Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD ile yapılan mutabakat çerçevesinde Türkiye'nin verdiği sözlerin arkasında durduğunu söyledi. Şu ana kadar bölgede 30 ihlal olayının yaşandığını ve bir şehit verildiğini belirten Akar, bu konuda ABD tarafının uyarıldığını kaydetti. Akar, kimyasal silah iddialarına ise sert çıktı.
Hulusi Akar, CNN Türk'te Hakan Çelik'in sorularını cevapladı. Canlı yayında Barış Pınarı Harekatını değerlendiren Akar, ABD ile yapılan mutabakatta yer aldığı gibi Türkiye'nin verilen sözlerin arkasında olduğunu söyledi.
İşte Akar'ın açıklamaları;
"Maalesef dünya kamuoyunda bir ön yargı var, bağnazlık var. Bazı konuları anlamayı istememek durumu var. Bundan dolayı bizim susmamız söz konusu değil. Elimizde imkanlarımızda neler varsa, birey olarak, kamu olarak devlet olarak bu asil milletimizin hak ve hukukunu korumak için elimizden gelen her türlü gayreti gösterdik, göstermeye devam edeceğiz.
"KİMYASAL SİLAH KULLANMAMIZ SÖZ KONUSU DEĞİL"
Bizim medeniyetimiz, bizim herhangi bir şekilde kimyasal silah kullanmamız kesinlikle söz konusu değil. Birincisi değerler manzumesi bakımından bir kere böyle bir şeyi düşünmemiz, yapmamız kesinlikle söz konusu değil. Aklımızın ucundan geçmedi, geçmez.
TSK'nın envanterinde kimyasal silahlarla ilgili elimizde ne atma vasıtası var, ne de bunlarla alakalı mühimmatımız var. Bunların tedariki veya üretimine hiçbir zaman gitmedik, gitmeyeceğiz. Bu konuda uluslararası anlaşmalara, sözleşmelere ve ahlakı değerlere sıkı sıkı bağlıyız.
"SİVİLLER KONUSUNDA HER TÜRLÜ GAYRETİ GÖSTERİYORUZ"
Sivillere zarar verilme hususu var. Gerçekten bunu övünerek söylüyorum, gururla söylüyorum. TSK'nın bütün personeli bu duyguları düşünceleri paylaşıyorlar. Biz asil milletimize şanlı tarihimize yaraşır bir şekilde, gerek planlamada gerekse uygulamada sadece ve sadece teröristleri hedef almaktayız. Bunun dışında masum insanlara, sivillere zarar vermemek için elimizden gelen her türlü gayreti gösterdik, göstermeye devam edeceğiz.
Etnik ve dini hiçbir ayrım yapmamız söz konusu değildir. Orada biz insanları ikiye ayırıyoruz. Teröristler ve diğerleri. Dolayısıyla hangi etnik gruptan olursa olsun, hangi dinden olursa olsun bütün insanlara, masumiyetlerine son derece saygımız var.
Sorumsuz bazı açıklamalar oluyor. Bu faaliyetler konusunda başta Amerikalılar olmak üzere oradaki koalisyonun asker ve sivil personelin olduğu yerlere herhangi bir zarar, ziyan gelmemesi için bizim planlamacı arkadaşlarımız çok sıkı bir planlama yaptılar. Amerikalar ve diğer koalisyon karargahıyla.
Şu ana kadar 125 araç Resulayn'dan çıktı. Yarın da hem Resulayn hem de Tel Abyad'dan çıkışları ile ilgili gerekli koordinasyon yine Amerikalılarla yapıldı.
"MİLLETİMİZİN ÖVÜNECEĞİ BİR TABLO VAR"
Yaklaşık 9-10 günlük operasyonun hava fotoğrafları elimizde. Görüşmelerde bu fotoğrafları kendilerinin önüne koyduk, onlara gösterdik. Çok açık ve net! Orada bu asil milletimizin övüneceği bir tablo var. Bir tek çizik yok! Biz bunu yaparken büyük bir hassasiyet ve büyük bir ciddiyetle yapıyoruz. Bu da bizim hem hava kuvvetlerimiz hem de komandoların ne kadar hassas çalıştığını, ne kadar yüksek bir performansa sahip olduğunu da açık, seçim görülüyor.
"UTANMADAN BU İDDİALARA YELTENİYORLAR"
Bu teröristleri destekleyenler, utanmaz bir şekilde, alçakça hiç bizim operasyonlarla alakası olmayan, ne zaman ne zemin ne coğrafya ile hiç alakası olmayan şekilde, yapılmış gibi utanmadan bu tür iddialara yelteniyorlar.
Bizim bu mutabakatta muhatabımız Amerikalılar. Dolayısıyla biz bu konuları koordinasyonu Amerikalı muhataplarımızla konuşmaktayız değerlendirmekteyiz. Bu manada bizim yapmak istediğimiz husus, 120 saatte teröristlerin bölgeden çıkarılması. Güvenli bölgeden dışarı çıkarılması.
"30 İHLAL YAPILDI, EVLATLARIMIZIN HAYATINI KORURUZ"
Şu ana kadar 125 araç Resulayn'dan çıktı. Yarın da hem Resulayn hem de Tel Abyad'dan çıkışları ile ilgili gerekli koordinasyon yine Amerikalılarla yapıldı. Önümüzdeki saatlerde bu çıkışlar sağlanacak. Diğer önemli husus da şu ana kadar 30 ihlal yapıldı. Bu ihlallerden TSK mensuplarımızın hayati tehlikesi söz konusu olduğunda nitekim bir şehidimiz var. Bu ve benzeri olaylarda biz meşru müdafaa çerçevesinde müdafaa ettik. Diğerlerinde de bazı yerlerde sessiz kaldık. ABD'li muhataplarımıza teröristleri uyarmalarını, herhangi bir şekilde istenmeyen olaylara sebebiyet vermemelerini, gerekirse de oradaki evlatlarımızın hayatlarını koruyacağımızı söyledik.
"VERDİĞİMİZ SÖZLERİN ARKASINDAYIZ"
Verdiğimiz sözlerin tamamen arkasındayız. Bu bizim tarihi misyonumuz. Tarihte olduğu gibi tüm değerlerimize sahibiz, sözlerimize sahibiz. Karşı tarafında aynı şekilde sözlerine sahip çıkmalarını, verdikleri sözlerin arkasında durmalarını beklemek bizim doğal hakkımız."