Barınaklar geçiş istasyonu olmalı

Yedikule Hayvan Barınağı kurucusu ve gönüllü yöneticisi Meral Olcay’ın hayatı bir gün sıkışan trafik yüzünden temelinden değişti. Olcay, Fatih Belediyesi’nde Kontrol Mühendisi olarak görev yapan İTÜ Mimarlık Fakültesi mezunu bir mimar. Bir gün işe giderken değiştirdiği yol, onun hayatını da değiştirdi. 

KORKU GERİDE KALDI, YA SONRA...

Trafik nedeniyle 1999’da sur dibindeki dar bir yola girer Meral Olcay. Şu an barınağı olduğu noktaya geldiğinde elinde bir çuval olan yaşlı bir adam görür. “Buraya atıyorlar bu hayvanları ben de kuru ekmekle besliyorum” diyen yaşlı amcanın sözleri üzerine, Olcay her gün köpekler için yemekler pişirerek, kendi arabasıyla aynı yere getirmeye başlar. Aylar ayları kovalar. Kısırlaştırma, besleme derken sayı da 50-100 artmaktadır. Artık yemekler otomobile sığmaz olur. Bir gün dönemin başkanı Eşref Albayrak’a konuyu açar Olcay. “Mimarım, projeyi çizerim, kontrollerimi yaparım, inşaatı siz yapın” der. Aradan bir yıl daha geçer. Açılış 750 köpekle yapılır. Geçen süre içinde tüm çalışmalara rağmen, sayı hala artıyor. Çünkü barınak musluğu kapatıyor ama vana hala açık... Yurt dışından hala köpek siparişi, Ticup, sosis, bo köpekler getirtiliyor. İnsanlar heves uğruna pet shoplardan köpek satın alıyorlar, ‘kılı dökülüyor, apartman istemiyor, eşim hamile’ gibi sudan sebeplerle hayvanlarını sokağa atıyor.

- Hedef kitleniz kimler ve neler yapılabilir?

Biz şu an tohum ekiyor ve zor olanı yapıyoruz. Yıllar sonra bu çocuklar erişkin olduğunda mutlaka evlerinde bir hayvan besleyecek. Biliyoruz ki pet shoptan satın almayacak, asla sokağa atmayacaklar. 

- Sahiplendirme sırasında kriterleriniz var mı?

25 farklı alandan oluşan ahiret sorularımız var. Köpeğin yaşayacağı mekanın fotoğraflarını  istiyor ve ailece buraya davet ediyoruz. İkna olursak, sahiplendiriyoruz. İyi bakılamıyorsa alıp, yuva arayışına başlıyoruz. 

- Bu aşamada tepki aldığınız oluyor mu?

‘Nedir bu, turşusunu mu kuracaksınız?’ diyenler, ‘Sanki çocuk sahiplendiriyorsunuz’ diye çıkışanlar oluyor elbette. Biz de “Emek verdiğimiz her canlı bir evladımızdır” diyoruz. Biz ciddi anlamda olayı takip ediyoruz. 

O SENİN HAYVANIN DEĞİL SEN ONUN İNSANISIN

- Ayakta kalabilmek için sürekli proje üretmek durumundasınız. Bu sizi daha da dinç kılıyor mu?

Benim işim bu, proje üretmek. Nikah şekeri, hoşgeldin bebek şekerleri gönüllülerimiz tarafından yapılıyor. Magnetlerin ve davetiyelerin de tümü gönüllülerimizce gerçekleştiriliyor. Bir nikah töreninde dağıtılan nikah şekeri, nikah davetiyesi ya da baby showerda yaklaşık 200/ 300 kişiye dağıtılan metaryaller farkındalığımızı da artırıyor. Pazar kahvaltıları ve çocukların doğum günlerini organize ediyoruz. Geçenlerde bir evlilik teklifi de gerçekleştirildi. Her sene yaptığımız takvim ve ajandalarımıza ek olarak bir çocuk kitabı hazırladık. Hazırladığımız kitapları okuyan köy çocuklarından gelen mektuplar ise hepimizi duygulandırdı. 

- Gelecek nesillerden umutlu musunuz?

Tabii ki… Şu an bizi ziyaret eden neslin çok iyi hayvanseverler olarak yetişeceğine inanıyorum. Üniversitelerde Toplum Hizmeti adı altında ders veriliyor. Bu gençler bizimle gönüllü çalışmaya geliyor, staj yapıyorlar. O gençlere staj notu veriyoruz. Bu 10 sene önce yoktu.   

- Gönüllü olmak için ne yapılabilir?

İnternet sitemizde Gönüllü Başvuru Formu var. Burada gönüllüye ne yapmak istediğini soruyoruz. “Bebek mi emzirmek istersin, bulaşık yıkamak mı? Hayvan beslemesi mi yaparsın, serum başında beklemek mi?” gibi… Hangi günler geleceklerini de öğrenip ona göre yoğun etkinlik takvimlerimizde gönüllülerimizden yardım alıyoruz.   

ONLARIN YERİ NE SOKAK NE DE BARINAK

- Hayvansever tabiri sizi de rahatsız ediyor mu?

Evet... Hayvan Hakları Koruyucusu tabirini daha kapsamlı buluyorum. Kedinin yeri sokak değil, barınak hiç değil. İnsanların yanı… Barınaklar, gönüllülerin gözetimi altında, insani ve vicdani şartlarda bakıldıkları bir geçiş istasyonu olmalı. Benim Yedikule olarak 18 yıl önce de amacım buydu, bugün de bu… Kış günlerinde onlara kapılarınızı açın. 

3 bin hayvan kapasitemiz var. Yaralı, bakıma muhtaç hayvanları geri çevirmiyoruz. Burada asla ötenazi yok. Yaşam hakkında sonuna kadar saygılıyız. 

Fatih Belediyesi’nin desteğiyle hizmet veren Yedikule Hayvan Barınağı gönüllüsü Meral Olcay, uzun yıllar hayvanlardan korkarak yaşadığı günlerin acısını bugün sevimli dostlar arasında çıkartıyor.