18 Nisan 2024 Perşembe / 10 Sevval 1445

Buram buram tarih kokan Osmanlı köyü: Cumalıkızık

Rengarenk kerpiç evlerle, farklı kapı tokmaklarıyla süslü evlerin önündeyseniz sakin olun Cumalıkızık’tasınız... Zaman kapsülü misali dünün bugünden gözlemlendiği, ‘UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki şirin Osmanlı köyü Cumalıkızık’a ziyaretçi akını yaşanıyor.

RÖPORTAJ: SAADET ÖZCAN9 Aralık 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Buram buram tarih  kokan Osmanlı köyü: Cumalıkızık

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan 700 yıllık Osmanlı sivil mimarisini bozulmadan günümüze taşıyan Cumalıkızık, hafta sonu ziyaretçi akınına uğruyor. 700 yıllık Osmanlı sivil mimarisini bozulmadan günümüze taşıyan Cumalıkızık, hafta sonları nüfusunun 70 katı ziyaretçi ağırlıyor. Son yıllarda çekilen dizi ve filmlerin ardından popülerliği daha da artan, ziyaretçilerin tarihi bir yolculuğa çıktığı Cumalıkızık evleri genelde üç katlı olarak inşa edilmiş. 270 evden oluşan Cumalıkızık köyünde günümüze ancak 180 ev ulaşabilmiş. 

ZAMAN KAPSÜLÜ 

Eğer, ‘Osmanlı İmparatorluğu döneminde bir köyde yaşamak nasıl bir histir?’ diye merak ediyorsanız, Cumalıkızık’ta doğru adrestesiniz. Vakti zamanında 15 kızık köyünün olduğu anlatılıyor. Kurtuluş Savaşı, sel, gecekondulaşma gibi birçok farklı sebepten dolayı diğer köyler yok olmuş. 

Cumalıkızık’ın ise günümüze nasıl ulaştığına gelirsek...

Köyü gezerken, morundan pembesine, mavisinden yeşiline rengarenk kerpiç, tahta ve taş karışımı evlerin korunmuşluğu karşısında hayrete düşmemek elde değil...

Mazisi 1300‘lü yıllara kadar uzanan köyde betonarme bina yok denecek kadar az... Tüm evler aslına uygun olarak restore ediliyor. ‘UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Cumalıkızık evleri için bu işi ise bizzat UNESCO üstlenmiş. Bu evler tipik olarak cumbalı, iç avlu mimarisiyle inşa edilmiş. 

En güzeli de bu avluların birçoğu bugün restoran olarak ziyaretçilerine tüm doğallığıyla hizmet veriyor. Osmanlı sivil mimarisinin en gözde örneği olarak zamana meydan okuyan Cumalıkızık; tarih, sanat tarihi, mimarlık gibi derslerde okutuluyor. Köyde ise öyle çanak antenmiş, ışıklı tabelaymış türünden görüntü kirliliğiyle karşılaşmak ise asla mümkün değil..

TURİST AKININA UĞRUYOR

Bol oksijenin baş döndürdüğü yamaçlarda eski dağ köylerinin izlerini bulmak mümkün. Böylesine benzersiz temiz havayı ciğerlerimize depoladığımız Cumalıkızık, ‘Kınalı Kar’ dizisinin ardından ününe ün katarak turistlerin uğrak noktası haline geldi.

Bol oksijenin baş döndürdüğü Cumalıkızık özellikle haftasonları günü birlik turistlerin tercih mekanı oldu.

ÜRÜNLERİN HEPSİ KENDİ BAHÇEMİZDEN

Doğal bir film platosu Cumalıkızık’ta birçok evin avlusunda, odalarında kahvaltı yapabiliyorsunuz. Son üç yıldan bu yana evinde misafir ağırlayan ve onlar için kendi bahçelerinde yetişen ürünlerle Baba Ocağı’nı işleten Melahat Alaçam, şu an onun için bir işletme haline dönüşen evin 100 yıldır ailelerine ait olduğunu belirterek şunları söylüyor: “Yedi odalı, üçünü biz kullanıyoruz. Odaları da dahil ettiğimizde 120 kişiyi bir seferde ağırlayabiliyorum. Ev ürünleri, hamur işleri, kahvaltı çeşileri, reçeller, el açması gözleme, erişte, kıymalı-tereyağlı mantı, tarhana çorbası, turşu, kıtır ekmeği. Hepsini bölgenin taze ürünlerinden kendimiz imal ediyoruz. Herkes bahçesindeki kendi ürününü değerlendirerek, sofralarına gelen misafirleri için kullanıyor. Babamın çok büyük bahçeleri var. Tezgahtaki tüm ürünleri kendimiz yapıyoruz. Buradaki lezzet çok farklı. İstanbul’dan günü birlik, hatta kahvaltı için gelen konuklarımız var. Şehir dışından gelen turlarımız hiç eksik olmuyor, sağolsunlar. Yaz-kış misafirimiz eksik olmuyor. Kar lastiklerini takıp, Uludağ’a çıkanlar bize de uğruyor.  

YAŞAYAN EFSANE: CİN ARALIĞI 

Köy sakinlerinin anlatımlarına göre Kurtuluş Savaşı zamanında Cumalıkızık’ı basan Yunan askerleri köylüleri camiye toplar ve yakmaya karar verir. Köylüler de bir fırsatla camiden kaçarlar, köylülerin girdiği sokakta iki evin bittiği noktada ufak bir aralık vardı. Bir insanın yan yan geçebileceği kadar büyüklükte olan aralık sokak girişinden bakıldığında çıkmaz yol olarak görünür. Köylüler bu sayede aralığın sonunda olan Türk askerlerinin konuşlandığı tepeye ulaşır. Yunanlılar geldiklerinde gözlerine inanamazlar. “Buradan insanın kaçması imkansızdır. Bu olsa olsa cinlerin işidir” sözü üzerine yerin adı ‘Cin Aralığı’ olarak kalır. 

EN ESKİ OSMANLI KÖYÜ

Hafta sonu günü birlik dahiCumalıkızık’a gelmek mümkün. Bursa merkezden kalkan dolmuşlarla yaklaşık 20 dakikalık bir yolculukla köye ulaşabilirsiniz...  İstanbul’dan ise en fazla üç saat... Köy meydanına iner inmez sizi karşılayan tezgâhlar, yöresel ürünleri satan köylülere uğramadan olmaz tabii... Doğal köy usulü reçeller, salçalar, turşular, erişteler, tarhanalar, köy ekmekleri sizi başka diyarlara sürükleyecek... 

HAYDİ YÜRÜYELİM!

Cumalıkızık köyü içinde ve civarda yürürken temiz havanın etkilerini hemen hissediyorsunuz. Hafif bir uyku halinin nüksedeceği bünyeniz için öylesine güzellikler var ki etrafta; inanamayacaksınız. Sizi hiç yabancılamadan bahçelerine buyur eden köylüler mesela... O sıcaklığı siz de hissedeceksiniz. Temiz hava kadar, huzur kokan atmosfer, çarpıcı güzellikteki cumbalı yüzyıllık evler, göğe uzanan çınar ağaçlarının gölgesindeki köy kahveleri... Velhasıl kelam; nefis bir yürüyüş sizi bekliyor... Eee hadii!..

ALIŞVERİŞ

Cumalıkızık öylesine doğal bir yer ki, evet bilerek geliyorsunuz... Ama sakın burada öyle büyük dükkanlar, butikler ve devasa çarşılar beklemeyin... Onun yerine mini tezgahlar, küçük dükkanlar ve her an karşınıza çıkabilecek naturel ve tamamen yörenin ürünlerinden yapılmış yiyeceklerle karşılaşabilirsiniz. Yediğiniz, beğendiğiniz her şeyden ama her şeyden satın alabilirsiniz. Köy ekmeği, ev yapımı reçeller, sebze-meyve, mis gibi salça, peynir çeşitleri ve kurutulmuş meyvelerden satın alabilirsiniz. 

FOTOĞRAF TURU 

Şunun için sizi temin ederim; bu köye geldiğinizde kendinizi Japon gibi hissedeceksiniz. Neden mi? Hani, ülkemize gelen ve her şeyin fotoğrafını çeken Japon turistler vardır ya... Kendinizi tam da öyle hissedeceksiniz... Öylesine nefis manzaralarla karşılaşıyorsunuz ki... Bir türlü elinizi deklanşörden çekemiyorsunuz. Etrafa bakınca, bunun en doğru hareket olduğunu anlıyorsunuz. Çünkü; herkes aynı şeyi yapıyor!!!

DOYURUCU KAHVALTI

Kendinizi tamamen doğal ve taptaze ürünlerle süslenmiş bir sofrada hayal edin... Yediğiniz her şey mis gibi kokuyor ve hepsi birbirinden lezzetli. İşte bu hayalin gerçekleşebileceği yerlerden biridir Cumalıkızık. Özellikle köy evlerinde verilen kahvaltılarda yöre kadınlarının yaptığı dumanı üstünde tüten el açması gözlemeler, ev yapımı reçeller, birbirinden leziz köy peynirleri, tereyağı ve taptaze yeşilliklerle süslü sofralarda tadına doyulmaz bir kahvaltı sizi bekliyor... Afiyet olsun!..