Karakoç ‘aşk’ ile yazdı 

10. İstanbul Edebiyat Festivali’nin ikinci gününde ekim ayında vefat eden şair Bahaettin Karakoç için özel etkinlik düzenlendi. Festival’de ayrıca roman konusu da ele alındı.

14 Aralık 2018 Cuma 07:00
Kültür Sanat Haberleri


Edebiyat Festivali’nin ikinci gününde, iki ay evvel hayata veda eden şair Bahaettin Karakoç anısına özel oturum düzenlendi. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi’nde düzenlenen etkinlikte şairin hayatı, şiirleri ve eserlerinin konuşuldu. Muzaffer Doğan’ın yönetiminde başlayan oturumda konuşan Yusuf Dursun, Karakoç’un şiirlerinde vatan ve Türkçe konularını öncelediğini söyledi. Yayıncı Tayfur Esen de, ünlü şairin son nefesine kadar şiir yazıp gerekirse sosyal medyade bile yayınladığını belirtti. Esen, Karakoç’un şiirde önemli bir yere sahip olmasına rağmen kitaplarının yeterli ilgiyi görmediğini dile getirdi.  “Bahaettin Karakoç bir aşk şairidir” diyen Mustafa Özçelik ise “Aşk bir hal meselesidir ve bir şair aşıksa, şiir söylemek zorundadır, varoluşu buna bağlıdır. Bahaettin Karakoç hep aşkı söyler, aşkın hallerinden söz eder. Onun aşkı vatan, millet ve Türkçe idi’ şeklinde konuştu. 

Roman ve deneme konuşuldu 

Festivalde aynı gün ‘Roman ve deneme’ sanatı da konuşuldu. Yazar Elif Sönmezışık, denemelerin birçok edebi türe nispetle yazma disiplinini yazara bırakabilen belki de en özgür tür olduğunu ifade ederek, “Denemeler, yazarın kendiyle yüzleşmesine imkanı verdiği gibi okuyucuya da yazarla yüzleşme imkanı verir” dedi. Neden deneme yazdığını anlatan şair Ahmet Murat ise “Bizler 1990 kuşağı olarak çok yoğun siyasi, ideolojik ve felsefi bir arka plandan edebiyata giriş yaptık. O dönemdeki ideolojik kavgalar, İslam dünyasındaki hareketliliklerle çok yoğun okumadan geçtik. Dolayısıyla o süreçte ideolojik alanda kurmacadan daha ziyade kuramsal metinler, denemeler okumayı tercih ettik” açıklamasında bulundu. Ali Ayçil de denemelerin Türk edebiyat tarihindeki örneklerini anlattı.