Tüm Yazarlar
Haluk Alkan Yazıları
Cumhurbaşkanlığı Sistemi Yasama alanını daraltıyor mu?
Haluk Alkan
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, bir yasama yetkisi devri değildir. Yürütme alanında tanınmış, anayasal anlamda asli bir yetkidir ve doğrudan yasama otoritesinin çıkardığı kanunlar ve yapacağı düzenlemelerle sınırlanmış bir yetkidir. Belirlendiği gibi doğrudan yürütmeyle ilgili olan dört konu dışında yasamanın önceliği tanınmış bulunmaktadır.
OHAL: Meseleyi doğru zeminde tartışmak
Haluk Alkan
Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu tehdidi özgürlük - güvenlik ikilemi üzerinden tartışmak konuyu farklı boyutlara taşıyarak tehdidin niteliğini perdelemektedir. Burada karşı karşıya kalınan durum halkın güvenliği ile özgürlüklerinin aynı anda tehdit altına alınması ile ilgilidir. Darbenin başarılı olması durumunda güvenlik ve özgürlük yitiminin aynı anda gerçekleşeceği unutulmamalıdır.
Latin Amerika başkanlık sistemleri
Haluk Alkan
Latin Amerika ülkeleriyle ilgili olarak başkanlık sistemlerinin doğurabileceği sorunlara ilişkin literatürde güçlü bir vurgu bulunmaktadır. Bu ülkelerin deneyimleri ile ilgili olarak yapılan yorumlar, başkan ile yasama arasındaki yetki çatışmalarının doğurduğu sistem kilitlenmeleri, başkanın sistem içindeki diğer kurumlara karşı otoriterleşmesi ve yetki çatışmasının doğurduğu kilitlenmelerin bu ülkelerde uzun süreli askeri rejimlerle sonuçlanan darbelere neden olması üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Yeni anayasa ve sistem tartışmaları
Haluk Alkan
Türkiye’de başkanlık sistemi konusundaki tartışmalar 1 Kasım seçimlerinden sonra tekrar gündeme gelmiş bulunuyor. 1961 Anayasası döneminde de zaman zaman gündeme gelen, 1982 Anayasası döneminde ise sıklıkla tartıştığımız Türkiye’de sistem sorunu konusu, gerek tartışmaların odaklandığı konular, gerekse güncel siyasi ayrımların gölgesinde kalan niteliği ile sonuca ulaşamıyor, konu semboller ve kişiler üzerinden tartışılmaya devam ediyor.
Sistem değişimini nasıl anlamak gerekir?
Haluk Alkan
Türkiye’de sistem değişiminin bir darbe ve yetki gaspından çok bizzat anayasadan ve anayasada yapılan değişikliklerden kaynaklandığının dikkate alınması gerekmektedir. Türkiye’de temel sorun 1982 Anayasasının vesayetçi doğasının değişikliklerle gündeme gelen bu değişimi kaldırabilecek kurumsal altyapıya sahip olmamasıdır. Yetki dağılımındaki belirsizlikler, Cumhurbaşkanı’nın statüsü, anayasal boşluklar sistemin kurumsal temelde iyi işleyebilmesini engelleyici faktörler olarak rol oynayabilecek niteliktedir