20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

'Cüneyt Arkın gibi film çeken yok'

Christian Bale, Russell Crowe gibi oyuncuların dublörlüğünü yapan Jackie Chan ile aynı sahneyi paylaşan ve bugünlerde Payitaht Abdülhamid dizisinde oynayan Fatih Uğurlu, “Türkiye’de aksiyon filmlerine özen gösterilmiyor. Nitelikli aksiyon yönetmenimiz yok. Aktörlerimiz de taşın altına elini koymuyor. Cüneyt Arkın, o zamanın teknolojisi ve düşük bütçelerle çok iyi sahneler çekmiş. Bugün imkanlar daha fazla ama biz onun çektiği filmleri bile çekemiyoruz” diyor.  

MERVE YILMAZ ORUÇ30 Mart 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
'Cüneyt Arkın gibi film çeken yok'

Aksiyon, polisiye filmler ülkemizde çok fazla çekilmiyor. Onları da Hollwood ya da Uzak Doğu yapımları ile karşılaştırdığımızda vaziyet hiç de iç açıcı değil. Aksiyon filmlerinde neyi yanlış yapıyoruz bunu düşünmek lâzım. Aslında son yıllarda güzel filmler çıkmıyor değil. Büyük bütçeli filmlerden ortaya güzel görüntüler çıkıyor ama dünya sinemasında yer bulacak yapımlarımız çok az. Aksiyonda ön plana çıkan dövüş sahneleri konusunda çıtayı yükseltmek lazım. Bu konuda yetenekli dublörlere ve öğrenmeye istekli aktörlere ihtiyacımız var. Bu işin yurt dışında yıllarca eğitimini alan ve dünyaca ünlü oyuncuların dublörlüğünü yapan Fatih Uğurlu ile bir araya geldik. Uğurlu, Jackie Chan’in dövüş filmleri ile büyümüş. Küçük yaşlardan itibaren dövüş sporlarına meraklı olan Uğurlu, hayatının büyük bir kısmını eğitimlerde ve spor salonlarında geçirmiş. Bunu bir de eğitimle taçlandırmış ve 2010 yılında Marmara Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü’nden mezun olmuş. Lise yıllarında setlere gidip aksiyon, dövüş sahnelerinde yer almaya başlamış. Kurtlar Vadisi onun dublör olarak ilk yer aldığı yapımlardan biri. Profesyonel olarak bu işi yapmak isteyen Uğurlu, üniversite yıllarında para biriktirip Amerika’ya daha sonra da aksiyonun kalbi Hong Kong’a eğitime gitmiş. Hikâyesinin devamını ondan dinliyoruz.

Dublör olmaya nasıl karar verdiniz?

Babamın eve video kaset oynatıcısı ile gelmesiyle kendimi tamamen farklı bir dünyada buldum. Yüzlerce aksiyon filmi izledim ve çok etkilendim. Sokakta diğer çocuklar top oynarken ben duvarların, ağaçların tepesinde olurdum. Daha sonra dövüş sanatları antrenmanlarına başladım. Ekstrem sporları seven birisiyim. Spor eğitimleri dışında bir kamera bulup arkadaşlarla birlikte koreografiler hazırlayıp onları çekmeye başladık. Liseye gidiyordum. Bu elimizdeki görüntülerle ajans, yapım şirketi ve yönetmenle görüşüyorduk. Bu şekilde ilk işimizi aldık. Setlere gitmeye başladım. 

Hangi okullarda kimlerden eğitim aldınız?  

Hong Kong’daki aksiyon okulunda ip işleri, dövüş koreografileri ve aksiyon yönetmenliği dallarında eğitim gördüm. Los Angeles’ta Andy Armstrong’dan ders aldım. Gene 2015’te Amerika Los Angeles’ta Rick Seaman’dan ileri araç sürüş dersleri aldım. Los Angeles ve Berlin’de Matrix, Mad Max gibi filmleri ipli uçma sistemlerinin yönetmeni Keir Beck ile 2015-2017 yılları arasında çalıştım. Çin’de Jackie Chan Stunt Team ile genel aksiyon ve dövüş koreografileri üzerine çalışmalar yaptım. Hollywood oyuncusu Wesley Snipes’den aksiyon dövüş koreografileri dersi aldım. Los Angeles Bob Yerkes ve Tony Snegoff ile genel aksiyon ve dublörlük üzerine çalıştım.

Bu isimlere nasıl ulaştınız? 

Eğitim almaya yurt dışına gitmeye başladığım zaman öğrenciydim. İstanbul’da çalışıp para biriktirip yurt dışına gidiyordum. Gittiğim yerlerde herhangi bir bağlantım yoktu. İnternetten, sosyal medyadan insanlara ulaşmaya çalıştım. Dövüş ile alakalı olduğu için Uzak Doğu’ya gittim. Doğu’da işi ilerlettim, Batı ile son şeklini verdim. Türkiye’de bu eğitimleri alabileceğim bir yer yoktu. 

Yurt dışında kimlerle çalıştınız ve hangi projelerde yer aldınız?  

Oscar ödüllü aktör Christian Bale’nin Flowers of War filminde birebir dublörlüğünü yaptım. Hatta Bale’ye o kadar benzettilerki beni bir gün çekimler sırasında sette birisi beni aldı götürdü. Birşeyler anlatıyor. Ben cevap vermeyince dikkatlice baktı bana. “Aa pardon sen Christian değilsin” dedi. Orada Christian Bale’nin savaş sahnelerinde yer aldım. Jackie Chan ile iki defa çalıştım Dragon Blade ve Kung fu Yoga filmlerinde. Legendary filminde Scott Adkins’in dublörlüğünü yaptım. My War adlı filmde çalıştım. Hong Kong’un ünlü yönetmeni Daniel Lee ile Time Raiders filminde oynadım. Bunların haricinde Türkiye’ye gelen yabancı yapımlarda da görev aldım. Skyfall James Bond ve Russell Crowe’n oynadığı Water Diviner’da dublör koordinatörü olarak çalıştım. Bu sektörde işe dublör olarak başlanır. Daha sonra sonra yardımcı dublör koordinatörü olursun. Sonra da dublör koordinatörü. 

Türkiye’de hangi film ya da dizilerde çalıştınız?  

Son çalıştığım projeler arasında daha vizyona girmeyen Cinayet Süsü filmi var. Netflix dizisi Hakan Muhafız, Organize İşler 2, Öldür Beni Sevgilim, Kafalar Karışık, Can Feda da çalıştım. Yeni projeler var. Netflix’te yeni bir dizi başlayacak. Orada stant koordinatörlüğünü yapıcam. Hakan Muhafız dizisinin 3. sezon çekimleri başlayacak. Ayrıca ATV’de yayınlanacak bir dizinin aksiyon sahnelerinde görev alacağım. 

 Aksiyon sahneleri çekerken bir kaza atlattınız mı? 

Yaptığımız iş tehlikeli bunun her zaman bilincinde olmak lazım. Şu anda eskiye göre iş güvenliği artmakta. Türkiye’de benim olduğum setlerde çok ciddi yaralanmalar olmadı. Organiz İşler 2 Sazan Sarmalı filminde bir kaza oldu. Camdan geçme sahnesinde oyuncu dublörü olarak yer aldım. Camlara ufak patlayıcılar yerleştiriyoruz ve tam oyuncu atlayacakken camı biri patlatıyor. Ben o sahnede camdan geçerken patlatacak arkadaş geç kaldı. Kafamı çerçeveye vurdum ve yarılmıştı.  

Yurt dışında çekerken zorlandığınız bir sahne oldu mu?  

Jackie Chan ile oynadığım sahnede zorlanmıştım. Çünkü onlar mükemmeli istiyor. Aslına bakarsanız yurt dışında asıl zor olan çekim öncesi süreç. Bir dakikalık dövüş sahnesi  dört saatte çekiliyor. Hazırlık aşaması ise haftalar sürüyor. Ama Türkiye’de bizden çok basit şeyler isteniyor. O yüzden çıta hep alçak tutuluyor. 

Payitaht Abdülhamid dizisinde de oyuncu olarak yer alıyorsunuz…  

Diziye dövüş sahnesi çekmek için çağrıldım. Performansımı beğenip beni de diziye dahil ettiler. Finocu adlı kötü bir karakteri canlandırıyorum. Karakteri sevmişler. Birkaç bölümdür oynuyorum. Şu an için devam ediyorum ama daha ne kadar devam edeceğim belli değil. Ancak yoluma oyuncu olarak devam etmek istemiyorum. İlerleyen süreçte aksiyon yönetmeni olmak istiyorum.

AKSİYON SAHNELERİNİ CİDDİYE ALMIYORUZ 

Türk sineması sürekli gelişiyor. Önceki yıllara göre hızlı yol katediyoruz. Ama bizde gişe kaygısı yaşanıyor. Bir yılda 100 film giriyorsa vizyona çoğu ucuz komedi filmleri. Küçük bütçeli olsun on katını alalım mantığı var. İşin içine aksiyon girince maliyet artıyor. Aksiyon anlamında çok zayıfız. Aktörler de bu anlamda kendilerini geliştirmek için gayret göstermiyorlar. Geçmişe baktığımızda Cüneyt Arkın’ın çekftiği filmler o zamanın teknolojisi ile yapılacak en iyi sahnelerdi. Zaten kendisi çok iyi at binermiş. Biz şimdi onun yaptıklarını bugün yapamıyoruz. Teknoloji gelişti, imkanlar arttı ama bizim kafamız çok değişmedi sanırım. Yurtdışındaki aktörler sette ciddi antrenmanlar yapıyor. Çekim öncesi hazırlık bizde neredeyse yok denecek kadar az. Nitelikli aksiyon yönetmenlerimiz de yok. Aksiyonu dramayı yönetenler çekiyor. Yurt dışında durum böyle değil. Orada aksiyon yönetmenleri var. Çok iyi bir aksiyon sahnesi bile dizayn etsek çekmeyi bilmiyoruz. Güzel çeksek kurguda mahvediyoruz. Ön hazırlıktan kurguya kadar süre içerisinde her şeyi planlı yapmalıyız. Aksiyon sahnelerinde kaç figüran, dublör olacak bunlar  belirlenmeli. Öncesinde antremanlar ve çekim planları yapılmalı. 

"Yurtdışındaki aktörler sette ciddi antrenmanlar yapıyor. Çekim öncesi hazırlık bizde neredeyse yok denecek kadar az."

FATİH UĞURLU JACKIE CHAN’E KARŞI 

Jackie Chan, benim idolüm. Filmlerinden aksiyon ile alakalı çok şeyler öğrendim. Jackie ile 2 filmde çalıştım. Kung fu Yoga filminde kötü karakteri oynuyordum. Jackie Chan ile bir aksiyon sahnem vardı. Bu sahnede başrol kadın oyuncusunu kaçırıyordum ve Jackie ona yardıma geliyordu. Son olarak Jackie bana vuruyor ve bende ters takla atarak yere düşüyordum. Bu sahnede en ufak hatada bacaklarımın Jackie’ye çarpma olasılığı çok fazlaydı bu yüzden hataya yer yoktu. Jackie bana dönüp şöyle dedi, “Biliyorum zor sahne ama elinden gelenin en iyisini yap.” Güzel bir tecrübe idi.