlerini saklamaya çalışıyor. Bir emek cinayeti şebekesine dönüşmüş örgüt ideolojisini emek kavramlarına sığınarak meşrulaştırmaya çalışıyor. Sadece terör örgütü değil bazı terör sevici sendika, parti ve örgütler de PKK’nın katliamlarını gizlemeye çalışıyor.

@TarkanZengin