Tüm Yazarlar
Sertaç Timur Demir Yazıları
Kültür-sanat perdesinin ardındaki PKK
Sertaç Timur Demir
Her incinmişlik söylemini çeşitli kanallarla propaganda içeriğine entegre eden PKK'nın örgüt ikliminde de sanat, bir tarafta abartılı ajitasyonların, öbür tarafta ise coşkulu kahramanlıkların hikayeleriyle doldurulmaktadır. Her iki yöntem de örgüt içinde ve etrafında bir takım “beyni yıkanmış” “öfkeli” bir kitlenin devamlılığını hedeflemektedir.
Salgın sonrası köye dönme isteğinin eleştirisi
Sertaç Timur Demir
İçinde bulunduğumuz kırılgan ve akışkan modernitede doğa, çürütücü kenti sağaltabilecek bir antitez olmak bir yana; belki de onu yeniden üreten bir bileşen işlevi görmektedir.Bu yönüyle doğa bile, doğal değildir. Bugün kesin ve mukim dönüş adresi olmayan bir maceraya çıkmak muhaldir.
Sen yine de 'İnsan kal Türkiyem!'
Sertaç Timur Demir
Karanlık ve distopik bir gelecek içinde Müslümanca umudu yitirmeyen Ayşe Şasa'ya göre, herkesin öldü bildiği biri olmanın verdiği garip kimsesizlik halini temin eden mağara, “ama en mühimi sağlık” diyenlerin çok ötesinde, “âlemde tek anlam aşk; her şeyin sırrı muhabbet” sedasının yankılandığı yerdir.
Hakkari ve irfan kalelerini yeniden imar etmek üzerine
Sertaç Timur Demir
Kültür sanat dünyasında bu topraklarla nefes alan, burayı dertlenen ve özünde Hakkari ile İstanbul arasında hiçbir fark görmeyen azımsanmayacak sayıda ve nitelikte yetişmiş insan artık var.
Dizileri gerçek, hayatı kurmaca saymak üzerine
Sertaç Timur Demir
Modern bireyin trajedisi hem olmadığı gibi görünüp hem de göründüğü gibi olmamayı her nasılsa becerebilmesindedir. İçinde yaşadığımız toplumda hem bu denli sentetik rollere ve portatif maskelere sahip olup; hem de kendimizi özgür sanıyor olabilmemiz bundandır muhtemelen.
Bırakma Beni: Bir niyet sineması
Sertaç Timur Demir
Burası, gariplerin istedikleri kapısından girebildikleri salihler yurdudur. Dün olduğu gibi bugün de vermenin eksiltici olmadığını bilen cömertlerin, tanımadıkları mazlumların dahi hakkını koruyan mertlerin anavatanıdır. Böyle olduğu için bunca badireye rağmen ayaktadır. Bu açıdan, çekimleri Urfa’da yapılan Bırakma Beni filmini, Türkiye propagandası yapmamakla itham eden görüşü haksız bulduğumu söylemeliyim.
Dijital zaman fragmanında medyaya yeniden dokunmak: Madalyonun iki yüzü
Sertaç Timur Demir
Habertürk’ün aldığı ‘zorunlu’ karar, tümüyle dijitalleşmekte olan bir evrenin ülkemizdeki taze izdüşümüdür sadece. Bu, hızla sürüklendiğimiz ‘gelecek’ dünyasının açık bir mesajıdır. Yaşam dijitale doğru akmaktadır. Zaman e-ilişkilerin, e-buluşmaların, e-arayışların ve e-kayboluşların zamanıdır. Kendisine kayıtsız kalmanın artık tümüyle muhal olduğu bu devrimin ‘yapan’ ve ‘yıkan’ iki yönü vardır.
Hürriyet: Son mu, yeni bir başlangıç mı?
Sertaç Timur Demir
“Bundan sonra Hürriyet’e ne olur?” sorusu “Bundan sonra meşru iktidara ne olur?” sorusuyla bağlantılıdır. “Yeni bir başlangıç” olarak konumlandırabilecek bu satış/el değiştirme süreci duygusallıktan uzak analitik bir yaklaşımla izlenmelidir. Bu ciddiyet, milleti illet; medyayı da yasama, yürütme ve yargının üstünde gören yerleşik bakışa karşı duruşun olmazsa olmazıdır.
Kaplanoğlu, Cumbul ve muhafazakarlığın 'Sol'u
Sertaç Timur Demir
Mukabele edilmese de, duygusal reaksiyonları bir kenara bırakıp, uzatılan eli havada ve açık tutmayı sürdürmek lazım. Zira irfan kültürden, edep haklılıktan, doğruluk övgüden üstündür.
Medya kodları ve kollarıyla 15 Temmuz
Sertaç Timur Demir
Radyolarından televizyon kanallarına, dergilerinden haber sitelerine, gazetelerinden dağıtım ağlarına FETÖ’nün tüm yerleşik medya organları 15 Temmuz’un zihinsel ve stratejik altyapısında kurucu işlev görmüştür. Bu nedenle ne FETÖ’yü ne de 15 Temmuz’u medya bağlamından kopararak anlamak mümkündür.
Trajik-mizahın tiraj sorunsalı
Sertaç Timur Demir
Her şeyin harcanma formu içinde üretildiği bu akışkan kültürde zaten kalıcı olana yer yoktur. Bireylerin yeni medyaya entegre olarak metinden imgelere kaydığı da doğrudur. Buna rağmen, Penguen’in kapanma eleştirisi sorunu kendi dışındaki çevreye indirgemiştir. Bu eleştiriye göre halk okumamakta; devlet de mizaha engel olmaktadır. Çözümleme bu denli yüzeysel olunca, “neden okunmuyoruz” şeklindeki bir özeleştiri imkânı da haliyle yitirilmektedir.
Özgürlük ve güvenlik sarmalında sosyal ve terör medya
Sertaç Timur Demir
Bugün dünya genelinde tıpkı diplomatik girişimlerde olduğu gibi sosyal medya bağlamında “terörle mücadele” mevzusu teatral bir niteliğe sahiptir. İslamofobi’yi kışkırtan bu tiyatroda, ortak düşman sadece “cihadist” olarak kavramsallaştırılan Müslümanlarmış gibi sunulmaktadır. Böyle olduğu için, sosyal medya ve terör kapsamında yalnızca el Kaide ve DEAŞ ele alınmakta PKK ve FETÖ söz konusu olduğunda ise “basın özgürlüğü” söylemi devreye sokulmaktadır.