Ömer el Beşir'in devrilmesinden 1 yıl sonra Sudan hala krizden çıkış yolunu arıyor

Sudan eski evlet Başkanı Ömer el ?Beşir'in devrilmesinden 1 yıl sonra Sudan hala krizden çıkış yolunu arıyor.

9 Nisan 2020 Perşembe 17:33
Dünya Haberleri





Sudan, geçtiğimiz yıl dört ay süren halk protestolarının ardından eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir'in devrilmesinden bir yıl sonra ülke hala içinde bulunduğu krizler özellikle de ekonomik çıkmazlardan kurtulmak için bir çıkış yolu arıyor.

Sudan ordusu, sokaklara dökülerek ordu karargahı önünde oturma eylemleri gerçekleştiren öfkeli halkın taleplerine yanıt vererek 11 Nisan 2019 tarihinde ülkeyi 30 yıl boyunca demir bir yumrukla yöneten 76 yaşındaki Beşir’i devirmişti.

Beşir, tutuklanarak Hartum’daki Kober hapishanesine yerleştirildi. Geçtiğimiz yılın Aralık ayında yolsuzluktan suçlu bulunması nedeniyle iki yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verilmişti.

AFP’nin haberine göre durum hala hassas ve kırılgan. Ekonomi oldukça zayıf ve çökme riski var. Bu durum da yeni bir toplumsal huzursuzluğa yol açabilir.

Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında, Beşir’i devirdikten sonra yönetime geçen askeri güç ve protestocu liderler arasında yapılan bir anlaşma sonucunda teknokrat bir hükümet oluşturulmuştu.

Ekonomi uzmanı Abdullah Hamduk başkanlığındaki bu hükümetin, üç yıllık bir geçiş döneminde ülkeyi yönetme ve Beşir döneminden miras kalan birçok sorunla karşı karşıya. Bu zorluklar arasında yüksek enflasyon, muazzam hükümet borcu ve isyancı hareketleriyle barışı sağlama çabaları yer alıyor.

Almanya merkezli Rift Valley Araştırma Enstitüsü’den Mecidi el-Cezuli, “Geçiş döneminde karşılaşılan ana zorluk, Beşir rejiminin çökmesine neden olan birbiriyle bağlı çok sayıda faktörlerin varlığını sürdürmesidir” dedi.

Bu faktörler arasında, siyasi sistemin yeniden yapılandırılması, boğucu ekonomik krizler, sosyal barışı sürdürmenin artan maliyeti de bulunuyor.

Beşir rejimine karşı yapılan gösteriler, hükümetin ekmek fiyatını üç katına çıkarma kararının ardından patlak vermişti.

Sudan hükümeti tarafından yapılan açıklamada ekmek fiyatlarında basit bir artış yapıldı. 45-50 gram ağırlığında bir ekmeğin fiyatına bir cüneyh (0.018 dolar) ve 80-90 gram ağırlığındaki bir ekmeği fiyatına ise iki cüneyh (0.036 dolar) zam yapıldığı bildirildi.

Uzun süre devam eden ABD yaptırımlarından etkilenen Sudan ekonomisi, 2011 yılında Güney Sudan’ın bağımsızlığını ilan etmesi ile ülkedeki petrol üretiminin yüzde 7’sini oluşturan alanları kaybetmekle ağır bir darbe almıştı.

2017 yılında ABD, Sudan’a 20 yıldır uyguladığı ekonomik yaptırımların sona erdiğini açıkladı. Ancak ülkeyi yabancı yatırımlardan mahrum eden terörü destekleyen ülkeler listesinden çıkarmadı.

Hamduk hükümeti, ABD’nin geçtiğimiz Mart ayında 157 Sudanlı şirkete uygulanan yaptırımları kaldırma kararı almasının, ülkeye yatırım çekmesini umuyor.

Ancak gelecek hala bulutlu.

Halk, elektrik kesintilerinden çok şikayet ediyor. Hala birçoğu ekmek ve araçlarına yakıt alabilmek için uzun sıralar beklemek zorunda kalıyor.

International Crisis Group’tan (Uluslararası Kriz Grubu) Jonas Horner, Sudan’da ekonomik toparlanmanın uzun bir süreç gerektirdiğini düşünüyor. Avrupa Birliği, İngiltere, Japonya ve ABD gibi geleneksel bağışçılardan sürekli, eşgüdümlü ve düşünceli destek verilmesini gerektireceğine inanıyor.

Horner yaptığı açıklamada, “Sudan'ı ekonomik bataklığın dışına çıkarmak için uzun vadede teknik ve mali dış destek gerekiyor” dedi.

Hamduk hükümeti, Sudan’ın uluslararası arenadaki imajını iyileştirmek ve ABD ile ilişkileri iyileştirmek için çalışıyor.

Öte yandan Sudan Adalet Bakanlığı tarafından geçtiğimiz Pazartesi gibi yapılan açıklamada 2000 yılında Aden Limanı’ndan bombalanan ABD muhribi ‘USS Cole’ kurbanlarının aileleri ile uzlaşının sağlandığını duyurdu. Söz konusu bombalamada mürettebattan 17 kişi yaşamını yitirmişti. ABD, El Kaide’yi bombardımanın ardında olmakla suçladı. Söz konusu kişilerin Sudan’da eğitildiklerini iddia etmişti ancak bu durum Hartum tarafından reddediliyor.

Sudan hükümeti, bu uzlaşının ABD’nin ülkeyi terörü destekleyen devletler listesinden çıkarmaya yol açmasını umuyor.

Hamduk, geçtiğimiz Aralık ayında Washington’a bir ziyarette bulunmuştu. Söz konusu ziyarette 23 yıllık aradan sonra iki ülkenin karşılıklı büyükelçi göndermesi konusunda bir anlaşmaya varılmıştı.

Bir diğer taraftan Sudan hükümeti, Beşir’in 2003 yılında Darfur’da ‘savaş suçları, insanlık suçları, köleleştirme’ faaliyetlerinde bulunma suçlamasıyla Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasını onayarak hakkında bir tutuklama emri çıkardı.

Son aylarda ülkede şiddet ayları da eksik olmadı.

Geçtiğimiz Ocak ayında güvenlik güçleri arasındaki Beşir destekçilerinin emekliliğe sevk kararını protesto ederken çıkardıkları isyanı bastırdıkları sırada çıkan çatışmalarda ikisi asker beş kişi yaşamını yitirmişti.

Mart ayında ise Hamduk, bir bomba ile hedef alınması ve üzerine ateş açılarak gerçekleştirilen bir suikast girişiminden kurtulmayı başarmıştı.

Wilson Center Araştırma Merkezi’ndeki Ortadoğu Uzmanı Marina Ottaway, yaptığı açıklamada, “Hamduk’un muhalifleri arasında ona suikast girişiminde bulunduğundan şüphelenilebilecek isimlerden oluşan uzun bir liste var. Ancak ordu mensuplarının bu girişime karıştığı ortaya çıkarsa durum çok daha tehlikeli olacaktır” dedi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından geçtiğimiz ay yayınlanan bir raporda, Darfur'daki iki grup arasındaki şiddet olaylarının binlerce kişiyi evlerinden kaçmaya zorladığı bildirildi.

Bazı uzak bölgelerde ve Darfur'da bazı düzensiz şiddet devam ederken, yetkililer Güney Kordofan ve Mavi Nil eyaletlerinde barış anlaşmalarına ulaşmak için silahlı isyancı hareketleriyle görüşmelere başladılar.

Hükümet Sözcüsü ve Enformasyon Bakanı Faysal Salih son yaptığı açıklamada, “Silahlı mücadele gruplarıyla görüşmelerde uzun bir yol kat ettik ve hala devam ediliyor. Kalan sorunlar büyük değil, ancak karmaşık” ifadelerini kullandı.