24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Her hava taşıtında Ankara imzası var

Bir zamanlar memur kenti olarak nitelendirilen Ankara, AK Parti hükümetleri döneminde her alanda yapılan yatırımlarla bu imajı yıktı. Sanayi alanında büyük atılımlar gerçekleştiren Ankara, bugün ileri teknolojide de söz sahibi oldu.

25 Ağustos 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Her hava taşıtında Ankara imzası var

TALAT DOYMUŞ

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, ileri teknoloji ürünlerinin yüzde 20’sinin Ankara’da üretildiğine dikkati çekerek, “Başta savunma sanayii olmak üzere Ankara artık yüksek teknolojinin de başkenti” dedi. Özdebir, Başkent’in sanayisini ve ileri teknolojideki çalışmalarını Star Ankara Eki Haber Koordinatörü Talat Doymuş’a değerlendirdi. Havada uçan her türlü ticari araçta mutlaka Ankara’da üretilmiş bir parçanın bulunduğunu belirten ASO Başkanı Özdebir, “İleri teknoloji konusunda üretimle ilgili herhangi bir sıkıntı yok. Sıkıntımız; organizasyon, verimlilik, satış. Bu ilişkilerimizi daha iyi geliştirmemiz lazım” diye konuştu. Ankara’nın ileri teknolojide önemli yatırımlar yaptığını belirten Özdebir, bunun temelinin de F 16 projesiyle başladığını hatırlattı. Özdebir, “F 16’ların Amerikalılar’ın koordinesinde üretilirken işin nasıl yapıldığını, planlandığını öğrendik. Orda yetişen 2 bine yakın mühendis proje bitince işten çıkarıldı. Bu insanlar oradaki aldığı tecrübeyle, birikimle Ankara piyasasına yayıldı, oradaki bilgi birikimlerini OSTİM’deki atölyelere taşıdılar, yeni insanların yetişmesine vesile oldular. Arkasından ASELSAN, ROKETSAN geldi. Bu firmaların da Ankara piyasasına girmesiyle beraber o teknolojinin gerektirdiği hassasiyetlerin tabana yayılmasına vesile oldular” diye konuştu. 

SSB GİBİ YOL GÖSTERİCİ LAZIM 

“Yarın çok daha iyi olacak” diyen Özdebir, “Ama organizasyonel eksikliklerimiz var. Birilerinin bunları yönlendirmesi lazım, tıpkı Savunma Sanayi Başkanlığı’nın (SSB) yaptığı gibi. Artık Türkiye bir tek Sanayi Bakanlığı’nın Sanayi Genel Müdürlüğü ile idare edilecek büyüklüğü aştı. Her sektörün SSB gibi bir sahibinin ve yöneticisinin, yol göstericisinin olması lazım. Kimin ne yaptığından haberdar olan insanlar gerekli. Günü kurtarmak, ayakta kalmak telaşı ile insanların deve kuşu gibi kendi firmalarından kafalarını çıkarıp dışarıya bakma fırsatı olmuyor. Yanındaki firmanın ürettiğini kendisi İstanbul’dan alıyor, yanındakinin ne yaptığını bilmiyor. Birilerinin bunu koordine etmesi, yönlendirebilmesi lazım” ifadelerini kullandı.  

VERİMLİLİK ARTIRILMALI 

Özdebir sözlerini şöyle sürdürdü: “İleri teknoloji konusunda üretimle ilgili herhangi bir sıkıntı yok. Sıkıntımız organizasyon, verimlilik, ölçek ve satış. Bu ilişkilerimizi daha iyi geliştirmemiz lazım. Bizim ülke olarak en büyük sorunlarımızdan bir tanesi firmalarımızı büyütemiyoruz. Bu niçin önemli, TÜİK verilerine göre KOBİ dışında kalan büyük firmalar ile KOBİ’ler arasında verimlilikte bire 5 oran var. Yani büyük firmalarımız KOBİ’lerden 5 misli daha fazla çalışıyor. Dolayısıyla verimliliğimizi artırmamız lazım. Bu da insan kaynağından başlar. İnsanımızı iyi yetiştirebilmemiz lazım. İnsana biz bilgi veriyoruz ama eğitmiyoruz. Bilgiyi kullanmayı öğretmiyoruz. KOBİ’lerin Türkiye işletmeleri içerisindeki oranı yüzde 99.8’dir. Bu 99.8 firmaların ihracatın yüzde 50’sini, istihdamın da yüzde 60’ını yapıyor. Geri kalan binde iki ise istihdamın yüzde 40’ını, ihracatında yüzde 50’sini yapıyor. Yani o binde 2’lik oran binde 4 olsa verimliliğin ne kadar artacağını düşünün” 

MODEL FABRİKA PROJESİ BAŞLADI  

ASO olarak verimliliğin artırılması için imalat sanayinin dönüşümünü sağlayacak Model Fabrika Projesi’ni başlattıklarını hatırlatan Özdebir, “ASO-Sanayi Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) koordinasyonunda model fabrikayı kurduk. Burada verimliliği artırmak için yani 4.0 sanayi devriminin uygulamalarının gösterildiği eğitimler veriliyor. Şu anda eğiticilerin bir kısmının eğitimleri bitti. Şimdi pilot uygulamalar başladı. İnsanımıza iş nasıl yapılır, verimlilik nasıl artırılır buna bakıyoruz. Sahada deneme çalışmaları başladı. Model Fabrika’nın en büyük özelliği görsel olarak size nerelerde hata yapıldığını, o hataların nasıl düzeltilmesi gerektiğini öğreten bir model. Almanya bu fabrikalardan 7 tane kurdu, bizde bunu kurduk inşallah ülkemizde sayısını artırırız. İşletmelerden gelen insanların burada öğrendiklerini kendi işletmelerinde uygulayacaklar” ifadelerini kullandı. 

İDEF GERİ DÖNMELİ  

Başkan Özdebir, Akyurt’ta yapılacak olan fuar alanının ihalesinin yapıldığını ve firmanın da inşaata başladığını hatırlatarak, Ankara’nın fuarlara ev sahipliği yapması gerektiğini söyledi. Özdebir, geçmiş yıllarda Ankara’da düzenlenen ancak yer sorunu nedeniyle İstanbul’a taşınan Savunma Sanayi Fuarı İDEF’in de yeniden Başkent’e kazandırılmasını arzuladıklarını dile getirdi. 

ANKARA’YA SAHiP ÇIKMALIYIZ

Başkentte yaşayan herkesin Ankara’ya sahip çıkması gerektiğini dile getiren Özdebir şunları söyledi: “Ankaralılar Ankara’ya sahip çıkmıyorlar. Herkes bu şehirde yaşıyor bu şehrin nimetlerinden istifade ediyor ama kendilerinde bu şehre karşı bir sorumluluk ve aidiyet hissi duymuyorlar. Üç nesildir burada yaşayan insanlara sorun ‘nerelisiniz’ diye başka şehri söyleyeceklerdir. Ankara birçok değerini, insanını kaybetti. Beyin göçünden söz ediliyor. Ankara’nın yetiştirdiği zenginlerde, sanatçılar da Ankara’dan gidiyor. O anlamda Ankaralıların Ankara’ya sahip çıkmaları lazım. Bu insanları burada tutmaya çalışmak lazım. Bunun için de insanların temel ihtiyaçlarına göre hizmetleri sunmak lazım. Bu yavaş yavaş olmaya başladı ama bunun kültür seviyesini yükseltmemiz lazım. İnsanların bir araya gelip birbirleriyle konuşmasını sağlayacak, bilgiyi paylaşabilmelerini sağlayacak ortamlar oluşturulmalı. Bu bizi siyasetten de kurtarır. Bakın İstanbul’da insanlar bir araya geldiklerinde ‘nasıl para kazanacaklarını’ konuşurlar. Ankara’da ise ‘vatan nasıl kurtarılır’ konuşulur. Vatanı kurtarmakla görevli insanlar var zaten. Herkesin kendi işini en iyisini yapması lazım”