Başkan Erdoğan 'vampir aydınlar' deyip, sert çıktı: Kimseyi aldatamazsınız

Başkan Erdoğan, "Nobel'in, ödülü Handke denilen bu vampir aydınlar grubunun temsilcisine vermesi, bir vampirler topluluğunun oluştuğunu ortaya koymaktadır. Bu verdiğiniz ödül, bir Aziz Sancar hocamıza, bir Orhan Pamuk'a verilmiş ödül değildir. Kimseyi aldatamazsınız ve aldatamayacaksınız." dedi.

11 Aralık 2019 Çarşamba 07:00
Güncel Haberleri


Başkan Recep Tayyio Erdoğan, Uluslararası Yerel Yönetimlerde 6. Kadın Şurası'nda konuşuyor. 

Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

 "KADINLARIMIZDAN, SİYASETİN HER KADEMESİNDE YER ALMALARINI BEKLİYORUM"
 
Şura oturumlarında, ülkemizden ve dünyanın farklı yerlerinden kadınların yerel yönetimlerdeki temsili, şehir sorunlarına bakışı, projeleri ve çözüm yolları gibi konular ele alınacak. Böylece, benzer görevlere talip olacak kadınlarla hem tecrübe paylaşımı yapılmış, hem de başarı örnekleri gösterilmiş oluyor.
 
Aramızda Afganistan, Somali, Irak gibi gerçekten zor coğrafyalardan gelen kadın yerel yöneticilerimiz de bulunuyor. Bu tür örnekler, şartlar ne olursa olsun, azmedildiği ve gayret gösterildiği zaman başarıya ulaşılabileceğinin işaretidir. Tabii biz bu tür görevlere kota veya zorlama yoluyla gelinmesini de doğru bulmuyoruz.
 
Mücadeleyle değil de bahşedilerek, lütfedilerek, zorlamayla verilen hakların kalıcı olması pek mümkün değildir. Ama insanın dişiyle, tırnağıyla, yüreğiyle, azmiyle, kabiliyetiyle elde ettiği hakları kimse ondan alamaz. Bu bakımdan tüm kadınlarımızdan, siyasetin her kademesinde daha aktif şekilde yer almalarını bekliyorum. Böylece, bizim bu yöndeki gayretimizin fiili neticeye dönüştürülmesi de kolaylaşacaktır. İnşallah bugünkü şuramız, bu bakımdan önemli bir milat olacaktır.
 
"SİZ İSTEYECEKSİNİZ, ÇALIŞACAKSINIZ, BİZ DE DESTEK VERECEĞİZ"
 
AK Parti 7’nci Büyük Kongre sürecinde, belde, ilçe, il teşkilatları ile genel merkez yönetiminde yer alma konusunda verecekleri mücadelede tüm kadınlarımızın yanında yer alacağımı da özellikle belirtmek isterim. Siz isteyeceksiniz, çalışacaksınız, mücadele edeceksiniz, biz de destek vereceğiz ve inşallah istediğimiz sonuca ulaşacağız. Hayatın her alanında başarılı olan kadınlarımızın, siyasette de hedeflediğimiz yere geleceklerine yürekten inanıyorum.
 
"KADINI DIŞLAYAN TOPLUM POTANSİYELİNİN YARISINDAN VAZGEÇMİŞ DEMEKTİR"
 
AK Parti’nin başarısının sırlarından biri, belki de en önemlisi, kadınlara ulaşmayı, onların gönlüne girebilmeyi başarmış olmasıdır. Bu neticeye, yılın 365 günü ev ev dolaşan, her kadınımıza ulaşmak için çaba gösteren, onların dertleriyle hüzünlenip sevinçleriyle mutlu olan dava arkadaşlarımızın çabalarıyla ulaştık.
 
Birileri yıllarca kadının ismini, sıkıntısını, beklentisini istismar ederek kendine siyasi rant sağlamanın peşine düşerken, biz her meselelerinde onların yanında yer aldık. Çünkü bize göre, kadını dışlayan bir toplum, gücünün ve potansiyelinin yarısından vazgeçmiş demektir.
 
"TARİHİMİZ DE KADINLARIN BAŞARILARI VE FEDAKARLIKLARIYLA ÖRÜLMÜŞTÜR"
 
Bizim inancımızda Hazreti Adem’le Hazreti Havva’dan beri erkek ile kadın birlikte yaşamış, birlikte kulluk etmiş, birlikte çoğalmış, birlikte dünyayı mamur etmiştir. Kendi tarihimiz de kadınların başarıları ve fedakarlıklarıyla örülmüştür.
 
Anadolu’yu alperenler ve bacılar birlikte medeniyetimizle, kültürümüzle, değerlerimizle yoğurmuş, ebedi vatanımız yapmıştır.
 
"NİCE KADIN KAHRAMANIMIZIN MÜCADELESİ SAYESİNDE İSTİKLALİMİZİ KURTARDIK"
 
Hayatın her alanında var olan kadınlarımızın yetiştirdiği, kişiliğini kazandırdığı, temel eğitimini verdiği çocuklarımızla geleceğimizi inşa ettik.
 
Hatta savaş meydanlarında dahi kadınlarımızın fedakarlığıyla zafere ulaştık. Nene Hatun’dan Nezahat Onbaşı’ya, Şerife Bacı’dan Kara Fatma’ya kadar nice kadın kahramanımızın mücadelesi sayesinde istiklalimizi kazandık.  Terör örgütü tarafından haince şehit edilen Aybüke öğretmen ve daha yeni defnettiğimiz. Esma astsubay, sınırlarımız içinde ve dışında alçakça katledilen yüzlerce kadın, bu mücadelenin günümüzdeki bayraktarlarıdır.
 
"ER YA DA GEÇ BUNUN HESABINI SANDIKLARDA VERECEKSİNİZ"
 
Parlamentoda terör örgütünün desteği ile bulunan ve şehitlerimizi görmezden gelen terör sevicilerini ne ile izah edeceğiz? Van'daki katliamlardan bahsetmezler, stadyumun hemen yanında 41 şehidimizden bahsetmezler. Evine dönerken şehit olanları ne ile izah edeceğiz? Er ya da geç bunun hesabını sandıklarda vereceksiniz.
 
NOBEL TEPKİSİ: VAMPİR AYDINLAR
 
Bu onurlu duruşa destek veren tüm siyasi liderlere şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Nobel'in, ödülü Handke denilen bu vampir aydınlar grubunun temsilcisine vermesi, bir vampirler topluluğunun oluştuğunu ortaya koymaktadır. Bu verdiğiniz ödül, bir Aziz Sancar hocamıza, bir Orhan Pamuk'a verilmiş ödül değildir. Kimseyi aldatamazsınız ve aldatamayacaksınız.
 
"NÖBET TUTAN ANNELERİN FENDİ, ELİ KANLI TERÖRİSTLERİ YENMİŞTİR"
 
Ağızlarını her açtıklarında insan haklarından söz edenlerin, terör örgütünün istismar ettiği, iğfal ettiği, infaz ettiği, hayallerini ve geleceklerini söndürdüğü çocukları ve kadınları görmezden geldiğini de unutmadık.
 
Diyarbakır’da bölücü örgüt tarafından gasp edilen evlatlarını kurtarmak için sıcağa-soğuğa aldırmadan nöbet tutan annelerin fendi, eli kanlı teröristleri yenmiştir. Tüm dünyayı Diyarbakır’daki annelerin bu haklı ve onurlu duruşuna destek vermeye davet ediyoruz.
 
"KADINLARIN İSTİHDAM ORANI OLDUKÇA YÜKSEK SEVİYELERDEDİR"
 
Bunun yanında hayatın her alanında kadınlarımızın giderek yükselen etkinliğini ve hissedilen gücünü yakından izliyoruz. Kadınların işgücüne katılım oranı 2002 yılında yüzde 28’i bile bulmuyorken, bugün yüzde 35’e yaklaştı.
 
İstihdamdaki kadın oranı da yüzde 25’den yüzde 30 seviyesine ulaşmak üzeredir. Eğitim, finans, sağlık, yargı, akademi alanları başta olmak üzere pek çok sektörde kadınların istihdam oranı oldukça yüksek seviyelerdedir.
 
Üniversitelerimizde eğitim gören evlatlarımız arasındaki cinsiyet dağılımının neredeyse eşit olması, kadın istihdamındaki artışın süreceğine işaret ediyor. Biz bu tablodan ancak gurur duyarız.
 
"BU GÜZEL FOTOĞRAFI GÖLGELEMEYE ÇALIŞANLARA İZİN VEREMEYİZ"
 
Elbette kadına yönelik şiddet başta olmak üzere, mücadeleye devam etmemiz gereken sorunlarımız vardır. Ancak, istisnai bir takım olayları büyüterek, bu güzel fotoğrafı gölgelemeye çalışanlara izin veremeyiz. Kadın meselesinin, her şeyden önce bir insan meselesi olduğunu kabul ettiğimizde, pek çok şey yerli yerine oturacaktır.
 
"İFRAT VE TEFRİT HATASINA DÜŞMEDEN KADINLARIMIZIN HAKLARINI SAVUNACAĞIZ"
 
Yaratılmışların en şereflisi olan insana, bu kutlu sıfatına uygun şekilde muamele edildiğinde, dünya hepimiz için çok daha güzel hale gelecektir. İnancımızın bize emrettiği yol da budur. İşte bu anlayışla hep birlikte, kadına yönelik haksızlıkları, adaletsizlikleri, zorbalıkları, yanlış veya eksik algı ve uygulamaları ortadan kaldırmak için çalışıyoruz. Bu çerçevede, kararında ve doğru şekilde atılan her adım kadının statüsünü güçlendireceği gibi, yanlış adımlar da çabaların boşa çıkmasına sebep olur.
 
İfrat ve tefrit hatasına düşmeden kadınlarımızın haklarını savunacağız. Ülkemizde ve dünyada mağduriyete uğratılmış, adaletsizliğe maruz kalmış, hele hele canı yanmış tek bir kadın kalmayana kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Türkiye’nin geleceğini kadınlarımızla birlikte inşa edeceğiz. İnşallah dünyanın geleceği de böyle şekillenecektir.
 
"KADIN AİLENİN DİREĞİDİR"
 
Kadının konuşulduğu bir yerde aileden söz etmemek olmaz. Çünkü kadın ailenin direğidir.
 
Şayet kadının Allah vergisi kucaklayıcılığı, kollayıcılığı, şefkati, merhameti, dirayeti olmasa, aile kurumunun ayakta kalabilmesi mümkün değildir. Bu yaklaşımın kadına çok büyük bir sorumluluk yüklediğinin elbette farkındayız. Ama kadınlar, bu yükü kaldırabilecek donanıma ve azme sahiptir.
 
Bugün gelişmiş ülkelerin en büyük sorunu, aile kurumunun kimi yönleriyle tamamen, kimi yönleriyle kısmen yıkılmış olmasıdır. Türkiye gibi en üst gelişmişlik düzeyine yaklaşan ülkeleri bekleyen en büyük tehlike de aile kurumunun sarsılmasıdır. Kadını aileden koparmaya yönelik her hamle, bizatihi insanlığın kendisini hedef alıyor demektir.
 
"GÜÇLÜ BİR AİLE KURUMU YOKSA YOK OLUŞUNUZ MUKADDERDİR"
 
Aile ile kadını, kadın ile erkeği, kadın ile çocuğu birbirinden ayırmaya, hele hele birbirine rakip haline getirmeye yönelik zihniyet asla bize ait değildir, iyi niyetli hiç değildir. Geçtiğimiz günlerde İslam İşbirliği Teşkilatı Sosyal Gelişim Bakanları toplantısında tüm bu konuları enine boyuna konuştuk, tartıştık. Geleceğimize güvenle bakabilmek için, maddi gelişmişlik düzeyimizin artışı ile aile kurumu arasında güçlü bir bağ kurmak mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde akıbetimiz diğerleriyle aynı olacaktır.
 
Batıda yükselen yabancı düşmanlığının gerisindeki sebeplerden biri de, aile yapısının yıkılması sebebiyle nüfuslarının azalıyor olmasından kaynaklanan endişedir.
 
Ne kadar zengin olursanız olun, şayet toplum olarak varlığınızı devam ettirecek sosyal doku, yani güçlü bir aile kurumu yoksa yok oluşunuz mukadderdir.
 
"BU HALE DÜŞMEMEK İÇİN GEREKEN TEDBİRLERİ ALMAYA ÇALIŞIYORUZ"
 
Türkiye olarak bu hale düşmemek için gereken tedbirleri almaya çalışıyoruz. Dostlarımıza da aynı şekilde davranmalarını tavsiye ediyoruz. Aile kurumunun direği olan kadınların bu konuda gösterecekleri irade, sorunun çözümünün anahtarıdır.
 
Siyaset de, eğitim de, çalışmak da, kariyer de kadının aile içindeki önemini ortadan kaldırmaz. Tam tersine, bu şekilde donanımı artan, ufku genişleyen kadınlar, ailelerine çok daha güçlü bir şekilde sarılacaklardır. İnşallah kadınlarımız bu yükün altından başarıyla kalkacaklar ve geleceğimize güvenle bakmamızı sağlayacaklardır.
 
Şuramızın konusu olan yerel yönetimler, esasen, kadınların en aktif olması gereken alanların başında geliyor. Çünkü yerel yönetimlerin faaliyetleri, doğrudan insan hayatına dokunan, fert fert her gün herkesin içinde olduğu çalışmalardır. Kırsal kesimde insanlar hayatlarını belki bir şekilde kendileri idame ettirebilir. Ancak şehirde mutlaka yerel yönetimlerin desteğine, altyapısına, hizmetlerine ihtiyaç vardır.
 
"BELEDİYELERİN OYNADIĞI ROL GİDEREK ARTIYOR"
 
Nüfusun önemli bir bölümünün şehirlerde yaşamaya başladığı günümüzde, belediyelerin oynadığı rol giderek artıyor.
 
Türkiye’de, yerel yönetimleri gerçek anlamda birer hizmet birimi haline getiren AK Parti’dir. Belediyeleri ve il özel idarelerini, kaynak, yetki ve inisiyatif bakımından güçlendirerek, bugünkü düzeylerine kavuşturduk. Büyükşehir uygulaması ile şehirlerimize temel altyapı hizmetlerinin bütüncül bir anlayışla verilebilmesini sağladık.
 
"REFORMLARIMIZI, ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE DE SÜRDÜRECEĞİZ"
 
Yerel yönetimler alanındaki reformlarımızı, önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. Gerek geldiğimiz seviye, gerekse hedeflediğimiz yer bakımından, yerel yönetimlerle ilgili her konuda kadınlarımızın daha güçlü desteğine ihtiyacımız bulunuyor.
 
Kaynak: TRT Haber