Trump için çanlar çalıyor mu?

Hakan Çopur / Araştırmacı, yazar
1.09.2018

ABD’deki bazı uzmanlar şimdiden Trump için çanların çalmaya başladığını düşünüyor. Ancak Trump’ın yargılanabilmesi için hala en önemli koşul yerine gelmiş değil ve kısa vadede gelecek gibi de gözükmüyor: Cumhuriyetçi Parti’nin Trump’ın yargılanmasının önünü açması...


Trump için çanlar çalıyor mu?

ABD Başkanı Donald Trump’ın eski avukatı Michael Cohen’in itirafları, sadece Amerikan kamuoyunda değil, tüm dünyada “Trump yargılanır mı?” sorusunu gündeme getirdi. Cohen’in Trump’ı hedef alan ve Trump’ın eskiden ilişki yaşadığı iki kadına sus payı olarak verilen paranın seçim döneminde toplanan bağışlardan karşılandığı yönündeki iddiaları, Cumhuriyetçi başkanı “kamuoyuna yalan söyleyen” biri konumuna düşürdü. Doğrulanması halinde Trump’ı “federal yasaları ihlal eden başkan” konumuna da düşürecek olan iddia, halen ciddi şekilde tartışılıyor. ABD’deki bazı uzmanlar şimdiden Trump için çanların çalmaya başladığını düşünüyor. Ancak Trump’ın yargılanabilmesi için hala en önemli koşul yerine gelmiş değil ve kısa vadede gelecek gibi de gözükmüyor: Cumhuriyetçi Parti’nin Trump’ın yargılanmasının önünü açması...

Trump nasıl yargılanır?

Öncelikle bir ABD başkanının “Senato önünde yargılanması” (impeachment) ile görevinden “azledilmesi” arasındaki ciddi farkı vurgulamak gerekiyor. 1787’deki Philadelphia Anlaşmasına göre Amerikan başkanları yargılanabiliyor; bu noktada “vatana ihanet, rüşvet ve diğer büyük suç ve kusurlu davranışlar” maddeleri sayılıyor. Trump’ın herhangi bir suçlamadan dolayı yargılanabilmesi için öncelikle ABD Temsilciler Meclisi Adalet Komitesine aleyhinde yapılacak bir başvurunun kabul edilmesi, sonra da Temsilciler Meclisi Genel Kurulunda yine aleyhindeki oylamanın geçmesi gerekiyor. Ancak o zaman Trump ABD Senatosu önünde “yargılanabiliyor”. Eğer Trump Senato önünde yargılanır ve suçlu bulunursa işte o zaman görevden alınabiliyor, yani görevden azledilebiliyor.

Bu bakımdan konuyla ilgili tartışmalara katkı anlamında şunun altını çizmek gerekiyor: Trump’ın karşı karşıya olup olmadığını tartışmamız gereken nokta, onun azledilmesi değil, yargılanması olmalıdır. Bugüne kadar ABD Senatosu önünde yargılanan başkanların olduğu, ancak hiçbir başkanın bu yargılama sonucunda suçlu bulunup görevden alınmadığı düşünülürse “Trump azledilir mi?” sorusunun fazlaca güçlü ve iddialı bir soru olduğu daha iyi anlaşılır.

 Bu sorunun esasen çok basit bir cevabı bulunuyor: Trump ne yaparsa yapsın, ABD Kongresinin iki kanadı olan Temsilciler Meclisi ve Senato’daki bazı Cumhuriyetçilerin Trump aleyhine oy kullanması gerekiyor. Zira her iki kanatta da çoğunluğu elinde bulunduran Cumhuriyetçiler Trump’tan vazgeçmediği ya da onun yargılanması gerektiğine ikna olmadıkları sürece Trump’a yargı yolunun açılması mümkün değil. Zaten bugüne kadar Trump da dahil birçok başkanla ilgili Temsilciler Meclisi Adalet Komitesine verilen ilk başvuru dilekçelerinin hemen tamamının reddedilmesi tam da bu parti politikalarıyla ilgili bir realite. Dolayısıyla Trump’ın yargılanması için öncelikle bu komitedeki Cumhuriyetçi vekillerin Demokratlarla birlikte Trump’a karşı hareket etmesi, sonra da Temsilciler Meclisi Genel Kurulunda Cumhuriyetçilerin yine Trump aleyhinde oy kullanmaları gerekiyor.

Bu ihtimallerin şu aşamada oldukça düşük olduğunu vurgulamak gerekiyor; zira 6 Kasım’da yapılacak Kongre ara seçimleri öncesinde ne Trump’ın ne de Cumhuriyetçilerin bu tür bir sorunla uğraşmak istemedikleri aşikardır. Kaldı ki Demokratlar da şu aşamada Trump’tan bir “mağdur” yaratmak ve Trump’ın bunu seçim sürecinde kendi tabanını konsolide etmek için kullanmasını istemedikleri için bu “impeachment” olgusuna soğuk bakıyorlar. Dolayısıyla en azından ara seçimlere kadar bu konuda bir gelişme beklemek pek gerçekçi değil.

Dipsiz senaryolar

Ancak eğer Demokratlar ara seçimlerde en azından Kongrenin bir kanadında çoğunluğu ele geçirirse o zaman ciddi şekilde Trump’ın üzerine gitmek isteyeceklerdir. Ancak böyle bir senaryoda dahi ilk hedef Trump’ın doğrudan yargılanması ve azledilmesi olmayabilir. Demokratlar “Cumhuriyetçi Trump’ın halka yalan söylediğini” ve “güvenilir bir başkan olmadığını” vurgulayarak onu ciddi şekilde zayıflatmak ve itibarsızlaştırmak isteyeceklerdir. Zira buradaki asıl amaç, Trump’ı 2020 seçimlerini kaybedecek bir pozisyona sürüklemek olacaktır.Ancak eğer Demokratlar ara seçimlerden zaferle çıkar ve Trump’ı Senatoda yargılayacak bir pozisyona gelirlerse o zaman Amerikan siyasi tarihinin çok sıra dışı bir dönemine tanıklık edebiliriz. Zira Trump yargılanır ve suçsuz bulunursa, Demokratların  2020 seçimleri için Trump’a vereceği en büyük siyasi koz bu olur. Eğer Trump yargılanır ve suçlu bulunursa bu durumda görevinden azledilecek Trump’ın yerine 2020 seçimlerine kadar Mike Pence Başkan olacaktır. Trump’tan çok daha istikrarlı ve kararlı bir çizgisi olan Pence’in göstereceği muhtemel performansı şimdiden öngörmek kolay olmayacaktır. Trump’tan çok daha dengeli bir aday olan Pence Cumhuriyetçilere 2020 seçimlerinde de başkanlığı getirebilir. Ancak Trump’ın sergilediği “gösterişli vatanseverlik pozlarını” Pence’in aynı şekilde ortaya koyması pek mümkün ve kolay değil. Bunun ABD’deki Cumhuriyetçi seçmen kitlesinde ne şekilde okunacağını görmek içinse beklemek gerekiyor.

Argümanlar yeterli mi?

Ancak tüm bu senaryolar bir yana, Trump’la ilgili “yalan söyledi” ve “federal yasaları ihlal etti” iddialarının ispatlanabilmesi tek başına bir şey ifade etmiyor. Bunların Kongre nezdinde sorgulanması ve yargılanması gerekiyor. O güne kadar Trump tüm gücüyle hakkındaki bu iddiaları savuşturmak ve odak noktalarını başka yerlere çekmek için çaba gösterecektir. Ayrıca 1,5 yılı dolan Rusya soruşturmasından da şu ana kadar Trump’ı yargılatacak güçte bir argümanın çıkmadığını bir kenara not etmek lazım. Ortaya çıkan malzemelerden Trump’a zarar verecek birtakım sonuçlar çıkabilir; ancak yine başa döndüğümüzde bir ABD başkanı ile ilgili yargısal sürecin gelip dayanacağı nokta ABD Kongresi olacaktır. O zaman da Cumhuriyetçilerin kendi başkanlarını (en azından şu noktada) feda etmeye hazır olmadıkları gerçeğiyle karşı karşıya kalırız.

Sonuç olarak yazının başlığındaki soruya cevap verecek olursak; çanlar henüz Trump için çalmıyor. Michael Cohen’in ifadeleri Trump’ı bir noktada zora sokmuş durumda, ama bu sorunun bir üst aşamaya taşınması ve bir yargı sürecine dönüşmesi kısa vadede mümkün gözükmüyor. 6 Kasım’daki ara seçimlerden sonraki Kongrede ortaya çıkacak tablo ise Demokratların (ve varsa Trump’a karşı oy kullanma ihtimali olan Cumhuriyetçilerin) yol haritasını belirleyecektir.

[email protected]