Resul TOSUN

rtosun@stargazete.com

Rusya’ya da İran’a da güvenilmez

Gözler bugün Tahran’da yapılacak olan Türkiye İran Rusya liderler zirvesinde. 

Gündem tabii ki Suriye ve İdlib.                        

Çok zor bir denklem var karşımızda. 

İran, sınır komşumuz, Kasr-ı Şirin’den beri elle tutulur bir problem yok iki ülke arasında. 

Ama hiç eksilmeden devam eden bir rekabet söz konusu. 

Rusya, tarih boyunca dostumuz olmamış bir ülke. Ama onunla da SSCB dağıldıktan sonra ilişkilerimiz gelişmiş vaziyette. Bununla birlikte uçak krizinde olduğu gibi gelgitler yaşadık/yaşıyoruz. 

Ama mesele Suriye olunca İran da Rusya da Türkiye ile görünürde işbirliği yapıyorlar lakin alanda Türkiye’yi tehdit eden gelişmelerin de arkasında duruyorlar!   

*** 

Yüzbinlerin katline milyonların evini barkını terk etmesine sebep olan Esed’e destek veriyorlar. 

Türkiye buna rağmen bu iki ülke ile başarılı bir diplomasi yürüterek Suriye sorununa çözüm arayışını sürdürüyor. 

Astana süreci bu başarının en belirgin tezahürüdür. 

Doğrudur, ABD’nin takındığı onur kırıcı tavırlarından sonra Türkiye Rusya’ya biraz daha yakınlaşmıştır. 

FakatRusya bu yakınlaşmayı, İdlib’e saldırarak istismar etmiştir. 

İran zaten Suriye’den kalma kararlılığını hiç gizlemiyor. 

*** 

Öte yandan her ne kadar ABD Astana sürecinde olsun Moskova’da İstanbul’da ve diğer uluslararası toplantılarda devre dışı kalsa da, gerek İsrail gerek körfez ülkeleri ve gerekse PYD/PKK politikasıyla sorunun tam göbeğinde yer alıyor ve Rusya ile iş çeviriyor! Hatta Rusya üzerinden İranlı savaşçıları İsrail hududundan uzaklaştırmayı başaracak kadar da aktif rol oynuyor. 

Dahası Suriye sorununun nihai çözümünde söz sahibi olacak bir ülke konumunda ABD. 

İşte tam bu noktada sorun Rusya’nın tavrında odaklanıyor. 

Rusya hem ABD’ye karşı hem de ABD ile birlikte hareket etmek gibi bir politika izliyor. 

Bununla birlikte Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı operasyonlarında Türkiye’ye yeşil ışık yakarak ABD’ye gücünü göstermeyi de ihmal etmiyor.  

*** 

Böylesine girift bir ilişkiler ağı varken Türkiye, İran, Rusya zirveleri tam bir diplomasi taktiklerine sahne oluyor. 

Bugüne kadar bu üçlü başarısız oldu denemez. Aksine başarılı işlere imza attılar. 

Ama Esed’i korumaya çalışan İran ve Rusya ile Esed’in meşruiyetini kaybettiğini savunan Türkiye arasında ortak yol bulmak pek öyle kolay olmuyor. 

Şimdi İdlib bir mihenk taşı gibi ortada duruyor.   

*** 

Astana’da İdlib’in güvenliğinden Türkiye’nin sorumlu olması kararlaştırılmasına ve güvenlik noktaları oluşturulmasına rağmen Rusya İdlib’i bombaladı; İran ve Esed güçleri de saldırıya hazır bekliyor. 

Tahran zirvesi bu gerginliğin gölgesinde yapılıyor. 

Dolayısıyla Ankara’nın işi hiç de kolay görünmüyor. 

Türkiye bugüne kadar başarılı bir diplomasi yürüttü. 

Silahların çekildiği sinirlerin gerildiği fırtına öncesi sessizliğin yaşandığı bir zaman diliminde yapılan bu toplantı Türkiye için son zamanların en önemli imtihanı olacak gibi görünüyor! Dost görünen ama Suriye konusunda Türkiye gibi düşünmeyen iki taraf ile oturuyor masaya! 

Eğer Türkiye İdlib’e yapılması muhtemel askeri müdahaleyi önleyebilirse, sorun bitmeyecek, ama şimdilik büyük bir insanlık dramını engellemiş olacak. 

Hadi hayırlısı.