Hüseyin GÜLERCE

hgulerce@stargazete.com

Bakalım Gül, Davutoğlu, Karamollaoğlu ne diyecek?

Sosyal medyada, ahlâka, değerlerimize, insan onuruna yönelik hakaret, küfür, iftira ve yalanlara nihayet dur denilecek.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, çocukları Hamza Salih’in doğumunu müjdeleyen paylaşımına yönelik saldırılar bardağı taşıran son damla oldu. 11 kişi yakalanarak gözaltına alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün hem çok sert tepki verdi, hem de milletimizi rahatlatan açıklamalar yaptı.

Ama bu açıklamalar muhalefeti de hemen rahatsız etti.

Kangren haline gelen bu konu neden çok önemli?

1. Sosyal medya zeminleri, milletimizin ahlâkına, milli değerlerine, aile yapısına saldırı üssü haline geldi.

Cinsel istismar, müstehcenlik, kumar, dolandırıcılık, suça teşvik, terör propagandası ahlâkımıza, aile yapımıza yönelik bir saldırı olarak devam ediyor.

Bilhassa genç nesiller bu mecralarda esir alınmış durumda. En mütedeyyin aileler bile evlatlarını bu saldırılardan koruma adına acziyet içindeler. Evlâtları gözlerinin önünde ellerinden kayıp gidiyor… En değerli varlıklarına söz geçiremiyor, nasihat edemiyor. Aile yapımız sarsıntı geçiriyor.

2. Sosyal medya zeminleri, özgürlükler, ferdi hürriyetler, insan hakları konusunda asla masum değiller. Bu temel hakları ileri sürerek gözümüzün içine baka baka cepheden saldırıyorlar.

Sosyal medya, kontrol dışındaki yönüyle şeytanın merkez üssü gibi çalışıyor.

Lut kavmindeki sapıklık/sapkınlık, bilhassa sosyal medya zeminlerindeki hesaplardan namus ve ahlâkın yerine konulmaya çalışılıyor. CHP’li belediyeler buna alet ediliyor.

Cumhuriyetin ilk yıllarından beri yaşanan Batı’ya özenme, onların ahlâk ve yaşantısını kabullenme dayatmasının çok ötesinde, açıktan organize bir saldırı ile karşı karşıyayız.

3. İçimizdeki cibilli düşmanlar ve ahlakî çöküntüden yana mevzilenen odaklar da boş durmuyor. Onlar da sosyal medya saldırılarının destekçisi durumundalar.

Bunu da hak, hukuk, adalet konusunda olduğu gibi ikiyüzlülükle yapıyorlar. Sosyal medya saldırılarını savunurken özgürlükleri bahane ediyorlar.

4. Sosyal medya, aynı zamanda organize saldırıların, yalan ve kirli propagandaya dayalı algı operasyonlarının en etkili, en kullanışlı üssü oldu.

Başta FETÖ ve PKK, sosyal medya üzerinden en alçak saldırıları, kirli propagandaları yapıyor.

Yurt dışı hesaplar, özellikle FETÖ tarafından yaygın biçimde kullanılıyor.

5. Sayın Cumhurbaşkanı dünkü ferahlatan açıklamaları ile bizi milletçe umutlandırdı. Hele yasama dönemi bitmeden bu konunun halledileceği vaadi, yüreklere su serpti.

Şu sözlerinin altını çizdik:

"Niçin YouTube, niçin Twitter, niçin Netflix, niçin şu, bu gibi sosyal medyalara karşı olduğumuzun ne demek olduğunu anlıyor musunuz? İşte bu ahlâksızlıkları ortadan kaldırabilmek için. Yalanın, iftiranın, kişilik haklarına saldırının, itibar suikastlarının alıp başını gittiği bu mecraların bir düzene sokulması şarttır. Bu millete, bu ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor. Onun için de bir an önce biz bunları parlamentomuza getirip, parlamentomuzdan bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz..."

Bakalım, Gül, Karamollaoğlu, Akşener, Davutoğlu, Ali Babacan ne diyecek?

6. Muhalefetten bazı isimlerin Esra Albayrak’a sahip çıkışını samimi bulmuyorum. Kamuoyu baskısıyla verdikleri bir görüntü olduğuna inanıyorum.

Göreceksiniz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözünü ettiği düzenlemelere karşı çıkacaklar ve lafı yine diktatörlüğe, “Saray’ın baskı ve yasakları”na getireceklerdir.

Söylemedi demeyin…