AB “Yunanistan artık kendi ayakları üstünde duruyor” açıklaması yaparken IMF “Kırılganlık bitmedi” dieyerek itiraz etti. Mali krize girmesinin ardından borç batağındaki ülkede, 2010, 2012 ve son olarak 2015 yıllarında üç ayrı kurtarma paketi uygulanmıştı. Söz konusu dönemde, Avrupa Birliği (AB), Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) oluşan kreditörler tarafından toplam 289 milyar Euro’luk kredi desteği sağlanırken, Yunan hükümetleri maaş kesintilerinden sermaye kontrollerine kadar sert kemer sıkma önlemleri almak zorunda kaldı.
Euro Bölgesi maliye bakanlarından oluşan Eurogroup Başkanı Mario Centeno dün yaptığı açıklamada “Ekonomik kurtarma programını güvenli bir şekilde sonlandırabiliriz. Yunanistan 2010’dan bu yana ilk kez kendi ayakları üzerinde duruyor” dedi. Centeno ayrıca programın Yunan halkının olağanüstü çabası, Yunan hükümetinin işbirliği ve birlik üyesi ülkelerin desteğiyle sonlandığını kaydetti.
IMF ise Yunanistan ekonomisinin hala kırılgan olduğu görüşünü savundu. Yunanistan’ın mali istikrarı sağlaması konusunda fazla iyimser olmayan IMF buna gerekçe olarak iç ve dış riskler ile ekonomik büyüme ve bütçe hedefleri arasındaki hassas dengeyi gösterdi. Avrupa Birliği Yunanistan’a en son Ağustos 2015’te Avrupa İstikrar Mekanizması (ESM) ile imzalanan program kapsamında 61.9 milyar Euro vermişti. ESM, Atina’ya 24.1 milyar Euro’luk bir bütçe daha ayırmıştı fakat kurum Yunanistan’ın bu fona ihtiyaç durmadığına karar verdi.
Kurtarma paketiyle yüzde 25 eridiler
Kurtarma paketi dönemi boyunca, Yunanistan’ın yıllık milli hasılası yüzde 25’ten fazla eridi. Yüzde 28’e çıkan işsizlik oranı yüzde 20’nin altına gerilese de halen Euro bölgesinde en yüksek seviyede bulunuyor. Yunan ekonomisi geçen yıl itibarıyla yeniden büyümeye geçse de kendi ayakları üzerinde durmaya hazırlanan ve yüksek bütçe fazlası taahhütleri altında bulunan ülkenin mali dengesi endişe yaratıyor. Yunanistan için piyasalardan borçlanma maliyetleri ve faiz oranları halen yüksek bir seviyede seyrederken, ekonomiyi ayakta tutabilecek oranda yüksek büyüme beklentisi soru işaretleri oluşturuyor.