19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

‘Ben başardıysam herkes yapabilir’

Dünyaya geldiği gün iki kolu olmayan Beytullah Eroğlu, 50 metre kelebek yüzmede Dünya Şampiyonluğu’nu kucakladı. Sırf 6 yıl boyunca su üzerinde durma mücadelesi veren Eroğlu, “Engelleri azimle yıkacağız. Ben başardıysam, herkes yapabilir” diye konuştu.

16 Aralık 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
‘Ben başardıysam herkes yapabilir’

1995 Kahramanmaraş doğumlu Beytullah Eroğlu, Paralimpik Dünya Yüzme Şampiyonası’nda altın madalya kazanarak Türkiye’ye ilk Dünya Şampiyonluğu’nu getirdi. Meksika’da düzenlenen yarışmada havuzda mücadele veren İstanbul Büyükşehir Belediyespor Kulübü sporcusu Eroğlu, 50 metre kelebekte Dünya Şampiyonu oldu. 

İki kolu doğuştan olmayan, sol bacağı sağ bacağından 13 cm kısa olan genç sporcu, İstanbul Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Spor Yöneticiliği’nde son sınıf öğrencisi. Avrupa ve Dünya Şampiyonu olan Eroğlu ile geldiği günün hemen ardından Cebeci Spor Kompleksi’nde ayağının tozu üzerindeyken derin bir sohbete koyuluyoruz…

Mustafa-Fatma Eroğlu çiftinin 4 çocuğunun en büyüğü olan Beytullah, asosyal tavırlarıyla dikkat çeken bir çocukluk geçirir. Okula da gitmek istemeyen Beytullah, öğretmenlerinin de yardımıyla ayaklarıyla yazı yazmaya başlar. Uğraşlar sonucu okulunu seven minik Beytullah, arkadaşlarıyla zaman içinde iletişim kurmayı da başarır. 

Ailenin sosyalleşmesi için yüzmeye yazdırdığı Beytullah’ın hayatında Kahramanmaraş Engelliler Yüzme Kulübü Başkanı ve zamanın Yüzme Milli Takım Antrenörü Osman Çulcu ile buluşmasıyla yeni bir sayfa açılır.

SU ÜZERİNDE DURMAYI 6 YILDA ÖĞRENDİM 

2001’de spor hayatına başlayan Beytullah o günleri anlatırken, “Hoca bana yüzebileceğimi söylediğinde hem korkmuş, hem de ‘iki kolu olmayan biri nasıl yüzebilir?’ diye düşünüyordum. Bana özel bot hazırladı. Su üzerinde durmayı başarmam 6 senemi aldı. Tahmin edilemeyecek kadar zor bir bir süreçti, ama sonunda başardım” diyor. 

Spora başladığı günden itibaren Milli Güreşçi Şeref Eroğlu’nun da büyük başarılara imza atması Beytullah için büyük moral oluyor. Sürekli, “Bir gün şampiyon olursam bana da böyle kutlama yapılır mı?” diye geçiriyor aklından… 

Dünya Şampiyonası’nda Paralimpik spor tarihimizde ilk kez bir Dünya Şampiyonluğu’nu Türkiye’ye armağan eden Beytullah Eroğlu, “Bayrağımızı göndere çektik çok şükür… Tüm dünyaya ayakta İstiklal Marşı’mızı dinlettik. Büyük gurur duydum. Marşımızı yüksek sesle söyledim” diyerek anlatıyor yaşadığı büyük heyecanı… 

BAŞARI FEDAKÂRLIK İSTER

Sporcu olmayı tercih etmenin başlı başına fedakarlık olduğunu söyleyen Beytullah Eroğlu, “Fedakarlık; çoğu insan istediği gibi gezerken, senin idman yapmandır. Başkaları canının istediğini yerken senin diyette olmandır. Birileri uyurken, senin daha gün doğmadan idmana başlamandır. Her şeyden fedakarlık yaparak bugünlere geldim. Ailem her zaman yanımdaydı, hâlâ da yanımda. Şu an fiziki olarak yanımda olmasalar da, kalben benimle birlikte olduklarını biliyorum” diyor.

ANNE YÜREĞİ İŞTE NE YAPARSIN ORADA?!

Ailesinin gözünün önünden ayırmak istemediği Beytullah Eroğlu, ailesini zor ikna ederek Kahramanmaraş’a göndermiş: “Ailemin memlekete dönmesini ben istedim. Artık her işimi kendim yapabiliyorum. Annem, ‘Sen ne yiyeceksin, nasıl yaparsın?’ dedi. Zor ikna ettik, ama oldu. Babam daha olgun karşıladı. Birine ihtiyaç duymadan yaşayabiliyorum. Onların da artık gözleri arkada değil. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Tesisleri’nde kalıyorum. Sponsor ihtiyacımız tabi ki var. İnşallah o da olacak, inanıyorum. Profesyonellik maddi destek ister. Eminim, daha iyi olacak.”

YENİ HEDEF TOKYO

Spora başladığında en büyük hedefinin ‘Dünya Şampiyonluğu’ olduğunu anlatan Beytullah Eroğlu, “İnsanoğlu öyle bir canlı ki, hedeflerini yakaladıkça daha büyük başarı istiyor. Şimdi hedefte Paralimpik Olimpiyatlar madalya ve şampiyonluk diyorum. Bakalım inşallah, olacak” diye ekliyor. Kısa vadeli olarak 2018 ve 2019’da müsabakaları olduğunu söyleyen Eroğlu, “Avrupa, Dünya Şampiyonaları ve Paralimpik Olimpiyatları için var olduğum konumu koruyarak, üçünden de ülkeme madalyayla dönmek istiyorum. Çok çalışacağız. Federasyonumuz, bugün olduğu gibi yanımızda olacaktır. Kulübümüz de inanıyorum yanımızda olacaklar” dedi.

ÖRNEK BİR SPORCU

“Beytullah’ın Dünya Şampiyonu olmasıyla sorumluluğumuz daha da arttı” diyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yüzme Baş Antrenörü Fatih Kurt ise bundan sonra yürütecekleri çalışma programını şöyle özetliyor: Avrupa ve Dünya Şampiyonası’nın ardından 2020’de madalya alarak 2024’te zirveyi hedefliyoruz. Senelik planlar yapıyoruz. Fakat sponsor ihtiyacı nedeniyle bunların hepsini gerçekleştiremiyoruz. Sporcularımızın en büyük dezavantajı yurt dışında müsabaka eksiği. Beytullah, Dünya Şampiyonası madalyasını Meksika’dan önce Kanada’da kazanmıştı bence... Çünkü, en iyi derecesini yaptı, özgüveni geldi. O derece sayesinde daha kendinden emin olarak Dünya Şampiyonası’na gitti, kürsüye çıktı. Sponsor bulabilirsek daha fazla yurt dışı tecrübesi edineceğiz. Sporcularımız çok istekli, bu da bizleri motive ediyor. Beytullah’ın müthiş bir azmi var. Ben bazen yapamaz diye kendisini zorluyorum. Sonuna kadar elinden gelen her şeyi yapıyor. Karakter olarak da tüm sporcu kardeşleri için ‘Örnek bir sporcu’… Arkadan gelenlere güzel bir yol açtı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Balık Adam’ dediği Dünya Şampiyonu Beytullah Eroğlu’na, İstanbul Belediye Başkanı Uysal ev sözü verdi.

 

AĞIRLIK YAPIYORDU KOLLARIMI EVDE BIRAKTIM

“Türkiye Cumhuriyeti sadece Beytullah’ın yaptığı şeylerle kalkınamaz” diyen Eroğlu, “Dünyadaki en genç nüfusun yanı sıra en fazla engelliye sahip milletiz. Uluslararası kamplarda misafirlerimiz bize ‘Ne kadar sağlıklı bir toplumsunuz, engelli oranınız çok düşük’ diyor. Ama biz onlara, ‘İnsanlarımız utanıyor, engelli yakınlarını evden çıkartmıyorlar’ diyemiyoruz. Engelli kardeşlerim, lütfen evlerinizden çıkın. En ağır engelli dahi yüzmeyi başarabilir. Çünkü, insan suyun içerisinde 10’da 1 ağırlığındadır. Bunu ben başardıysam, herkes yapabilir. Bu ülkede doğdum, ekmeğini yedim ve başardım. Demek ki olabiliyor. Engelli kardeşlerim farklı tepkiler alacaklar, bunlara hazırlıklı olsunlar. İnsanoğlu bilemeyebilir, özellikle çocuklar bunu çok yapar. Bana soruyor çocuklar: Kolların nerede?… ‘Ağırlık yapıyordu, evde bıraktım’ diyorum. Buna alınmamak gerekiyor. Bunu hayatın içine adapte ederek, yaşamayı öğrenmeliyiz. Mücadele etmemiz ve bilinçlenmemiz gerek” diyor.

AİLE BOYU SPORCULAR

Ailedeki en küçük kız kardeş de yüzmeyi tercih etmiş, her ne kadar buz pateni yapıyor olsa da… Diğer kardeşler Recep ve Enes bir yere kadar yüzme sporuyla ilgilenmiş, fakat şu an ailede herkes amcayı takip ederek güreşe yönelmiş durumda. Kuzenler, yeğenler, dayılar tercihi güreşten yana kullanıyor. Yani kısacası, Eroğlu Ailesi’nin genç nesli içinde de geleceğin şampiyon güreşçileri yetişiyor…

O, CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN ‘BALIK ADAM’I

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın yarış sonrası arayarak tebrik ettiğini söyleyen Eroğlu, “Başarılarımın devamını diledi. Ben onun sevincini yaşarken, ertesi gün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan aradı. Bunlar onur ve gurur verici şeyler. Beni o zaman Başbakan olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, yaşadığım maddi güçlükler nedeniyle beni İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne teslim etti” diyen Beytullah Eroğlu, o süreci ise bakın nasıl anlatıyor: 2013’te Arjantin’de ‘En İyi 50 Sporcu’ kafilesindeydim. 2020 Paralimpik Oyunları için adaydık. Otelimizin önünde yapılan eylemler nedeniyle yaşanan sıkıntılar üzerine Sayın Erdoğan bizi özel uçağıyla Türkiye’ye getirdi. O sırada uçakta kendisiyle konuşma fırsatı buldum. Kendisi bana ‘Balık Adam’ diye hitap ederdi. Bu madalyada Recep Tayyip Erdoğan’ın çok büyük katkısı var. Ellerinden öpüyorum. Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ise İstanbul’da bir ev sözü verdi. Bunlar beni gururlandıran, sırtımdaki yükü artıran şeyler. Çok çalışacağım, sorumluluklarımın farkındayım. Yanımda olduklarını biliyorum, o hırsla daha fazlasını yapmak için çalışacağım.