star.com.tr / Mehmet Cihat AĞAÇ
Hindistan'da Başbakan Narendra Modi ve lideri olduğu aşırı sağcı Hindistan Halk Partisi'nin (Bharatiya Janata Party - BJP) faşist tutumu nedeniyle Müslümanlara yönelik şiddet her geçen gün biraz daha artıyor.
Ülkedeki 200 milyondan fazla Müslüman, hükümetin Müslümanları vatansız bırakma yönünde aldığı kararlar nedeniyle protestolar düzenlerken, ırkçı Hindu grupların saldırları da giderek artıyor.
Yeni Delhi'de devam eden olaylarda bir cami, bir Hindu çetesi tarafından ateşe verildi. Başkentin kuzeydoğusunda Ashok Nagar mevkisinde "Jai Shri Ram (Tanrı Ram'a selam olsun)" sloganıyla caminin minaresine tırmanarak hoparlörü çıkaran ve minarenin üzerindeki hilali sökmeye çalışan Hindu grup, daha sonra mabedi ateşe verdi.
Müslümanlara yönelik şiddet Çarşamba günü Delhi'yi sarsmaya devam ederken, ülke ve dünyanın dört bir yanından gözlemciler krizin hızlı bir şekilde birçok insanın ölmesine ve yerinden edilmesine yol açabilecek bir "pogrom" dönüşebileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
El Cezire'ye göre Hindistan'ın başkentindeki dinsel şiddet olaylarında en az 24 kişi öldürüldü. Kuzeydoğu Delhi'nin Müslüman nüfusu yoğun bölgelerinde üç gün süren şiddet olaylarında yaklaşık 200 kişi yaralandı.
85 YAŞINDAKİ BİR KADIN ATEŞE VERİLEN EVDE KALDI
Hindistan'daki haber sitesi Scroll'da yer alan bir haberde, şiddetin kurbanlarından birinin 85 yaşındaki bir kadın olduğu, kadının ateşe vrilen evin üçüncü katında mahsur kaldığı belirtildi.
Medyanın bölgede soru yönelttiği bir Müslüman, saldırıların bizzat güvenlik güçleri ve hükümet destekli olduğunu gözler önüne seren çarpıcı bir açıklamada bulundu.
"Polis benim bölgemde, çetelerin büyüyeceğini ve polisin onları durduramayacağı söyleniyor. Bu yüzden hepimiz güvenliğimiz için ayrılmalıyız.'
MODİ NEREYE GİTSE MÜSLÜMANLAR ÖLÜYOR...
Müslüman düşmanı Modi ise, son günlerde artan saldırları denetleyeceklerini söyledi ancak, Nazi Almanyasını aratmayan uygulamaların arkasındaki Modi, bunu daha önce de dile getirmişti.
2002 yılında Hindistan Başbakanı Atal Behari Vajpayee'nin Hindu milliyetçi BJP partisinin iktidarda olduğu Gujarat eyaletindeki hükümetin iki ay devam çatışmalardaki rolünü gizlemek için yoğun bir çaba harcadığını belirtilmişti.
O dönem eyaletin başındaki isim yine Narendra Modi idi. Eyaletteki Hindu ırkçılarının 3 günlük saldırıları sonucunda, tam sayı bilinmese de 1000'den fazla Müslümanın hayatını kaybettiği belirtiliyor.
2014 yılında seçimleri kazanan aşırı Modi, Mayıs 2019’daki seçimlerden de zaferle çıkınca, Müslümanlara yönelik saldırılar ve Pakistan'la yaşanan gerilim had safhaya ulaştı.
Modi, Ağustos ayında Keşmir bölgesine özel statü kazandıran 370. maddeyi kaldırdı.
Hindistan’ın kuzeydoğu eyaleti Assam için Temmuz 2019’da yayımlanan belgede, 1.9 milyon kişinin vatandaşlıktan çıkarıldığı ortaya çıktı. Bununla yetinmeyen faşist yönetim, Ulusal Vatandaşlık Kayıtları uygulamasının tüm ülkede tekrarlanacağını duyurdu.
BJP hükümetinin Müslümanları vatansız bırakma çabaları kapsamındaki son dışlayıcı kararı, Yeni Vatandaşlık Yasası oldu. Yasa gereğince Budist, Hindu, Sikh, Jainist, Farsi ve Hıristiyan dini azınlıklarına mensup kişilere Müslüman ülkeler olan Pakistan, Bangladeş ve Afganistan’dan geldiklerini ispatladıkları takdirde vatandaşlık verilmesinin önünü açıyor.