Ankara Zirvesinde Anayasa Mutabakatı

Suriye’de 9 yıldır süren iç savaşa son vermeyi hedefleyen kalıcı çözümün temelleri Ankara’daki üçlü zirvede atıldı. Erdoğan, Putin ve Ruhani, Anayasa Komitesi konusundaki pürüzleri giderdi. Ortak bildiride sorunun siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceği vurgulandı.

17 Eylül 2019 Salı 07:00
Politika Haberleri


Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin katılımıyla Çankaya Köşkü’nde Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi yapıldı. Toplantı sonrası üç lider ortak basın toplantısı düzenledi. İdlib’de tırmanan gerginliği de ele alındıklarını dikkati çeken Erdoğan, “Türkiye olarak sınırlarımızın hemen bitişiğinde 4 milyon insanı etkileyecek yeni bir trajedi yaşanmasına seyirci kalamayız. Böylesi vahim bir gelişme sadece ülkemizi değil, bütün Avrupa’yı etkileyecektir” dedi. 

Başkan Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin katılımıyla gerçekleştirilen Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi Çankaya Köşkü’nde yapıldı.

SEYİRCİ KALAMAYIZ 

Nisan ayından bu yana İdlib’e yönelik kara ve hava operasyonlarında hayatını kaybeden sivillerin sayısının bine yaklaştığını ifade eden Erdoğan, “Daha evvel defalarca yurdundan edilen yüz binlerce insan saldırılar nedeniyle yeniden göç yollarına düştüler. Türkiye olarak sınırlarımızın hemen bitişiğinde 4 milyon insanı etkileyecek yeni bir trajedi yaşanmasına seyirci kalamayız. Böylesi vahim bir gelişme sadece ülkemizi değil, bütün Avrupa’yı etkileyecektir. Zirvede görüş birliğine vardığımız hususlar doğrultusunda önümüzdeki günlerde bölgede hayırlı gelişmelerin yaşanacağını ümit ediyoruz”ifadesini kullandı.

YAPICI BİR TUTUM 

Suriye’de Anayasa Komitesi’nin teşekkülü olduğunu kaydeden Erdoğan, “Anayasa Komitesinin üyeleri ve usül kurallarının belirlenmesinde yapıcı ve esnek bir tutum sergiledik. Siyasi sürecin ilerletilmesi için gayret gösterdik. Ortak çabalarımızla komitenin oluşumuna ilişkin pürüzler giderilmiştir. Bugünkü istişarelerimizde usül kuralları konusunu da BM ile eşgüdüm halinde sonuçlandırarak Anayasa Komitesinin çalışmalarına biran önce başlamasını sağlamayı kararlaştırdık” şeklinde konuştu. 

GÖÇÜ KALDIRAMAYIZ 

Erdoğan, Türkiye’nin yeni bir göç akınını kaldırmasının mümkün olmadığını belirterek, “Artık Suriyelilerin kelerine güvenli ve gönüllü bir şekilde geri dönüşlerine yoğunlaşmamız gerekiyor. Fırat’ın doğusundaki barış koridoru mülteciler için de korunaklı liman olacaktır. Suriyelilerin önemli bir bölümünün kimseye yük olmadan kendi topraklarında yaşamalarını temin edebiliriz” diye konuştu. 

ABD’YE 2 HAFTA SÜRE 

 Zirve kapsamında Fırat’ın doğusundaki durumu da istişare ettiklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu mesele hem Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğü hem de Türkiye’nin milli güvenliği bakımından kritik önem taşıyor. Halihazırda Suriye topraklarının dörtte birinden fazlası bölücü terör örgütünün işgali altında bulunuyor. Örgüt burada çocuk asker kullanmaktan halkı zorla silahaltına almaya, etnik temizlik faaliyetinden insanların mallarını gasbetmeye kadar her türlü zulmü işliyor. Çobanbey’de bir hastaneye düzenlenen kalleş saldırı bunun en son örneğidir. Geldiğimiz nokta itibariyle Suriye’de DEAŞ tehdidi artık ortadan kalkmıştır. Suriye’nin istikbali için en büyük tehdit kaynağı PKK ve onun uzantısı olan YPG-PYD’dir. Bu ülkedeki PKK-PYD varlığı devam ettikçe ne Suriye ne de bölgemiz huzura kavuşabilir. Nihai hedefimiz Suriye’nin kuzeyinde bir barış koridoru tesis ederek ülkenin bölünmesini engellemek. ABD ile iki hafta içerisinde hedeflenen başarıyı yakalayamazsak kendi adımlarımızı atacağımızı her iki ülkeye de ilettim.” 

Ülkenin nüfus alanlarına bölünmesi kabul edilemez

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İdlib’deki durumun endişe verici olduğunu söyledi. Son dönemde İdlib bölgesinde aşırı kutupların faaliyetlerinin aktif hale geldiğinin kaydeden Putin, sözlerini şöyle sürdürdü:“Bu bölge teröristlere bir sığınak olmamalıdır. Bu bölgeden gelen terörist tehdidini tamamen yok etmek için ilave adım atmamız lazım. Suriye’nin kuzey doğusundaki durum da endişe vericidir. Oradaki güvenlik sorunları sadece ve sadece Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin korunması temelinde olmalıdır. Suriye’yi nüfus alanlarına bölmek kabul edilemez. Rusya-Türkiye ve İran, Suriyelilere ülkeyi yeniden tesis etmek, ekonomiyi, sosyal alanı canlandırmak için katkı sağlayacaktır ve insani yardım oluşturulmasında da çalışıyoruz. Bizim bu alanda yaptığımız çalışmanın neticeleri net ve ortadadır. 2018 yılı Temmuz ayından itibaren 390 bin kişi Suriye’ye döndü, 1,3 milyon yerlerinden edilen insan da yerlerine döndü. İnanıyoruz ki, uluslararası ajanslar bu manada insani yardım konusunda ülkenin yeniden restore edilmesi manasında daha etkin bir katkı sağlayacaktır. Böyle bir destek bütün Suriyelilere verilmelidir.” 

YENİ REKOR KIRACAĞIZ

Güvenli bölgeyle ilgili bir soruya Putin, “Bölgede bütün devletler, Türkiye dahil olmak üzere kendi milli güvenliğini koruma hakkına sahiptir. Benim ve Sayın Erdoğan’ın tartışmadığımız bir konu var, hepimiz Suriye toprak bütünlüğünden yanayız. Güvenlik konuları çözülecekse, terörizmle mücadele çözülecekse bundan sonra Suriye toprak bütünlüğü tamamen sağlanacaktır” dedi. Putin, Türkiye-Rusya arasındaki ekonomik, askeri, insani ve kültüre iş birliklerini Başkan Erdoğan’la ele aldıklarını da belirterek, “Bu sene yeni bir rekor kıracağız, Türkiye’ye 6 milyondan fazla Rus turist gelecektir” ifadelerini kullandı. 

Zirvede toprak bütünlüğü vurgusu 

Türkiye, Rusya ve İran liderlerinin Ankara’da katıldığı Suriye konulu zirvede Suriye’nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile Birleşmiş Milletler (BM) ilkelerine kuvvetli taahhüt vurgusu yapıldı ve Anayasa Komitesi listesinde uzlaşı sağlandı. Liderler, Suriye’de terörle mücadele adı altında sahada yeni gerçeklikler yaratılması yönündeki her türlü girişimi reddetti. Ortak bildiride, liderler tarafından Suriye’nin kuzeydoğusundaki güvenlik ve istikrarın egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygı temelinde sağlanabileceği vurgulandı. Ayrıca liderler, ABD’nin işgal altındaki Golan Tepeleri’ne ilişkin uluslararası hukuku ihlal eden ve bölgesel barış ile güvenliği tehdit niteliğindeki kararını da kınadı.  

ANAYASA KOMİTESİ TAMAMEN OLUŞTU 

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani,  Suriye krizinin sadece siyasi yolla çözülebileceğine dikkat çekerek, “Bölgedeki benzer krizler, barışçıl yöntemlerle ve o ülkelerin kendi halkları tarafından çözülmelidir. Yabancı güçler Suriye’den çıkmalı. Suriye ve Türkiye arasında imzalanan Adana Mutabakatı’nın tekrar hayata geçirilmesinin iki tarafının da endişelerini giderecektir. Amerikan güçlerinin bir an önce bölgeyi terk etmesi ve Suriye’nin Fırat’ın doğusu ve kuzeyinde de egemenliğini sağlaması zaruridir” dedi. Suriye’de Anayasa Komitesi’nin tamamen oluştuğunu da vurgulayan 

Ruhani, “Bir an önce çalışmalarına başlamasını ve anayasayı revize etmesini umut ediyoruz” ifadesini kullandı.   

ABD’NİN HEDEFİ BÖLMEK

ABD’nin Suriye’de teröristleri destekleyerek ülkeyi bölmeye çalıştığını vurgulayan Ruhani, “Bu kabul edilebilir değil. Fırat’ın doğusu ABD’nin hakimiyetinde ve burada da teröristler bulunmaktadır. ABD’nin Suriye’de asker bulundurması meşru değildir, ABD güçleri bir an önce bölgeyi terk etmelidir” diye konuştu. 

Erdoğan’dan Adnan Menderes mesajı 

Başkan Erdoğan 60 darbesi sonrası idam edilen Adnan Menderes ve iki bakanın vefat edişinin 58. yıldönümüyle ilgili bir taziye mesajı yayınladı. Erdoğan, “İdam edilişinin 58. yıldönümünde büyük hüzünle yad ettiğimiz Adnan Menderes ömrünü ülkemizin demokratikleşmesinde, gelişmesine ve güçlenmesine adamıştır. Gerek Yassıada mahkemeleri sırasında gerekse 16-17 Eylül 1961 tarihinde yaşanan yürek dağlayıcı sahneler milletimizin hafızasında derin yaralar açtı. Merhum Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ı vefatlarından 58. yıldönümünde bir kez daha tazimle yad ediyorum” ifadelerini kullandı.