Tüm Yazarlar
Mehmet Zahid Sobacı Yazıları
CHP'de bile bile lades
Mehmet Zahid Sobacı
Türkiye 24 Haziran’da seçimleri olgunlukla tamamlayarak önemli bir sınavdan başarıyla geçti. 24 Haziran’da ilk kez eş zamanlı olarak gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı seçimi ve milletvekili seçiminde, Erdoğan yüzde 52.6 oy oranı ile yeni sistemin ilk Cumhurbaşkanı olurken, AK Parti yüzde 42.6 oy oranıyla milletvekili seçiminde sandıktan birinci parti olarak çıktı.
Her zaman kaybettiren strateji: Erdoğan karşıtlığı
Mehmet Zahid Sobacı
Türkiye’deki köklü değişimi engellemek isteyen statükocu partiler, 24 Haziran seçimlerini “köprüden önceki son çıkış” olarak görmektedir. Dolayısıyla, bu partiler tüm stratejilerini bu değişimin öncülüğünü yapan AK Parti karşıtlığı üzerine inşa etmekte ve çok tanıdık bir amaca odaklanmaktadır: Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı seçtirmemek.
Her zaman kaybettiren strateji: Erdoğan karşıtlığı
Mehmet Zahid Sobacı
Türkiye’deki köklü değişimi engellemek isteyen statükocu partiler, 24 Haziran seçimlerini “köprüden önceki son çıkış” olarak görmektedir. Dolayısıyla, bu partiler tüm stratejilerini bu değişimin öncülüğünü yapan AK Parti karşıtlığı üzerine inşa etmekte ve çok tanıdık bir amaca odaklanmaktadır: Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı seçtirmemek.
Gizli ittifak arayışının örtüsü: İlkeler platformu
Mehmet Zahid Sobacı
‘Cumhur İttifakı’ karşısında oluşturulmak istenen zoraki ittifakın mayası sadece Erdoğan-AK Parti karşıtlığıdır. Bu bloktaki partiler, gizli ittifak arayışlarının örtüsü olarak “ilkeler platformu” gibi süslü bir yapıyı dolaşıma sokmakta ve el altından görüşmeler yürütmekte. İşin garibi milletin huzurunda kuramadıkları ittifakın sandıkta kazanacağını düşünmekteler.
Türk Tabipleri Birliği ne sivil ne de toplumun sesi
Mehmet Zahid Sobacı
TTB açıklamasına “Biz hekimler uyarıyoruz” ifadesi ile başlamaktadır. O zaman soru şudur: Acaba 83 bin doktor da bu açıklamayı doğru ve gerekli bulmakta mıdır? TTB’nin açıklamasını demokrasi ve ifade özgürlüğü gerekçesi ile savunanlar 11 konsey üyesinin doktorların iradelerine ve fikirlerine ambargo koymasını demokrasiyle nasıl bağdaştırmaktadır?
2019 yolunda AK Parti ve CHP
Mehmet Zahid Sobacı
Türkiye’de iç siyasetin gündemini uzun süredir “seçim sistemi ve barajı”, “partiler arası ittifak”, “blok siyaseti”, “yeni siyasal oluşumlar”ı içerisinde barındıran bir kavramlar seti meşgul ediyor.
2019’a giderken siyasetin yeni kodları
Mehmet Zahid Sobacı
AK Parti’nin değişime açık olması ve reform talebini kendi içinden yükseltebilmesi, Erdoğan liderliğinde özeleştiri yapabilmesi, 3. Olağanüstü Kongre’den başlayarak, MKYK, Bakanlar Kurulu, teşkilatlar ve yerel yönetimlerde yenilenme sürecini başlatması, Cumhurbaşkanlığı seçimi için şimdiden ve tartışmasız bir şekilde adayının belli olması, yeni dönemin şartlarına uyum açısından AK Parti’nin avantajları olarak sıralanabilir.
Reform ama nasıl?
Mehmet Zahid Sobacı
Özellikle 1990’lı yıllardan itibaren, Türkiye’nin reform ajandası uluslararası(üstü) aktörler tarafından belirlenmiştir. Bu dönemde Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası ile yapılan kredi anlaşmalarına eklenen şartlarla Türk kamu yönetiminin yapısı ve işleyişi şekillendirilmeye çalışılmıştır. Türkiye’de reformlar yeni siyasal atmosferde yeşeren yeni siyasal kodlara dayalı olarak “yerli ve milli” bir tarzda yapılmalıdır.
Türkiye’de partili cumhurbaşkanlığı: Sentetik siyasetin sonu
Mehmet Zahid Sobacı
Partili cumhurbaşkanlığı, siyasette dönüşümü kaçınılmaz kılmaktadır. Belki de orta ve uzun vadede, partili cumhurbaşkanlığı başarısız liderin siyaset sahnesinden çekilmesini zorlayarak, koltuğunu bırakmamaya dayalı siyasal kültürümüzde bir kırılma yaratabilir.
Referandum sonucu ve meşruiyet meselesi
Mehmet Zahid Sobacı
Siyasal ve sosyolojik gerçekliklerimiz bağlamında düşünüldüğünde, referandum neticesinde ortaya çıkan oy oranları, Türkiye’de çıkarların sürdürülebilir bir şekilde konsolide edildiğinin ve dışarıdan zorlama veya müdahale olmaksızın demokratik bir şekilde ifade edildiğinin bir göstergesidir. Bu oranlar, sağlıklı bir referandum uygulaması anlamına gelmektedir. Yüzde 80-90’larda oy oranları beklemek, aslında çıkarları, değerleri ve düşünceleri tek tipleştiren toplum projelerine işaret etmektedir.
Darbelerle mücadele ve siyasal sistemin tasarımı
Mehmet Zahid Sobacı
Doğrudan halk tarafından seçilen bir kişinin yürütme gücünü belirli bir süre kesintisiz kullanmasına imkân veren Cumhurbaşkanlığı Sistemi, zayıf koalisyon hükümetleri ve onların doğurması muhtemel siyasi krizleri ortadan kaldıracak ve çift başlılığı sonlandırarak yönetimde konsolidasyonu gerçekleştirecektir. Bu darbecilerin tercih etmeyeceği güçlü bir siyasi yapının kurumsallaşması demektir.
Cumhurbaşkanlığı sistemi reformunun politiği
Mehmet Zahid Sobacı
Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişle birlikte, güç kaybı yaşayacak olanlar vesayetçi zihniyetin politik ve bürokratik uzantılarıdır. Devlet-millet ve seçilmiş-atanmış ikilemleri bağlamında, yeni güç dengesini demokrasinin gereği olarak millet ve seçilmişlerden yana kuran Cumhurbaşkanlığı sisteminde kazanan milletin iradesi ve sivil siyaset olacaktır.
Yeni sistemin siyasal kültüre dair açabileceği imkânlar
Mehmet Zahid Sobacı
Siyasal kültür, en genel tanımıyla toplumun siyasal sisteme ilişkin değerlerini, inançlarını ve tutumlarını ifade etmektedir. Siyasal kültür sistemin nasıl işlediğini ve niye öyle işlediğini açıklamak için formel yapı ve kurumların ötesinde informel davranış ve süreçlere yönelmeyi vurgulamaktadır.
CHP’nin elitist genleri ve Cumhurbaşkanlığı sistemi
Mehmet Zahid Sobacı
Vesayetçi parlamentarizmin zayıf koalisyon hükümetlerine yol açması ve iktidar boşluğunun ortaya çıkması, bu boşluğun bürokratik elitler tarafından doldurulması ile sonuçlanmıştır. Demokratik yarışlarda başarı elde edemeyen ve bürokratik kadrolar üzerinden iktidarı elinde tutmak isteyen CHP’nin parlamenter sistem tercihi kendi cephesinden gayet rasyoneldir.
Başkanlık sistemi - yerel yönetimler ilişkisine dair yanılgılar
Mehmet Zahid Sobacı
Türkiye’de başkanlık sistemine ilişkin tartışmalarda neredeyse peşinen kabul gören düşüncelerin başında başkanlık sisteminin doğrudan federalizmi beraberinde getireceği iddiası gelmektedir. Aslında bu düşüncenin temel sebebi, başkanlık sisteminin prototipi olarak görülen ABD’nin federal devlet yapısına sahip olmasıdır. Ancak Güney Kore, Peru, Şili, Endonezya gibi başkanlık sistemine sahip üniter devletler de mevcuttur.