20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Ankara turizminde 47 senelik serüven

Tarihi, coğrafi özellikleri, kültürü ile Ankara’nın bir turizm cenneti olduğunu vurgulayan Keykan Otel’in 3. kuşak işletmecisi Ahmet Keykan, Başkentin geleceğinin turizmden geçeceğini ifade etti.

25 Mart 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Ankara turizminde 47 senelik serüven

Keykan Markası tam 47 yıldır Ankara turizmine hizmet ediyor. Hani derler ya, “Kimse yokken, biz vardık” diye. Bu tanımlama tamda Keykan markası için geçerli. Bugün bu büyük mirasın temsilcisi genç ve başarılı bir kariyere sahip Ahmet Keykan’la birlikteyiz. Ahmet Keykan, genç ve önemli bir girişimci. Ankara’da tam 47 yıldır hizmet veren Keykan Oteli’nin yeni yöneticisi. Keykan Otel’de mesleğe en alt seviyeden başlamış. Bilkent Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra kendisine meslek olarak turizmi seçmiş. Anadolu Turizm Yatırımcıları Derneği (ATİD’in) Yönetim Kurulu Üyeliği görevini de üstlenen Ahmet Keykan, Ankara’nın geleceğinin turizmden geçeceğini savunuyor. Tarihi, coğrafi özellikleri, kültürü ile Ankara’nın bir turizm cenneti olduğunu vurgulayan Ahmet Keykan, bu konuda iddalı ve önemli fikirlere sahip. Bu ay işte böyle özel bir ismi sayfalarımıza konuk ettik. İlgiyle okuyacağınıza inandığım sohbetle sizi baş başa bırakıyoruz.

TABANDAN ZİRVEYE ÇIKTI

Ahmet Keykan’ı tanıyabilir miyiz?

Ankara’lı bir Turizmci ailenin çocuğuyum. 25 yaşındayım. 47 yıldır kesintisiz hizmet veren Keykan Oteli’in 3. kuşak işletmecisiyim. TED Kolejini bitirdikten sonra Bilkent Üniversitesi’ne girdim ve buradan mezun oldum. Küçük yaşlardan itibaren Keykan Otel’de çalıştım. En alt seviden başlayan bu çalışma hayatı bugün Otelimizin Yönetim Kurulu Başkanlığı ile sonuçlandı. Tüm vaktimi Otelimize ve Ankara Turizmini geliştirmek için çaba harcayan Anadolu Turizm Yatırımcıları Derneği  (ATİD’in) yoğun programına ayırıyorum. Birol Akman’ın Başkanlığını yaptığı ATİD’in aynı zamanda Yönetim Kurulu Üyeliği görevini de sürdürüyorum. Kısaca tüm hayatım turizm.

Keykan Otel’le ilgili konuşalım birazda. Otelinizi tanıtır mısınız?

Otelimiz Kızılay’da. Ankara’nın en merkezi yerinde. Dedem Hüseyin Lütfü Keykan’ın 47 yıl önce kurduğu Otel, Başkentin o dönem en önemli konaklama merkeziymiş. Aradan geçen yıllarda gerekli yatırımları yapmadığımız için deyim yerindeyse yerimizde saydık. Bu yıl işin başına geçince ilk olarak otelimizi baştan aşağıya yeniledim. Otelimizin her yeri işinin uzmanı kişiler tarafından restore edildi. Bu ayın başında yepyeni bir Keykan Oteli misafirlerimizin hizmetine açtık. Keykan Otel’de konaklayan misafirlerimizin her türlü konforu düşünülerek bir dünya yarattık.

ANKARA EŞSİZ BİR KENT

Ankara, turizmde hangi noktada?

Ankara; Anadolu platosunun ortasında, memleketin tam kalbinde, eşsiz bir kent. Tarih boyunca çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapmış, iki kez de başkent olmuş. Cumhuriyet’in ilanı ve Ankara’nın başkent oluşuyla şehrimiz sadece yüzyıllar öncesinin değil, yakın tarihin de en önemli yerleşim yerlerinden biri haline gelmiş. Ankara zengin tarihi geçmişinden kalan eserleri, tabii güzelliklerinin yanı sıra sağlık, termal, kültür, kış ve kongre turizmine yönelik sahip olduğu potansiyeli ile de aslında tam bir turizm şehri olabilir. Fakat üzülerek ifade etmek isterim ki bu potansiyel bugüne değin etkin bir şekilde kullanılamamış, Ankara turizmde hak ettiği noktaya gelememiştir. ATİD olarak kuruluş amaçlarımızdan biri olan kent turizminin geliştirilmesi noktasında çok yoğun bir gayret içerisindeyiz. Eylemlerimiz ve söylemlerimizle özellikle son yıllarda bu konuyu sürekli gündemde tutuyor, merkezi idare, yerel yönetimler ve STK’larla işbirliği yapıyoruz. 

Başkentin otel kapasitesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu soru nereden baktığınıza bağlı. Ankara’nın mevcut turizm potansiyelinden bahsediyorsak fazla bile denebilir. Fakat geliştirilmiş bir başkent turizmini ele alırsak günümüz kapasitesinin en az 3 katına denk gelecek rakamlarda yatak kapasitesi gerekecektir. Bu da demek oluyor ki elimizde bulundurduğumuz şehir dinamiklerini doğru zamanda doğru projelerle buluşturursak başkent turizmi de sektör paydaşları da tam kapasite hizmet vermeye hazır olacaktır.

ANKARALI KEŞFEDEMEMİŞ

Başkent turizmi için neler söyleyebilirsiniz?

Şu anda Ankara’nın 56 tane müzesi var. Hepsi de gezilmesi, görülmesi gereken müzeler. Ama bırakın turisti, Ankara’da yaşayıp da bu müzelerin çoğunu görmeyen insanlarımız var. Kısacası yerli yabancı turisti çekmeye, tanıtmaya çalıştığımız Ankara turizmini, Ankara’da yaşayan pek çok insanımız bile keşfedememiş. Yine yıllar önce yapılan bir uygulamayı anlatayım. Ürgüp-Göreme tarafına tur düzenleyen şirketler, programlarına Ankara’yı da dahil ediyordu. Bu uygulama son yıllarda ekonomik sebeplerle azaldı. ATİD olarak Ankara’nın tur paket programlarına dâhil edilmesi noktasında girişimlerimiz var. Yabancı bir turist Ankara’ya geldiği zaman ziyaret edebildiği birçok yer bulunuyor. Fakat çoğunun çevre düzenlemesi sağlıklı değil. Bunların yapılması gerekiyor. Gelen turistin geçmiş medeniyetlerin izini sürmesi için her türlü fırsatı sunmamız gerekiyor. Yerli veya yabancı misafir geldiği zaman konaklamadan gezi programına kadar hiçbir aşamada sıkıntı yaşamaması gerekiyor. 

ANKARA’DAN AVRUPA’YA DİREKT UÇUŞLAR ARTMALI

Başkentin direk uçuşlar konusunda sıkıntısı var. Bir turizmci olarak bu konuya nasıl bakıyorsunuz?

Ankara’dan Avrupa’ya direkt uçuşların durması buraya gezmeye gelen insanları iki kere düşünmeye itiyor. Ankara bugün birçok önemli ülkeye bile İstanbul aktarmalı uçmak zorunda kalıyorsa, turistin de Ankara’ya değil İstanbul’a gitmesine şaşırmamak lazım.  Bu direkt uçuşların yeniden başlaması için gerekli yerlerle görüşmeler yapıyoruz, bunun için çalışıyoruz. İnşallah bu sorunu çözeceğiz. O zaman Ankara’ya gelen turist sayısı hatırı sayılır derecede artacaktır. Yine Ankara turizminin gelişmesi için onlarca proje hazırladık, kent turizminin sorunları ve çözümüne ilişkin raporlar hazırladık, bunları ilgili bakanlıklarımız, valilik ve belediyeler dahil birçok kurum ve kuruluşla paylaştık

Yeniliklere ayak uydurmalı

İş dünyasında olarak başarıyı nasıl yakaladınız?

Yalnızca iş hayatında değil, yaşamın her alanında başarılı yakalamanın yaşı yok. Çalışma azminiz, kararlılığınız, yeteneğiniz ve bilgi birikiminiz varsa zaten başarı da arkasından geliyor. Ben de gerek iş hayatımda, gerekse sosyal yaşantımda daima en iyisini yapmaya gayret ettim. Üstlendiğim her işin altından kalkmak için var gücümle çalıştım. Kendimi geliştirdim, yeniledim, yeniliklere ayak uydurdum, farklı görüşleri dikkate aldım. Bütün bunlara disiplinli olmayı, kurallara uygun hareket etmeyi de eklediğinizde başarı zaten kaçınılmaz oluyor. 

Bir iş insanı olarak iş yaşamında çeşitli zorluklarla elbette karşılaştım. Zorlukların üstesinden gelebilmemin temel nedeni ise her işte stratejik düşünmem. Bu bir satranç oyunu ve ben her hamlemi düşünerek, çok iyi hesap ederek yapmaya gayret ettim. Her bir hamle bana tecrübe kazandırdı. Önemli olan da o zorlukları aşmış, bugünlere gelmiş olmam.

KENDİ MODAMI  KENDİM YARATIRIM

Sizi her zaman şık görüyoruz. Modayı takip ediyor musunuz?

Elbette herkes gibi modayı takip ediyorum. Fakat her insanın kendi karakterini yansıtan, kendini en iyi ifade edebilecek bir stili olduğuna inanırım. Bu bakımdan kendi modamı kendim yaratırım. Genellikle ceket, pantolon tercih ederim, nötr renkleri çok sevmem. Sıcak renkleri, soğuk renkleri tercih ederim.

Hayatta öncelikleriniz neler? Bu listede işinizi kaçıncı sıraya koyarsınız?

Herkes gibi benim de hayattaki önceliğim elbette ailem. Ardından işim ve gönüllük esasına dayanan çalışmalarım; yani STK’larda üstlendiğim görevlerim.

BAŞARININ SIRRIDÜRÜSTLÜKTÜR

İş hayatınızda kuralcı biri misiniz? Olmazsa olmaz kurallarınız nelerdir? Size göre başarınızın altın kuralı nedir?

Hayatların şekillenmesinde ilkelerin, dürüstlüğün ve çalışmanın çok önemli rol oynadığına inanıyorum. Başarı veya başarısızlık dediğimiz kavramların oluşmasına, aldığımız kararlar, izlediğimiz tutumlar yön veriyor. Ahmet Keykan olarak yaşamımda dürüstlük hep ön planda olmuştur. Dürüstlükten asla taviz vermedim. Eğer bir insan dürüst değilse inanın hiçbir konuda başarılı olamaz, aksine hep kaybeder. Yine ilkeli olmayı özellikle hayatın her alanın da bir duruşunuzun olması gerektiğine inanıyorum. Eğer duruşunuz yoksa, ilkeleriniz her an değişiyorsa hep kaybetmeye adaysınız. Bütün başarılı ve örnek insanların hayatlarına baktığınız zaman ciddi bir çalışma temposunu görürsünüz. Başarının tesadüflerle işi olmaz. İşte yaşamımdaki 3 altın kelimeyi sizlerle paylaştım. Bu 3 kavram da benim olmazsa olmazım. Tüm kazanımlarımı onlara borçluyum.

Detaylarla ilgilenirim

Peki evinizde de belli kurallarınız var mı bunlar neler? 

İş hayatında nasılsam evde de aynıyım. Evimin tüm detaylarıyla bizzat ilgilenir, her şeyin en iyi şekilde olmasına özen gösteririm. Zaten her iş insanı kadar evinde de özenli, ilgili ve alakalı olması gerektiğine, evde aksayan bir şey varsa, bunun iş hayatına yansıyacağına da inanırım. 

Aile yaşantısına önem veren biri olduğunuzu biliyoruz peki Ahmet Keykan iş hayatı dışında evde nasıl?

Yoğun iş ve STK yaşamım tüm vaktimi alıyor. Dolayısıyla evde geçirdiğim süre veya boş vakitlerim benim için çok kıymetli. Bu zamanları en kaliteli şekilde kullanmaya gayret ederim. Evin dekorasyon dahil tüm işleriyle birebir ilgilenirim.