25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

'Annem gururum şehidim!'

Her gün kapıdan uğurladığınız evladınız ya da eşinizin geri dönmemesi ne demek bilir misiniz? O en uzun gecede yaşanan hain saldırıda şehit düşen evlatlarımızı anneleri ve eşlerinden dinledik...

15 Temmuz 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
'Annem gururum şehidim!'

MELTEM KILINÇ

İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Müdürlüğü’nde görevliyken geçici görevle Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne gönderildikten sonra 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında çıkan çatışmada şehit düşen polis memuru Muhammet Oğuz Kılınç şehidin annesi Meltem Kılınç, “Şehitlerimizin doğum günü. Bunu büyük yüreklilikle söylüyorum 15 Temmuz bir zaferdir. Biz bu zaferi kutluyoruz. Oğlumun doğum gününü kutluyoruz. Vatan sağ olsun diyorum. Her zaman bunu yürekten söylüyorum ama çok zor. Evlat acısı inanılmaz derecede çok zor. Bir anneye sorsalar evlat mı can mı? Emin olun ki evladın olmadığı hiçbir yerin ne tadı var ne de tuzu var. Evlat sevgisi ve evlat bambaşka fakat evlat sevgisiyle vatan sevgisi aynıdır. Ne vatansız yaşanır ne de evlatsız yaşanıyor. Benim evladım şehit oldu. Çok güzel yerlere gitti. Vatan hainlerinin gideceği yer bu dünyada da ebedi dünyada da cehennemdir” dedi.

NEJLA KOÇ

Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığına yapılan saldırıda, düğününden 15 gün önce şehit edilen Tokatlı polis memuru Ferhat Koç’un anne ve babası, oğullarının şehit olmasının gururunu yaşıyor. Koç, 15 Temmuz’da oğlunu işe uğurladığını anlatarak, şöyle devam etti: ‘Anne kapıyı kapat’ derdi. O gittikten sonra kapıyı aralıklı tutardım. Bana gözünün ucundan baktığını hissettim. Ama ‘elveda, güle güle oğlum’ hiç demedim. Bakışı çok hüzünlüydü. Keşke bir iki adım daha gidip yolcu edeydim. O sıra düğün hazırlığımız vardı. Öğleden sonra telefonla aradı ‘Ne yaptınız anne?’ diye. Ben de eşyaları yerleştirdik dedim. Darbe girişimini geç saatte duyduk. İçimden, ‘yavrum uçuşa çıkar diye rahatsız etmeyeyim’ diye düşündüm. Bir yıl çok zor geçti. Ama nereye gitsem bir gururla gittim. Hain annesi değilim, alnım açık, dik yürüyorum.” 

AYFER TAKDEMİR

Ömer Takdemir’in annesi Ayfer Takdemir “Ömer’im rüyamda ‘Anne gel de mezarıma sohbet edelim’ diyor. Benimle sohbeti de pek severdi yavrum. Geliyorum oğlum diyorum ben de ama kapın penceren yok oğlum hani çıkmadın oğlum diyorum” diyerek oğluna olan hasretini dile getirdi. Anne Ayfer Takdemir ise oğlunun kendisine sürekli ‘Ben şehit olacağım anne dediğini belirterek, gözyaşları içerisinde şunları söyledi: Oğlum bana ‘Ben şehit olacağım’ derdi hep. Böyle deyince ‘Ne diyorsun sen’ derdim. O da bana ‘Şehitlik mertebesini biliyor musun anne’ diye sorardı. Yavrum... Hiç toz konduramazdım. Hiç ummazdım böyle olacağını. Adı gibi adaletliydi yavrum. Ağzından tek bir kötü söz çıkmazdı. Herkesi kurtarmaya uğraşırdı ama gurur duydum oğlumla. Babasını ‘şehit babası’, beni ‘şehit annesi’ yaptı, koydu gitti. Kuzum bize bakıyordu. Çalışıyordu onun ekmeğini yiyorduk. Yavrum en öndeymiş, ilk şehitlerden. Sırtından vurmuşlar. Göreydik, o kanını akıtır mıydım oralara. İlk ölen de oğlum olmuş. Allah kimseye de göstermesin böyle acıyı.”

EMİNE ÇETİN

Yurt içi ve yurt dışında önemli görevlerde bulunan ve Ankara Gölbaşı Özel Harekat Merkezi’ne Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından yapılan bombardımanda şehit edilen Adanalı Özel Harekat Başkomiser Zeynep Sağır’ın (37) iki çocuğu öksüz kaldı. Şehit polisin annesi Emine Çetin de (55) terör mağdurlarının kanının yerde kalmaması için katillerinin asılması gerektiğini ifade ederek, “Her gün acı, gözyaşı vardı. Geçen sene bu zaman buradaydı, şimdi yok. Her daim şehit var. Her gün askerler şehit oluyor. Olan gençlere oluyor. İdam gelsin yeter” dedi. 

CEMİL GENÇER

15 Temmuz Şehidi Özgür Gençer’in babası ve 4 yaşındaki oğlu Ömer Gençer kabri başında dua etti. Şehidin Babası Cemil Gençer, “Bir sene, bir gün gibi geçiyor. Çok acı geçiyor, hiç unutamadık, unutulmuyor. Yavrumla babasını ziyarete geliyoruz devamlı. Allah kötülere fırsat vermesin, Allah devletimize zeval vermesin. Biz yavrularımızı verdik, inşallah Allah şehadetini kabul eder. Ama hiç olmazsa memleketimiz ayakta, milletimiz sağlık sıhhatte, Allah devletimize zeval vermesin başımızdakileri eksik etmesin. Her hafta gelip gidiyoruz buraya, acılarımızı ancak dindiriyoruz. Buraya gelince oğlumun yavrumun yanında ben huzur doluyorum” ifadelerini kullandı.

BİRSEN DAĞDAŞ

Fetullahçı Terör Örgütü’nün darbe girişimi sırasında, Genelkurmay Başkanlığı önünde şehit düşen Kara Harp Okulu Bando Komutanlığı’nda görevli Başçavuş Ziya İlhan Dağdaş’ın annesi Birsen Dağdaş ise evlat acısının çok zor olduğunu söyledi. Oğlunun acısını vatan aşkıyla dindirmeye çalıştığını anlatan Dağdaş, “Oğlumla ve tüm şehitlerimizle gurur duyuyorum. Yiğit kahramanımın okulda isminin yaşatılıp gelecek nesillere unutturulmadığı için gururluyum, mutluyum. Oğlum gibi yiğitler vatanı, milleti bayrağı için Allah yolunda şehadet şerbetini içmeye gönüllü oldukça bu vatanı kimse bölemeyecektir” diye konuştu.

SENEM ORUÇ

Ankara’da Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerince şehit edilen ikiz polisler Ahmet ve Mehmet Oruç’un annesi Senem Oruç iki evladının acısıyla yaşamaya çalışıyor. Helikopter pilotluğu eğitimi almak için Ankara’ya giden ikiz polis memurları Ahmet ve Mehmet Oruç, 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü hainler tarafından Gölbaşı’na yapılan hava saldırısında şehit edildi.

HURİYE ŞENGÜL

FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı Binası önündeki helikopter saldırısı sonucu şehit olan yüksek ihtisas mühendisi Mehmet Şengül’ün annesi ve babası acıyı da gururu da bir arada yaşıyor. Şehidin annesi Huriye Şengül, “Son görüştüğümüzde bana ‘Senin her isteğini yerine getireceğim. Hacca umreye göndereceğim” diyordu. Onun yerini kimse dolduramaz. Hiçbir şeyden korkmazdı” açıklamasını yaptı. Oğlunun şehit olmasıyla gurur duyduğunu aktaran Şengül, “Oğlum 15 Temmuz akşamı Cumhurbaşkanımızın televizyondan ‘Halkımızı meydanlara davet ediyorum’  çağrısını aldıktan sonra bayrağını alıp gidiyor. Helikopterin açmış olduğu ateş sonucu oğlum şehadet şerbetini orada içiyor. Ne mutlu ki benim oğlum bu vatan için şehit oldu” ifadelerini kullandı.    

HANİFE BAYSAN

15 Temmuz Şehidi Düzceli Emniyet Müdürü Ufuk Baysan’ın annesi Hanife Baysan “İçim yanıyor, elimden gelse onların iplerini kendim çekerim” dedi. Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı’nın bombalanması sırasında şehit olan Düzceli Şehit Emniyet Müdürü Ufuk Baysan’ın annesi Hanife Baysan FETÖ terör örgütüne duyduğu öfkeyi dile getirerek “İçim yanıyor. O bombalar düştükçe sanki benim içime düşüyor. Elimden gelse kendim çekerim onların ipini” dedi. Şehit Babası Ramazan Baysan ise oğlu ile yaptığı son telefon görüşmesinde kendilerini uyardığını belirterek “Saat 23.30 civarıydı. Telefon çaldı ‘Anne baba nasılsın’ dedi. ‘Kapıyı pencereyi kapatın size ulaşmak isteyen olursa kendinizi koruyun’ dedi. Ondan sonra bir daha ulaşamadık. Sonradan şehit düştüğünü öğrendik” ifadelerinde bulundu.

HAKAN SEZEN

FETÖ’cü hainlerin bombaladığı Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı’nda şehit olan polislerden biri de 31 yaşındaki Demet Sezen’di. Çağrılmayı beklemeden göreve giden Sezen, meslektaşı ve eşi Hakan Sezen’e 3 yaşındaki oğlunu emanet etmişti. Başkanlığa atılan ikinci bombada şehit düşen Demet Sezen, şehit aileleriyle özel olarak ilgileniyordu. Özel Harekat’a giden ve şehit olmadan 5 dakika önce eşini arayan Demet Sezen, Genelkurmay Başkanlığı’na göreve gideceklerini haber verdi. Eşinin atılan ikinci bombada şehit düştüğünü söyleyen Hakan Sezen, “Sevdiği işi yapıyordu, niyeti de şehit olmaktı. Nasip oldu. Beraber çalıştığı arkadaşlarına da bunu sürekli söylerdi” diye konuştu.