Mustafa ÇİFTÇİ

mciftci@stargazete.com

GARİBANA PAPYON

- Mustafa ÇİFTÇİ tüm yazıları

Malum mevsim açıldı. Düğün dernek kuruluyor. Vatandaş o düğünden ötekine savruluyor. 

Dedem rahmetli derdi ki kışın odun kömür parasına yazın düğünlere çeyrek altın götürmek için çalışıyoruz. 

Düğünlerde ne ikram edilecek bu da ayrı mesele. Pahalı bir menü seçersiniz ama menüyü aceleci garsonlar elinde hiç etmek riski her zaman var. 

Garson kısmı işinin bittiğine bakar. Çorba azıcık soğumuş. Etler donmuş. Tatlının ayarı kaçmış onu ilgilendirmez. Düğün mevsiminde haftanın en az üç günü yüzlerce misafire servis açtıklarından artık garsonlar için tabak taşımak saz çalmak gibi bir kere düzenini bulunca sabaha kadar çalabileceğin bir iş oluyor. 

Düğünde ne giyileceği ise en çok kadınlar ve gençler için önemli. Erkek kısmı için düğünler önemli bir kısmı vazife icabı katıldıkları bir ortamdır ki düğünde sıkılan erkek modeline her zaman rastlanır. Ama gençler ve her zaman genç olan kadınlarımız için ne giyeceğini seçmek bir uzun hikayedir ki benim diyen kalem o hikayeyi satırlara dökemez. 

Giysi seçmek için seçeneğin artması da kadınların işini kolay kılmıyor, aksine arap saçına dönüyor kıyafet almak. Hele bir de internet tarafı var işin. Nasıl kafa karıştırılır en iyi internet biliyor. Her modelden her renkten seçenek var. 

İnternet alış verişinin güzel tarafı erkeklerin bu alış veriş sırasında beklemek zorunda kalmaması. 

Sabaha kadar yolu var. Elinde kredi kartı ne dilerse alsın kadınlar, tek eşlerine bulaşmasınlar... 

Ama mesele sadece kadının, çocuğun giymesi ile bitmiyor erkeğin de zevahiri kurtaracak kadar şık olması bekleniyor. ‘Bir gecelik saltanat için bunca masrafa ne gerek var’ diyen erkekler en azından yeni bir gömlek ile alış veriş kervanına katılıyor. 

Bir şeye dikkat ettim. Önceden özel günler için satılan kıyafeti pekala günlük hayatta da kullanabilirdi erkek kısmı. Ama şimdi öyle değil. Özel gün için satılan kıyafet rengi ile tarzı ile sadece o güne mahsus oluyor. Bu durumdan erkekler pek mustariptir benden söylemesi. Evvelden damatlık alındı mıydı erkek onu senelerce bayramlarda da giyerdi. Ama şimdi ayakkabısından gömleğine kadar her şey bir gecelik düğün mesaisine özel olarak hazırlanmış oluyor. Alınca sende kalıyor artık yeni düğünleri bekleyecek o kıyafet dolapta yıllarca. 

Ve işin ilginç yanı düğün kıyafetini bir garibana veremiyorsun. Papyonla gezen gariban olur mu hiç? 

Varın hesap edin gerisini... 

Düğünlerin hikayeleri uzun gider. Hele bizim gibi akraba canlısı ve nümayişi seven milletler için düğünler tam bir masal kıvamına girer ki anlatmaya kalksak sabah olur. 

O sebepten israftan kaçındığımız, sade düğünler yapılması temennisiyle bitirelim yazımızı. 

Sağlıcakla kalınız.