Asıl beka meselesi Haçlı kuşatması

Anadolu’nun istilasını hedef alan bin yıllık haçlı saldırıları ABD ve Avrupa’nın öncülüğünde sürüyor. 15 Temmuz darbe girişimi, S-400 krizi, AP’nin kin dolu raporu, güney sınırımızdaki kuşatma ve en son Yeni Zelanda’daki terör saldırısı küresel bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu ortaya koydu.

20 Mart 2019 Çarşamba 07:00
Politika Haberleri

STAR ANKARA



Birinci Haçlı Seferi üzerinden geçen yaklaşık bin yıllık sürede Türk ve İslam düşmanlığı şekil değiştirse de hep baki kaldı. 1096 yılında başlayan ve üç yıl süren ilk Haçlı seferi Anadolu, Suriye ve Filistin toprakları üzerinde gerçekleşti. İslam’ın kılıcı olan Türkler ve Türkiye bin yıl önce olduğu gibi bugün de İslam’ın sancağı ve koruyucusu oldu. Ancak Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2012’de kurucusu olduğu AK Parti ile iktidara gelmesiyle ‘modern haçlı seferlerinin’ hedefi yükselen Türkiye oldu. Bugün yapılacak MGK toplantısının ana gündemini de ‘beka meselesi’ oluşturacak. İşte kısa süre içerisinden peş peşe yaşanan ve beka kavramını gündeme getiren olaylar… 

İÇ KIŞKIRTMA BİTİRİLDİ 

Gezi olayları, 17/25 Aralık yargı darbesi girişimi, 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi ile çukur eylemlerinin ortak dili, operasyonların otak aklını da göz önüne serdi. Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü hedef alan operasyonların ortak mottosunu ise ‘Erdoğan düşmanlığı’ oluşturdu. 

ORTAK DİL ERDOĞAN DÜŞMANLIĞI 

Yeni Zelanda’daki terör saldırısını gerçekleştiren Brenton Tarrant da dış güçlerin son hamlesi oldu. Tarrant Erdoğan’ı ‘öldürülecek’ isimler arasında göstererek, “Konstantinopolis’e gelir, tüm cami ve minareleri yıkarız. Ayasofya minarelerden kurtulacak ve Konstantinapol Hristiyan şehri olacak” dedi. Terörist Tarrant’ın bu eyleminden kısa bir süre önce İsrail Başbakanı Netenyahu’nun oğlu Yair Netanyahu da “Ona, İstanbul’un adının Konstantinopol olduğunu ve Türk işgalinden önceki bin yıl boyunca Bizans İmparatorluğu’nun ve Ortodoksların başkenti olduğunu hatırlatırım” demişti. 

AYASOFYA VURGUSU 

Başkan Erdoğan, tüm bu yaşananlara Çanakkale’den yanıt niteliğinde açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Yeni Zelanda’daki saldırı ve teröristin bildirisine “Niyetinizi anladık, kininizin, nefretinizin canlı olduğunu anladık. Biz buradayız, Çanakkale’deyiz. Bekliyoruz” dedi. Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye ile müzakerelerin askıya alınmasına dair raporunda Ayasofya’nın ibadete açılmaması vurgusu yaptı. Türkiye karşıtı söylemleriyle bilinen Hollandalı AP raportörü Kati Piri’nin de aynı günlerde AB’nin, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını öneren skandal raporu kabul edildi. 

YPG’YE 300 MİLYON DOLAR 

2006 yılında Belçika’da, kırmızı bültenle aranan PKK’nın üst düzey sorumluları Remzi Kartal, Zübeyir Aydar ve beraberindeki 35 kişiyi terör üyeliğinden yargılamadı. Bir taraftan Türkiye ile müttefik olduğunu söyleyen ABD, diğer taraftan terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı YPG’ye silah ve mühimmat yardımlarını sürdürüyor. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, en son SDG ismini kullanan terör örgütü YPG/PKK’ya 300 milyon dolar, DEAŞ’la mücadele eden Suriye’ye sınır ülkelerin sınır güvenliğinin sağlanması için de 250 milyon olmak üzere toplam 550 milyon dolar bütçe ayırdı. 

ABD’NİN S-400 BAHANESİ 

ABD, Türkiye’ye yönelik kuşatmasını sadece terör örgütlerine yardım yaparak değil, savunmasını güçlendirmesini engellemeye dönük hamleleriyle de yapıyor. Türkiye’yi, S-400 füze savunma sistemini almaması yönünde baskılamaya çalışan ABD, alım yapılması halinde yaptırım tehdidinde bulundu.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Twitter’dan Venezuela’daki kukla lider Juan Guaido’ya destek veren ülkeleri maviyle gösterdiği dünya haritası paylaşmıştı. Haritada Türkiye ikiye bölünmüş şekilde resmedilmişti. 

MÜSLÜMANLIĞIN SON KALESİ

CHP ve benzeri siyasi partilerin aksi görüşüne rağmen, Türkiye son yıllarda hiç olmadığı kadar kuşatılma çabalarına tanık oldu. Savunma sanayisini millileştirerek dışa bağımlı olmaktan kurtulan Türkiye, kimi çıkar odaklarının hedefi haline geldi. İçeride umduklarını bulamayan iç ve dış odaklar, Türkiye’nin güneyinde, Suriye’nin kuzeyinde bir terör koridoru oluşturarak, baskı kurmak istedi. Bu hamleler de Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı ile etkisiz kılındı. Umduğunu bulamayan güç mihrakları, döviz kurları üzerinden ekonomik baskı kurma yoluna gitti. Bu girişim de tıpkı diğerlerinde olduğu gibi halkın ferasetine tosladı. İslam’ın son kalesi yıkılmadı.