18 Nisan 2024 Perşembe / 10 Sevval 1445

Türkiye doğru bir strateji izliyor

Amaçlarının istihdama yönelik olduğun kaydeden EMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Karamercan, “Yüzde 100 yerli sermaye olan ve yatırımını yaparak, bu ülkeye vergi ödeyen üretim tesisleri yeni yatırımlarda daha gayretli olacaktır. Projemiz ile Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olan istihdama da büyük katkı sağlayacak” dedi.

19 Ağustos 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Türkiye doğru bir strateji izliyor

Başarılarıyla gündemden düşmeyen bir isim. 

Kendisini sektöründe ispatlamış genç bir işadamı Deniz Karamercan. İş yaşamında ki bu başarısını şimdi de sivil toplum yaşamında sürdürüyor. 

Karamercan, Türkiye’nin en önemli sivil toplum kuruluşlarından birisi olan Elektrik Malzemeleri Satıcıları İş Adamları Derneği’nin (EMSİAD) Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyor. Bu hafta iş tecrübelerinden yararlanacağınız, yaşam öyküsünden ilham alacağınız, samimi sohbetiyle Deniz Karamercan’ı sayfamıza konuk ettik. Kendisini daha yakından tanıyacağımız bu hoş sohbetle sizleri baş başa bırakıyoruz.

- Deniz Bey, son dönemde üzerinde en çok durduğunuz konuların başında “Yerli Marka Kullanımı İle Tam Kapasiteli Sanayi Tesisleri Projesi” geliyor. Bu konuyu biraz açar mısınız?                            

“EMSİAD olarak yerli marka kullanımına büyük katkıda bulunacak köklü bir projenin hazırlığını tamamladık. Bu projeyle EMSİAD, Türkiye inşaat sektöründe yerli marka üretimli malzemelerin kullanımını teşvik etmeyi planlıyor. Günümüzde gelişen teknoloji ve dünya nüfusunda şehirleşme oranının artması ile elektrik kullanımı insanlık tarihinde en üst düzeye ulaştı. Türkiye’de özellikle kamu üst ve alt yapı projelerinin son 15 yılda muazzam şekilde artması, güvenlik, bilişim, yangın ihbar ve kamera sistemlerinin hayatımıza çok hızlı şekilde girmesi ile birlikte, inşaat maliyetlerinde elektrik kısmi yüzde 18 gibi çok yüksek bir orana ulaşmıştır. Zaten dünyanın şu anda en değerli elementi olan elektriğin malzemeleri de üst düzey kaliteye sahip. Türkiye elektrik malzeme sektöründe ne yazık ki yerli markaların projelerde kullanılması için marka belirleyici otoriteler tarafından yeterince tercih edilmemesi ile boş kapasite sorunları doğmaktadır. Buradan yola çıkarak EMSİAD, “Yerli Marka Kullanımı İle Tam Kapasiteli Sanayi Tesisleri Projesi” ile ekonomimize değer katacaktır.”

PROJE İSTİHDAMA KATKI SAĞLAYACAK 

“Özellikle yüzde 100 yerli sermaye olan ve yatırımını bu ülkeye yapıp, bu ülkeye vergi ödeyen üretim tesisleri yeni yatırımları için çok daha gayretli olacak. Projemiz ile Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olan istihdama da büyük katkı sağlayacağız. Projemiz kapsamında; hem üreticinin hem de tüketicinin faydasına olacak şekilde, kurum için çıkar oluşturan birliktelikler kurarak ülkemizdeki sanayi tesislerinin kapasitelerini doğru kullanıp; sanayici ve tedarikçilerimizi iş heyecanı, yatırım ve istihdam konularında teşvik edeceğiz. Projemizin çok kapsamlı olması, üst düzey yetkililerin destekleri ile olacaktır. Çok kısa bir süre sonra proje lansmanını Türkiye’nin önde gelen STK’ları, konu ile ilgili Bakanlıklar ve bürokratlarla birlikte yapacağız.” 

Hükümetin ekonomide aldığı kararların nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Hükümetimizin ekonomide istikrarlı ve planlı bir yol haritasını yaşama geçiriyor. Sorunları tespit edip bunlara çözüm üretme konusunda son derece başarılı. Bu ülkenin en önemli önceliği yatırım. Yatırım olacak ki, istihdam sorunu ortadan kalksın. Yatırım olacak ki, piyasalar canlı kalsın. Kısaca yatırımın gelişmesi ve önündeki engellerin kaldırılması konusunda öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Başbakanımız Binali Yıldırım’a ve kabinedeki tüm Bakanlarımıza teşekkür ediyoruz. Bakın geçen hafta teşviklerle ilgili çok önemli bir kararı sessiz sedasız Hükümet yaşama geçirdi. Tüm teşvik başvuruları tek bir çatı altında toplandı. Bütün teşvik mekanizmalarıyla alakalı illerde tek bir temas noktası oluşturmak çok önemli bir adım. Bu sayede yatırımcı kurum kurum dolaşmayacak. Yatırım üzerindeki bürokrasi ağırlığı azaldıkça, yatırımlar artacak. 

Bürokrasi çarkının hızlanması iş dünyasının her zaman büyük beklentisi idi.

Yalnızca kurallar koyarak yatırım ortamının iyileştirilemez. Verilecek teşviklerin sahada yararlı olup olmadığının takip edilmesi şart. Bugün iş dünyasının en önemli sıkıntılarından birisi ağır işleyen bürokrasi çarkları. Mesela siz bir teşvik alacaksınız, bu teşvik için birkaç yerden evrak toplamanız, bunları belli bir yere götürmeniz ve o işin sonucunu beklemeniz gerekiyor. Bir ay sonra size şunu söyleyebilirler, bir evrakınız eksik. Bir ayınız gitti burada. O evrakı tamamladıktan bir ay sonra bir evrak eksiğiniz daha çıkabilir. Dolayısıyla bütün teşvik mekanizmalarıyla alakalı illerde tek bir temas noktası oluşturmak çok önemli. Büyük bir zaman kaybının önüne geçilecek. İş dünyası olarak istediğimiz ekonominin katılıklarını gidermek, işgücü piyasasını esnekleştirmek ve üretim gücünü arttırmak. Hükümetin bürokrasinin bakış açısını dönüştürmek konusunda gerekli adımların atılacağına inanıyoruz. Bürokrasiyi daha fazla yenidünya ekonomi anlayışıyla buluşturmamız gerek.”

Deniz Karamercan’a dernek yaşantısı neler kazandırdı?

“Öncelikle EMSİAD gibi kuvvetli bir yapıya Başkanlık etmekten onur duyduğumu belirtmek isterim. Dernekçilik her şeyden evvel bir gönüllülük işidir. Maddi ve manevi fedakârlıklar ister, karşılıksız çok çalışmayı ister. Ülkemizin en önemli STK’ larından EMSİAD bugüne kadar önemli çalışmalar yapmış, güçlü bir yapıdır. Başkan sıfatıyla üzerime düşen sorumlulukları yerine getirmeye, ekibimi en iyi şekilde temsil etmeye gayret ettim. EMSİAD bana kişisel hayatımda ve meslek yaşantımda çok büyük kazanımlar sağlayan bir okul oldu diyebilirim. Bu güne gelene kadar edindiğim tecrübe inanıyorum ki, bundan sonraki sosyal ve ekonomik hayatıma da ışık tutacaktır.”

EMSİAD’ın bu kadar başarılı bir dernek olmasının ardındaki sır nedir?

“EMSİAD büyük bir yapı ve özellikle rol model olma özelliği taşıyan bir yapısı var. Kurulduğu günden beri bu ayrıcalığı artarak devam ediyor. Öncelikle sorunlara yaklaşımımız diğer yapılardan farklı. Biz sorunlara çözüm odaklı yaklaşıyoruz. Şikayet etmiyoruz, dert yanmıyoruz. Diyoruz ki bu sorunu çözmek için önce biz taşın altına elimizi koyacağız. Bir çözüm projesi sunuyoruz. Tüm paydaşlarımızla sorunun çözümünü ilgili makama götürüyor ve kamuoyu ile bunu paylaşıyoruz. Bu model artık diğer sivil toplum kuruluşları tarafından da benimsenmeye başladı. Bu bizi çok mutlu ediyor. Yine EMSİAD’ı farklı kılan başka bir özellik de sürekli kendini geliştiren, farklı alanlarda çalışmalar yürüten bakış açısıdır. Bu bakış açısı EMSİAD’ı her geçen gün biraz daha büyütmektedir.”

Girişimcilik konusunda neler dersiniz?

“Ülkelerin refah seviyesini, eğitim kalitesi belirler. Ülkelerin refah seviyesini belirleyen bir diğer çok önemli unsur ise girişimciliktir. Globalleşen dünyada ülkelerin gücünü ekonomi, ekonominin gücünü ise o ülkenin girişimcileri belirler. Biz bu konuda kısmen şanslı bir ülkeyiz. Kısmen diyorum çünkü Türkiye’deki genç nüfus tahminlerin çok üzerinde bir girişimci ruha sahip. Ancak gençler yaratıcılıklarına ve cesaretlerine rağmen, harekete geçmekte güçlük çekiyorlar. Bunun türlü nedenleri var. Öncelikli nedenlerinden biri ise millet olarak değiştiremediğimiz alışkanlıklarımız. Girişimcilik konusunda ailelerimizin düşünce tarzından eğitim sistemimize kadar, pek çok şey saymak mümkün. Öncelikle ailelerimizin bebeklikten başlayarak çocukların yaratıcılıklarını köreltmemeleri gerekiyor. Ortalık dağılacak, eşyalar kırılacak, çocuğun üstü kirlenecek diye oyun oynamasına izin verilmeyen, ‘başıma icat çıkarma’ uyarılarıyla büyüyen nesillerin, girişimcilik ruhu ölüyor ne yazık ki.”

Girişimci adayı gençlere bir mesajınız var mı?

“Girişimci olmaktan korkmayın diyorum. Yaratıcı ve parlak fikirleriniz varsa bunları yaşama geçirme konusunda kararlı olun. Hatalarınızdan ders çıkarın; ancak pes etmeyin. Kendinize gelecekle ilgili hedef belirlerken klasik meslekler dışındaki meslekleri de araştırın.”

ÜLKE EKONOMİSİ GELECEĞE DAMGA VURACAK

“Türkiye önemli ve tarihi bir süreçten geçiyor. Dünyanın hem ekonomik hem de sosyolojik anlamda yeniden şekillendiği bir zaman dilimindeyiz. Bu şekillenmeden Türkiye’de olabildiğince nasibini alıyor. Ülkemizin başına gelen talihsiz olaylar başka bir ülkenin başına gelse inanını altından kalkamazdı. Şansımız bu değişim sürecini güçlü ve istikrarlı bir yönetimle geçirmemiz. Son dönemde eğer Türkiye bu güçlü yönetimle geçirmeseydi koalisyon veya azınlık hükümetlerine denk gelseydik bugün çok farklı bir Türkiye’yi konuşuyor olacaktık. Bu pencereden baktığımız zaman ekonomideki yaşanan gelişmeleri ben umutla takip ediyorum. Türkiye ekonomisi ile sosyal yaşamı ile geleceğe damga vuracaktır.”

TÜRKİYE’YE RAĞMEN BU COĞRAFYADA HİÇBİR ŞEY YAPILAMAZ

Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyadaki değişimi nasıl yorumluyorsunuz?

“Dünyadaki değişimin kalbi içinde bulunduğumuz coğrafya. Bütün küresel güçler burada hâkimiyet kurmak istiyor. Çünkü buradaki enerji koridoru ve doğal kaynakların zenginliğini kontrol etmek istiyorlar. Hiçbir şey yokken bir anda Katar krizini yaşadık. Bir anda değişen dengeler var. 

Burada altını çizmek istediğim şey ise Türkiye’nin belirleyici rol oynaması. Son Katar krizinde Türkiye tamamen güçlü bir devletin ortaya koyması gereken profili ortaya koydu. Kendi inandığı ve çıkarları doğrultusunda dik bir duruş sergiledi. Bölgesel bir güç olarak artık Türkiye’ye rağmen bu coğrafyada hiçbir şey yapılamaz. Mesaj çok netti. Suriye Irak, Libya ve diğer sorunlu bölgelerde Türkiye kendi stratejisini izliyor. Bu durum biz iş dünyasını da çok sevindiriyor.”

HİZMET SEKTÖRÜNDE ÖNCÜ MEVKİİ ADAYI

EMSİAD olarak AR-GE çalışmalarına büyük önem veriyorsunuz. Bunu biraz açar mısınız?

“Türkiye’nin küresel ekonomideki yeri için AR-GE ve inovasyon çalışmaları vazgeçilmez bir öneme sahip. Turizm, hizmet, sanayi ve ticaret sektörlerinin yanında günümüzde önemi artarak devam eden inovasyon çalışmalarının da Ankara’da yükselen bir değer olarak hak ettiği noktaya çıkarılması gerek.

Ankara’mız ve bölgemiz, mevcut ekonomik koşulların çok daha ilerisinde bir yere gelebilecek potansiyele sahip. Bugün İç Anadolu Bölgesi olarak Türkiye’deki üniversitelerin yüzde 20’sini barındırıyoruz. Bu çok ciddi bir oran. Bu üniversitelerimizde bilimin ışığında her gün yeni çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalardan biri de, sanayi ve teknolojik firmaların istikrarını sürdürebilmeleri ve piyasada tutunabilmeleri için kendilerini ve hizmetlerini sürekli yenilemeleri gerektiren inovasyon çalışmalarıdır. EMSİAD olarak bu çalışmalara öncelik etmek ve projelere destek vermek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.

Bölgemizdeki AR-GE çalışmalarının artarak devam etmesi, kalkınmanın ve bölge ekonomisinin itici bir güce sahip olmasını sağlayacak. Bu çalışmaların yüzeysel araştırmalarla sınırlı kalmayıp radikal bir boyut kazanması beraberinde sanayi ve hizmet sektörlerinin küresel anlamda öncü bir konuma yükselmesini sağlayacaktır. Artık teknolojik inavasyonda radikal gelişmelere açık bir bölge ekonomisine sahibiz. Eğitim ve hizmet alanlarındaki AR-GE çalışmaları ile de bu potansiyeli sonuna kadar kullanmalıyız.”