Mustafa ÇİFTÇİ

mciftci@stargazete.com

EFSANE KASA

Araba almaya niyet ettiğimde eli yüzü düzgün bir araba alacak param yoktu.

Borçlanmadan mal sahibi olunmaz diyerek yola düştük ve bir araba aldık. 

“Arabadan anlıyorum” diyenlere itibar edeceksek bizim arabamız “efsane kasa” idi. Araba yaşlı idi, arızaları vardı ama kimse toz kondurmuyordu. Çünkü o model efsane kasa idi. 

Ben araba almadan evvel arabadan anlıyorum diyenlerin dediğine itibar eder, müktesebatına hürmet ederdim. 

“Bu iş de ayrı bir uzmanlık alanı” diye bakardım. 

Meğer arabadan anlamak futbol konuşmak gibi, siyasetten anlamak gibi harc-ı alem bir iş imiş. 

Gerçekten motordan, yakıttan, markadan, modelden anlayan o kadar az ki şaşarsınız. 

Sadece üç ya da dört cümle ezberlemeniz sizi “arabadan anlayan adam” tahtına oturtmaya yeter de artar bile. 

Mesela dünya yıkılsa aklınızdaki markadan başka marka tanımayacaksınız. Hani, “kargadan başka kuş tanımam” diyen inatçılar gibi fikri sabit bir adam olacaksınız. Öğrenciye, iş adamına, sporcuya hasılı herkese aynı marka arabayı tavsiye edeceksiniz. 

“Neden bu markaya tutkunsun?” diyen olursa makul bir cevap vermenize gerek yok. 

Jest ve mimiklerinizi de işin içine katrak “bu araba çok diri, bu model çok sağlam, yakıtı koklar” gibi cümleler işinizi görür. 

Sağlamlık ölçümüz nedir? 

Yakıt tüketimi ne kadardır? 

Diri durmak ne demektir? 

Bu soruları soracak babayiğit isterim. Çünkü bu soruları sormak sizi, “arabadan anlamayan kişi” listesine yazdırır. 

Bir başka sır ise “Almancı-Japoncu-Amerikancı olmak” gibi bir etikete sahip olmalısınız. 

Yani mesela Alman arabasından gayrısına bakmayan veya Japon arabası dışında araba tanımayan, “Amerikan arabasını tek geçerim” diyen bir saplantılı tip de oldukça popülerdir. 

Alman arabaları satılsa bu adama komisyon mu verecekler? 

Amerikan arabasının satış kotası dolsa bu adamın eline ne geçecek ? 

Bu ve buna benzer sorular gayet yersizdir. Sanki babasının malını satar gibi bu tipler saplantılı oldukları ülkelere toz kondurmazlar. 

Araba işinde en popüler olan kişiler ise ustalardır. Ustaların vücut dili, tavrı, duruşu, sözleri hep birer meseledir. Ustaların işlerini anlatmak için yerimiz kalmadı. 

Ama arabadan anlıyorum diyenlerden hayli soğuduğumu, yorulduğumu ve inancımın kalmadığını söyleyerek bu haftaki muhabbetimize son verelim. Haftaya da inşaallah ustalara bir selam veririz...