Türk firmasından İngiliz iş adamının 110 odalı malikanesine 5 milyon liralık otopark

Bursa'da faaliyet gösteren bir firma, konsept olarak İngiltere'nin en pahalılarından biri kabul edilen 250 milyon pound (yaklaşık 2 milyar lira) değerindeki malikaneye son teknolojiyle donatılmış otopark sistemi kurdu.

27 Şubat 2020 Perşembe 11:23
Ekonomi Haberleri

AA



İngiltere'nin tanınmış milyonerlerinden iş adamı John Caudwell, 3 sene önce Londra'nın Mayfair bölgesinde satın aldığı 43 bin metrekarelik malikaneyi 65 milyon pound harcayarak restore ettirdi.

Caudwell, 9 katlı binaya duvarlarına lav akıntısı şeklinde yüzme havuzu, içinde balıkların yaşadığı nehir gibi uç uygulamalarla "büyülü" bir görünüm kazandırdı. Ünlü iş adamı, toplam değeri 100 milyon pound olan antika araçlarını muhafaza etmek ve sergilemek için Bursa'dan 56 ülkeye teknolojik otopark sistemleri ihraç eden şirketin yetkilileriyle irtibata geçti.

Malikane için zorlu bir süreç sonucu 5 milyon lira değerinde özel olarak tam otomatik bir otopark sistemi dizayn eden firmanın çalışmasına, İngiltere'nin önemli televizyon kanallarından Channel 4'te hazırlanan ve gerçekleştirilmesi zor işlerin anlatıldığı programda geniş yer ayrıldı.

- "110 ODALI ADETA SARAYA BENZER DEV BİR MALİKANE"

Otopark sistemleri üreten şirketin yönetim kurulu başkanı Cüneyt Şener, AA muhabirine, Caudwell'in projeyle ilgili kendilerinden önce bazı Alman firmalarıyla da görüştüğünü ancak onların projenin zorluğu ve özel şartların çok ağır olması nedeniyle işi üstlenmediğini söyledi.

Projeyi kendilerinin bir başarı örneği olabileceğini öngörerek memnuniyetle kabul ettiklerini anlatan Şener, "Bu ev konsept olarak Londra'nın, belki de İngiltere'nin en pahalı evi. 250 milyon pounda mal olmuş, inanılmaz farklı özellikler içeren bir ev. Evin yemek odasının üstünde devamlı taze çiçekleri olan bir Japon kiraz ağacı var. Evin içinde yaklaşık 6 kilogram altın varak kullanılmış. 110 odalı adeta saraya benzer devasa bir malikane." dedi.

Caudwell'in hayal ettiği, giriş ve çıkışları tamamen gizli otopark tasarımını gerçekleştirmek için işe koyulduklarını aktaran Şener, şöyle devam etti:

"Otoparka normalde kimsenin görmediği gizli bir noktadan giriliyor. Bunun için normalde kapalı olan bahçenin içinden gizli bir geçit açılıyor ve geçidi de biz yaptık. Araçlar içeri girdikten sonra özel bir asansör sistemiyle içerideki muhafaza alanına sevk ediliyor ve buradaki özel raflarda sergileniyor. Sergileniyor diyorum çünkü içeride camlar vasıtasıyla evin içinden görünebilen noktalar bunlar. Müşterimiz günlük kullanımındaki arabalarını değil, 100 milyon pound değerindeki araçlarını burada muhafaza ediyor. 8 tane, toplamı 100 milyon pound eden çok eski ama çok üst seviyede aracın muhafaza edildiği bir otopark."

- "İSTEDİĞİ ARACI YÜZ TANIMA SİSTEMİYLE BULUNDUĞU KATA ÇAĞIRABİLİYOR"

Şener, araçların her birinin sistem tarafından herhangi bir kata transfer edilebildiği bilgisini verdi.

Evin sahibinin, hangi aracı görmek istiyorsa yüz tanıma sistemiyle talimat vermesinin yeterli olduğunu vurgulayan Şener, "Bunun yazılımını da biz yaptık. İstediği aracı bulunduğu kata çağırabiliyor." ifadelerini kullandı.

Cüneyt Şener, yaptıkları sistemle müşterilerinin yüzde 100 tatminini ve onayını temin ettiklerini belirtti.

Binanın restorasyon sürecinin Londra'da ilgiyle takip edildiğini söyleyen Şener, şöyle konuştu:

"İngiltere'nin önemli televizyon kanallarından Channel 4 evin yapım sürecini kesitler halinde filme çekti ve bunları ev bittikten sonra 'İngiltere'nin en pahalı evi' diye bir programda yayınladı. Bu program kapsamında, bugüne kadar yapılan, farklı teknikler gerektiren çok zor işlerin anlatıldığı bir program. Bir bölümünde de bu evin inşaat süreci işlendi. Programın yaklaşık 5'te 1'lik zamanı da otopark sistemimize ayrıldı. Çünkü gerçekten teknik olarak da çok zordu. Şantiye şefi programda şunu söylüyor; 'Bu kadar ufacık bir delikten 20 metre en ve 20 metre boyunda bir makineyi sokacaklar ve bütün alanlarının toplamında 10 milimetrelik bir toleransları var. Bunu nasıl sığdıracaklar hala benim aklım ermiyor' diyor ve biz bunu sığdırdık. Makinemiz çalışıyor, performansımız da çok iyi. O yüzden bizim için de son derece gurur vesilesi olan bir proje oldu."