Tüm Yazarlar
Ramazan Akkır Yazıları
Akşener, Ankara'daki amok koşucusu mu?
Ramazan Akkır
Amok, hataların, günahların, açmazların, tutarsızlıkların ve girdapların bir faturası olarak karşımıza çıkar. Kişi, önce depresif bir ruh haline bürünür. Sonra bir anda, can havliyle saldırganlaşmaya başlar… Büyük hayallerle kurulan İYİ Parti'nin başarısızlığı ortada. Performansıyla vasatı aşamayan Akşener içinse bundan sonrasına dair vereceği karar çok önemli. Ya gerçek bir liderlik gösterecek ya da amok koşucusuna dönüşecek.
Kim bu Selefiler?
Ramazan Akkır
Tarihsel Selefi düşünce ile modern Neo-Selefilik arasında bariz farklılıklar bulunmaktadır. Bu bağlamda Selefilik, bazı ortak özellikleri olmakla beraber, çelişkili ve birbirinden farklı tutum ve davranışları belli bir çerçeveye oturtan şemsiye bir kavramdır. Ne homojen bir düşünce ne de bütünsel bir bakış açısıdır.
Yalan konuşma!
Ramazan Akkır
Sürekli yalan söyleme stratejisindeki temel tehlike; bu siyaset biçiminin bir sonraki aşamasında siyasal gerçeklikler önemini tamamen yitirir ve gerçek yalan tarafından yutulur. Çünkü belli bir aşamadan sonra kitleler, kendi siyasal görüşlerine ya da kanaatlerine uyumlu olduğu sürece, yalanı bizatihi hakikatin kendisiymiş gibi kabul etmeye başlar ve içselleştirir.
Türkiye’de dindarlık etkisini yitiriyor mu?
Ramazan Akkır
Dünya hızla değişmekte ve değerler buharlaşmakta; toplumun kodlarını ise haz ve hız belirlemektedir. Her şeyin buharlaştığı zaman diliminde, dinin birey üzerindeki etkisi azalır, insanın içinde oluşan boşluk ise aklın ve bilimin kutsanmasıyla doldurulur...
CHP’nin mülteci politikasının açmazları
Ramazan Akkır
Suriyelilere vatandaşlık verilerek seçimlerde oy kullandırılacağı gibi provokatif ve popülist söylemler, ülkesindeki savaştan kaçıp buraya sığınmak zorunda kalan insanları nefret objesine dönüştürmektedir. CHP’nin yapması gereken, ahlaki, hukuki ve insani politikalar üreterek ilkeli bir politik duruş ortaya koymaktır.
Meral Akşener, treni neden kaçırdı?
Ramazan Akkır
Türk siyaseti 25 Ekim 2017 tarihinde yeni bir siyasi partinin kuruluşuna tanıklık etti. Meral Akşener liderliğinde kurulan İYİ Parti’nin sloganı, “Türkiye İYİ olacak”tı. Siyasi pozisyonunu “milli merkez” olarak kodlayan bu yeni oluşumun ideolojik elementleri; Türk milliyetçiliği, sekülerizm, liberalizm, Atatürkçülük, muhafazakârlık ve parlamentarizm gibi birbirinden farklı, hatta çelişkili kavramlar etrafında şekilleniyordu.
CHP’nin dış politika vizyonu var mı?
Ramazan Akkır
Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’nin dış politika anlayışını belirleyenler tarafından ısrarla mimlenen “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” söylemi; pasif, tek boyutlu ve Türkiye’nin ulusal çıkarını ABD veya Birleşmiş Milletler paralelinde gören bir siyasal tasavvurun izdüşümüne dönüşmüş durumdadır. Partinin dış politika anlayışının ikinci ayağını Erdoğan karşıtlığı oluşturmaktadır.
Kılıçdaroğlu’nun dört büyük günahı!
Ramazan Akkır
‘Yeni CHP’ söyleminin üretim yeri, ABD’dir. Hatta ‘Yeni CHP’ için düğmeye oldukça erken bir tarihte, 2008 yılında basılmıştır. Menşei Amerikan-İsveç olan Silkroad Enstitüsü, 2008 yılında hazırlamış olduğu raporda, Baykal’ın istifa ettirilerek Kemal Kılıçdaroğlu’nun partinin başına getirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Sapkın cereyanlar nasıl önlenebilir?
Ramazan Akkır
Osmanlı 1866 yılında tekke ve zaviyeleri kontrol altına alabilmek için Şeyhülislamlığa bağlı Meclis-i Meşayihi kurmuştur. Zaman zaman asker kaçaklarının yuvasına dönen tekke ve zaviyeler, kendi haline bırakılmamış, denetim ve gözetim altına almıştır.  Sapkın cereyanları önlemenin yolu; şeffaflaşmaktan, tarikat ve cemaatleri yasallaştırarak denetim altına almaktan gelmektedir
‘Dört benzemez’in yıkım siyasetinin kodları
Ramazan Akkır
Erdoğan nefretinin siyasal karşılığı; küçülen, kendi kabuğuna çekilen bir Türkiye hayalidir. Türkiye’yi ipotek altına almanın yolu da Erdoğan’ın tasfiyesinden geçmektedir. Erdoğan karşıtlığında buluşan siyasi aktörlerin, farkında olsun veya olmasın, böylesi bir siyaset ve anlam düzenine hizmet ettiği açıktır.
Muharrem İnce’nin ikircikli stratejisi
Ramazan Akkır
İnce hükümete İsrail ile ilişkilerin kesmesini salık verdikten sonra “Hükümet İsrail ile ilişkileri kessin İsrail ile ilişkileri ben tekrar kuracağım” diyerek ABD’ye selam çakıyor. Oysa devrimci solun ve sosyalizmin anlam dünyasında küresel sistemin merkezi olan ABD, meşruiyetin değil kötülüklerin kaynağı olarak kabul görmeli değil miydi?
Kürtler devletin yanında; çünkü…
Ramazan Akkır
Kürtlerin hendek teröründen sonra Afrin Operasyonu’nda da devletin yanında yer alması, hem PKK/YPG’nin bölgeyi şiddet ve terör sarmalına hapsetme politikasının iflas ettiğini hem de Kürt halkının artık kendi coğrafyasında silahların gölgesinde yaşamak istemediğini gösteriyor.
Kürt meselesinin çözümüne ‘zeytin dalı’
Ramazan Akkır
Osman Baydemir’in “Allah Afrin operasyonunu destekleyen Kürtlerin belasını versin” sözleri, sırtını teröre yaslayan ve sorunun varlığından nemalanan Kürt siyasetçilerin de iflası anlamını taşımaktadır. Baydemir Kürtlere lanet okumak yerine YPG’nin yerinden yurdundan ettiği, sürdüğü Kürtlerin kimin Kürt’ü olduğunu düşünmeli.
CHP’den HDP’ye tünel mi kazılıyor?
Ramazan Akkır
CHP’nin Kaftancıoğlu gibi şahin politikacılarla yola devam etmesi, CHP’yi kitle partisi olmaktan uzaklaştırmakta ve marjinalleştirmektedir. Kaftancıoğlu’nun marjinal sola yakın durması, devlete seri katil demesi, muhafazakarlara ait değerleri aşağılaması; CHP’yi hem kristalize olmuş kendi seçmen kitlesinden hem de toplumun büyük çoğunluğunu oluşturan ılımlı ve muhafazakar seçmenden uzaklaştırmaktadır.
Altı ay sonra başbakan olacaktı!
Ramazan Akkır
Akşener’in hangi politik boşluğu dolduracağı, hangi sorunun veya sınıfın dışavurumu olacağı veya hangi siyasal tasavvur çeperinde politika üreteceği net değil. Ortaya konulmuş tutarlı bir söylem veya programı bulunmuyor. Merkez parti söyleminin hangi anlamda kullanıldığı da izaha muhtaç. MHP’den, CHP’den veya AK Parti’den farklı olarak Türk milletine neyi vaat ettiği ise meçhul.
Türkeş Leyla Zana ile ne konuştu?
Ramazan Akkır
Türkeş’in ifadesiyle “Türkiye’yi dış güçlerin müdahale edebilecekleri bir iç savaş alanı olmaktan çıkarmak” ancak güçlü bir yürütme ile mümkün olabilir. Hayır diyecek olan ülkücüler, vermiş oldukları kararı yeniden gözden geçirmeli. Meral Akşener’i veya Sinan Oğan’ın hayır kararını destekleyen ülkücüler, Türkeş’in perspektifini yeniden hatırlamalı ve kadük hale gelmiş bir sistemi savunmamalı…
ABD karşıtlığının nedenleri
Ramazan Akkır
Gerektiğinde darbeye zemin hazırlayan, gerektiğinde şiddet, anarşi ve terör sarmalına Türkiye’yi itmekten çekinmeyen gerektiğinde de taşeron kuvvetleri üzerinden darbeye müracaat eden ABD, aba altından sopa göstermekten öte uluslararası ilişkilerini revize etmelidir.
CHP’nin ve HDP’nin geleceği
Ramazan Akkır
Ne HDP’nin kimlik politikası merkezli siyasetinin ne de CHP’nin rejim kavgası tartışmalarının bu ülkeye bir faydası vardır. CHP ve HDP’nin yeni bir vizyon ile siyaset üretmekten başka seçeneği yoktur.
Terörle mücadelede hangi parametreler öncelenmeli?
Ramazan Akkır
Artık terör, modern zamanların savaş ve siyaset biçimidir, küreseldir. Bu gerçekle mücadele etmenin yolu da çok boyutlu stratejilerden geçmektedir. Türkiye’nin bu oyunu bozacak kapasitesi ve imkânı bulunmaktadır.
Kılıçdaroğlu sırtını kime dayıyor?
Ramazan Akkır
Kılıçdaroğlu, HDP lideri Selahattin Demirtaş’ın 16-18 Ekim tarihinde yaptığı gibi, ‘direnme hakkı’ çağrısıyla şiddete ve kaosa zemin hazırlamaktadır. “Demokratik direnme hakkı”, şiddet ve kaos merkezli bir çağrıdır. Başındaki ‘demokratik’ ifadesi şiddet ve kaos çağrısını örtmek içindir. Halktan korkanların, sandıktan çıkan sonucu gayrimeşrulaştırmaya çalışanların demokrasi kavramını kullanmaya hakkı yoktur. Demokrasi CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na bırakılmayacak kadar önemlidir.
''Kurucu değerler''e dönmek çare mi?
Ramazan Akkır
Sıklıkla kafa karışıklığı yaşayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından dile getirilen ‘kurucu değerler’e veya ayarlara dönme ‘ütopyası’, Türkiye’yi ne ileri demokrasi dünyasına taşır ne de FETÖ tipi yapıların oluşmasını engeller. Kurucu ayarlara dönmek, Türkiye’yi tek parti faşizmine, hak ve özgürlüklerin üzerine şal atan jakoben laikliğin demir kafesine hapseder.
Darbe nasıl önlenebilir?
Ramazan Akkır
Darbe riskini ortadan kaldırmak için görevden almalar, tutuklamalar yetmiyor. Siyasal ve yapısal değişim gerekiyor. Bunun ilk aşaması, askeri yapının tamamen sivil siyasi iradeye bağlanmasıdır. Türkiye’nin, gelecekte herhangi bir darbe teşebbüsü ile karşılaşmaması için yeni bir siyasallık ile sistemini yeniden inşa etmesi gerekir.
Gandi Kemal ne yapmaya çalışıyor?
Ramazan Akkır
Esasen toplum, uyumdan ziyade çatışmanın ve işbirliğinin zeminidir. Çatışmayı çözmenin meşru yolu da bizatihi siyasetin kendisidir, ne kanlı bir yol ne de silahtır. Kılıçdaroğlu, TOBB’da yapmış olduğu konuşma ile öncelikle politikanın doğasına aykırı davranmıştır. Siyasal arenada, sorunların müzakere ile değil de kan ile çözüleceğini savunabilmiştir çünkü.