15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili sözde “yurtta sulh konseyi” üyelerinin de aralarında yer aldığı 224 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen Genelkurmay “çatı” davasının duruşmasına tutuklu ve tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ile şehit yakınları katıldı. Duruşmaya darbe girişiminden sonra itirafçı olan ve gizli tanık olarak “Şapka” kod adı verilen eski Foça Jandarma Komando Eğitim Komutanlığı kurmay başkan vekili albay Hakan Bıyık’ın beyanlarının alınmasıyla devam edildi. Tanık olarak dinlenen Bıyık, FETÖ yapılanması ile 1990’lı yılların başında Harp Okulu öğrencisi olduğu dönemde tanıştığını ve darbe girişimine kadar bağını sürdürdüğünü söyledi.
DARBE İÇİN ZİRVE
Kendisinden sorumlu olan FETÖ üyesinin kod adının Cihan olduğunu belirten Bıyık, telefonuna ByLock yüklediğini anlattı. Cihan’ın kendisini Ankara Çayyolu’ndaki darbe toplantılarının yapıldığı eve çağırdığını kaydeden tanık Bıyık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cihan, 6 Temmuz 2016 akşamı acilen Ankara’ya gelmemi istedi. O gece otobüse binerek Ankara’ya geldim. Bana verdiği adres, Tandoğan’da bir parktı. Bir süre sonra o da parka geldi. Cihan’ı takip ettim, bir binaya girdik. Daha sonra Cihan bana, ‘Biri daha gelecek, onu bekliyoruz.’ dedi. Bir süre sonra Turgay Sökmen geldi. Cihan’ın arabasına binerek Çayyolu’ndaki malum villaya gittik. Kapıyı Harun Biniş açtı. Buradan 9 Temmuz’da ayrıldım. Evde Mehmet Partigöç, Gökhan Şahin Sönmezateş, Ömer Faruk Harmancık, Bilal Akyüz ve Barış Avalan’ı da gördüm.”
HAİN PLAN YAPILDI
Toplantının yapıldığı villada firari Adil Öksüz’ün de bulunduğunu bildiren Bıyık, evde darbe girişimi sırasında yapılacak faaliyetlerden bahsedildiğini, darbenin başarısız olması ihtimali dile getirildiğinde ise “Aklımıza böyle kötü şeyler getirmeyelim.” denildiğini anlattı. Tanık Bıyık, şunları dile getirdi: “Villa 3 katlıydı, büyük bir salon vardı. Evde grup grup görüşmeler oluyordu. Büyük salonda sadece namaz vakitlerinde bir araya geliniyordu. Villadaki toplantılarda konuşulanlar arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Huber Köşkü’nden alınması, daha sonra denize açılan gemi ile güvenliğinin sağlanması vardı. Başbakan ve İçişleri Bakanı’nın Özel Kuvvetler tarafından alınması, yine MİT Müsteşarı’nın alınması gibi konular konuşuldu. Şırnak’taki Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugayından askerlerin getirilmesi konuşuldu.”
Darbe girişiminin başında kim olacağının sorulması üzerine Bıyık, “Adil Öksüz, ‘Yan odada büyüğümüzle görüştüm. Size de selamı var.’ dedi. Ben büyüğümüz dediği kişinin Gülen denen şahıs olduğunu anladım” dedi.
5 AKOM işgalcisine ağır müebbet
15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişimi sırasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi’ni (AKOM) işgal ettikleri iddiasıyla 6’sı tutuklu, 9’u rütbeli 17 askerin yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, sanıklar son savunmalarını yaparak beraat ve tahliye talebinde bulundu. FETÖ’nün darbe girişimi sırasında AKOM’un işgal edilmesine ilişkin davada 5 eski subay ‘Anayasayı ihlal’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı. Mahkeme, bu sanıkları işgal girişimi sırasında yaralananlara yönelik eylemlerinden ise 41’er yıl hapse çarptırdı.
DARBE SAATİ 03.00’TÜ
Duruşmada, darbe girişiminden sonra itirafçı olan ve gizli tanık olarak “Kuzgun” kod adlı eski Foça Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı tuğamiral Halil İbrahim Yıldız’ın açık kimliğiyle tanık olarak beyanları alındı. Ömer Faruk Harmancık ve Sinan Sürer’in de villada bulunduğunu kaydeden Yıldız, şöyle konuştu: “Harmancık ve Sürer, Temmuz’un 16’sı ya da 21’inde sıkıyönetim ilan edeceklerini, ilanın muhtemelen gece 03.00’te yapılacağını söylediler. Bana, ‘Sen de 2 amirali silahlı çatışma yaşanmadan alacaksın, Çiğli’de güvenli bölgeye götüreceksin.’ dediler. Ben, ‘Çatışma yaşanabilir, bunu yapamam.’ dedim.”
HAKİMİYETİ SAĞLARIZ
“Sonra bana, ‘Biz o saatte Türkiye genelinde hakimiyeti sağlarız, sen de kolayca yaparsın.’ dediler. Bir liste çıkardılar bana. Listedeki isimlerle bu harekatı yapabileceğimi söylediler. Daha sonradan yanımıza (itirafçı eski kurmay albay) Hakan Bıyık geldi.”