Tüm Yazarlar
Mustafa Öztürk Yazıları
Peygamber algılarımızda sahihlik ve sahicilik sorunu
Mustafa Öztürk
Mevlid geleneği kültürel bir unsur olarak kuşkusuz önemlidir; Hz. Peygamber’i sevmek ve övmek ise her müslüman için vazgeçilmez bir şeydir; ancak asıl maksat bir masal kahramanını sever gibi sevmek ya da gül, şiir, kutlu doğum aşı gibi semboller ve ritüellerle Hz. Peygamber’in şahs-ı manevisi etrafında dolaşmak değil, hayatın her safhasında onun ahlâkî kişilik ve karakterini bilfiil özümseyebilmektedir.
Goethe’nin dirilmesi bize iyi bir Kur’an meali bahşeder mi?
Mustafa Öztürk
Mesele sadece Türk dilini ustaca kullanmakla ilgili değildir, hatta mesele Türkçe ve Arapçayı çok iyi bilmekten ibaret de değildir. İyi bir mealin ortaya çıkması için Türkçe ve Arapçayı üst düzeyde bilmek ve bu iki dili ustaca kullanabilmek ön şarttır. İyi bir Kur’an meali için dil bağlamında Hz. Peygamber ve çağdaşlarının Arabî kültür ve geleneklerine de vukuf gereklidir.
Din referanslı radikalleşmenin kaynakları ve motivasyonları
Mustafa Öztürk
İslam âleminde giderek ivme kazanan dinî hareketlerdeki radikalleşme trendi bir yönüyle İslâm dünyasının aile içi sorunları denebilecek ve tarihî kökleri Hz. Peygamber’in vefatına kadar götürülebilecek ihtilaf dinamikleriyle, diğer bir yönüyle de dini ideoloji gibi algılama ve dinî metinleri bilerek isteyerek tek ve mutlak hakikatçi nazarla tarih ve gelenekteki çoğulculuktan sarf-ı nazar ederek anakronik tarzda okuma ve anlama eğilimiyle ilgilidir.
İslam nokta-i nazarından ‘biz’ ve ‘öteki’ idraki
Mustafa Öztürk
Adalet, istikrarlı bir dürüstlük, ahlâk kanununa itaatle gerçekleşen ruhî denge ve ahlâkî kemaldir. “Hak onların keyfî istek ve arzularına tabi olsaydı göklerin, yerin ve bu ikisinde bulunan her şeyin düzeni alt üst olurdu” (Mü’minûn 23/71) mealindeki ayette belirtildiği gibi, bütün kainat ve mevcudattaki düzen adaletle kaimdir.
Beddua seansları bitti, Kerbela mersiyesi verelim: “Medet ya mazlum Hüseyin!”
Mustafa Öztürk
Bugünün Türkiye’sinde Hz. Hüseyin ve Yezid’i kim temsil ediyor meselesi bir tarafa, söz konusu şahsın referans kullanma ve argüman oluşturma tarzı ahlâkîlik, ilmîlik, ilkelilik, dürüstlük, tutarlılık gibi hiçbir müspet özellik taşımamakta, bilakis “hedefe ulaştıracak her türlü yola girip çıkmak mubahtır” anlayışını fiilî temsilde Makyavelizme rahmet okutturmaktadır.
Vaiz ve Cemaat vesayetine de hayır!
Mustafa Öztürk
Gülen ve ekürisinin tuttuğu saf, peygamberler ve onların takipçilerinin safı değil, Hz. İbrahim devrinde Nemrud’un, Hz. Musa devrinde Firavun’un, Hz. Peygamber devrinde de Ebu Cehil ve Velid b. Muğire gibi isimlerin safıdır.
Ramazan’a mukaddime: Türkiye’de dinî hayatın manzara-i umûmiyesi
Mustafa Öztürk
Laik ve pozitivist değerler toplumsal ve kamusal alanda dinî değerlerin yerine ikame edilerek dinden doğan boşluğun doldurulmasına çalışılmıştır. Ne var ki Cumhuriyet’in kurucu elitine ait bu politika, tarihsel olarak çok derin damarlardan beslenen dinsel ve kültürel kodları çözüp eritmede çok başarılı olamamıştır.
Müsâdeme-i efkârdan bârika-i hakikat doğsun diye
Mustafa Öztürk
Bu kavgada haklı taraf hükümettir; çünkü hükümet olmanın menatı siyaset, işlevi ve misyonu da halktan ödünç aldığı yetkiyle yönetmek, devlet çarkını işletmektir. Cemaatin ise siyasi motivasyon ve muhtevalı bir kavgada dinî kavram/sembolleri kullanması çok pespaye, müptezel bir tarz ve üslupla Hz. Peygamber’in araçsallaştırılması, Ali Bulaç örneğindeki gibi, Kur’an’da Mekke halkının müşrik çoğunluğuna işaret eden ‘ekserü’n-nâs’ terkibindeki medlulün AK Parti’ye oy verenlerle özdeşleştirilmesi gibi örnekler cemaatin en temel dinî kaynaklar ve referansları düpedüz bir istismar aracı olarak kullandığını, Gülen’in bildik vaaz retoriğiyle cemaat tabanını mutlak itaat ve biat üzere konsolide etmeye ve dolayısıyla dine afyon işlevi gördürmeye çalıştığını imler.
İlahiyatçı akademisyenlerin bildirisi ve ilahiyat akademyası
Mustafa Öztürk
Ahlakî tefessüh Cemaat ve tecessüs
Mustafa Öztürk
Bugünlerde ülke gündemi “tarihin en büyük tele-kulak skandalı” diye nitelendirilen bir skandalla çalkalanıyor ve bu skandalın kuvvetle muhtemel faili olarak da öteden beri ahlak ve fazilet konusunda ödünsüz bir dinî söylemle tanınan Gülen cemaatine işaret ediliyor. Bu ironik durum, amiyane tabirle “tele-kulakçılık” ve “kasetçilik” diye ifade edilen reziletin İslami ahlak ve edep normları açısından neye tekabül ettiği meselesini kısa ve özlü biçimde ortaya koymayı gerektiriyor.
Peygamber’in araçsallaştırılması ve dinlerarası diyalog
Mustafa Öztürk
Teorik ve teolojik zeminde adeta metatrona (baş melek) dönüşmüş bir peygamber imajı çizilirken pratikte bu kutsi imaj cemaatin “paralel eylemlerini” ibra ve tezkiye uğruna tam bir istismar aracı olarak kullanılmaktadır.
Gülen Cemaati ve melez teoloji; mehdilik takiyye müdaracılık
Mustafa Öztürk
Gülen Cemaati’nin kişisel karizma ve otorite mezhebi olarak tanınan Şia’nın reflekslerine benzer refleksler sergilemeye başladığı, Gülen’in de bir icma mezhebi olan Sünnîliğin ön plana çıkardığı ümmet masumiyeti fikrinin aksine Şiîliğin ilâhî hak nazariyesi ekseninde geliştirdiği kişisel karizmaya dayalı masum imam profilini yansıttığı söylenebilir.
Paralel devlet ve ‘Cemaat’in kodları
Mustafa Öztürk
Cemaatteki hiyerarşik düzenin muntazam işlemesini sağlayan mutlak sadakat ve itaat kültürü Bâtınî-İsmâilî davet sistemindeki imam, hüccet, nakîb, gibi kategorileri hatırlatır. Organizasyondaki temel kimyevi unsurlar Sünnî ortodoksiyle pek bağdaşmamaktadır.
Cemaat cemaat midir?
Mustafa Öztürk
Siyasi iradeyle güç ve iktidar kavgasında yeni bir raunda başlayan cemaat, bitmez tükenmez talep ve arzuları sebebiyle maruf/mahud cemaat sınırlarını çoktan aşmış ve kısa zaman içerisinde geçirdiği büyük istihalelerle gerçekte ne olduğu konusunda ciddi kaygılar uyandıran bir karakter kazanmıştır.
Hakikat münkeşif olunca şeriat mürtefi olur mu?
Mustafa Öztürk
Aleviliğin teorik ve pratik düzeyde çok renkli/desenli oluş keyfiyeti başta “Alevilik nedir, ne değildir?” meselesi olmak üzere bu alanla ilgili diğer bütün meselelerde dile getirilecek tüm görüş ve düşünceleri bir dizi peşin itiraza açık hâle getirir.
Sisi darbesi ve el-Ezher’in sicil karnesi
Mustafa Öztürk
El-Ezher ulemasından yükselen darbe karşıtı ses, çok güzel bir örnek oluşturmuştur. Böyle örneklerin çoğalması hem el-Ezher ve Mısır’a hem de topyekûn İslam dünyasına izzet ve itibar kazandırır.
Baronlar, taşeronlar, zevzekler ve erketeciler
Mustafa Öztürk
On yıldır memlekette olmadık krizler baş gösteriyor, ama her kriz Başbakan’ın elini biraz daha güçlendiriyor. Üstelik asker de eskisi gibi performans göstermiyor. Başbakan’ın siyasi muhalifi olsaydım, böyle kadere ben de kahrederdim.
İslamcılık vadisinde Fazlur Rahman
Mustafa Öztürk
Modernistlik, Kur’an’ın düşmana karşı silahlanmayla ilgili at besleme tavsiyesini nükleer silahlanmaya hamletmekte sakınca görmeyen, ama öbür taraftan “iki kadın şahit eşittir bir erkek şahit” hükmünü lafzî mucibine göre uygulamak gerektiğinde ısrar eden zihniyete yakışan bir sıfattır.