25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Dünya için tek bir dil olmak istiyoruz

Türkiye’de ilk kez konser verecek olan Kako Band grubu, Doğu ve Batı’nın müziklerinden ilham alarak hislerle ve düşüncelerle özgün bir müzik yapıyor. Grubun hedefi ise müzikle bir dil oluşturmak. Kako Band yaptığı müzikle dünyada herkesin hissedebileceği, anlayabileceği ortak bir dil oluşturmak istiyor.

GİZEM TÜMBAY KOÇAK 3 Mart 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Dünya için tek bir dil olmak istiyoruz

Kendi uydurdukları sözlerle tüm dünyaya mal olan Electro Fusion alanında Orta Doğu’nun en ünlü grubu Kako Band, 9 Mart’ta İstanbullu müzikseverlerle buluşacak. 2007 yılında İran’ın Şiraz şehrinde, Nima ve Pouya Sarafi tarafından kurulan grup, yapma Dil (ConLang -Constructed Language) adı verilen ve anlamı, küçük bir grup tarafından icat edilen bir dil olarak tanımlanan seslerle müziklerine hayat veriyor. Herkesin hislerine göre anlam bulduğu melodileri için grubun çok da güzel bir söylemi var: kulak duyar kalp anlar. Kariyerlerinde 2016’dan itibaren profesyonel adımlar atan grubun 2015 yılında çıkardıkları Davet adlı albümün yanı sıra, Ekim 2017’de çıkardıkları Best Songs Collection albümündeki uyarlama şarkıları da var. Kako Band ilham kaynaklarını doğadan, aşktan ve içlerindeki derin duygulardan ve en önemlisi de insani değerlerden aldıklarına dikkat çekiyor. Evrensel ve birleştirici bir tarzı benimseyen İranlı müzisyenler, İstanbulluları büyük sahne şovları, ışık gösterileri ve davul şovları ile Haliç Kongre Merkezi’ne bekliyor. 

- Daha önce Türkiye’de konser verdiniz mi? Türkiye ve Türk dinleyiciler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Türkiye’ye konser vermeye ilk kez geldik. Türkleri kalpten seviyoruz; çok sıcakkanlılar, sanatseverler ve bizim için Türkiye çok kıymetli bir ülke.

- İstanbul’u gezip, görme fırsatınız oldu mu? En çok nereyi beğendiniz? Türk yemeklerini tatma şansınız oldu mu?

Maalesef bu sefer çok gezemedik; çünkü konser sebebiyle buradayız. Konserle ilgili performans ve sahneyle ilgili işlerimiz vardı. Ama iki şey bizi çok etkiledi. Birincisi insanların güzel ve yüksek enerjileri, ikincisi İstanbul’un doğası, denizi, böyle bir doğa her yerde bulunmaz. Evet, Türk yemeklerini yedik ve çok beğendik çünkü İran yemeklerine tat olarak çok yakın.

- Kako Band, kendi müziğini nasıl tanımlar? Sizi diğerlerinden ayıran fark nedir?

Hislerle ve düşüncelerle yapılan bir müzik, doğu ve batının müziklerini ilham alarak yeni bir şey üretmeye çalışıyoruz. En büyük hedefimiz müzikle bir dil oluşturmak. Bütün dünya için müziğimizle tek bir dil olmak istiyoruz. Bu yüzden bu müziği yapıyoruz. Dünyada herkesin hissedebileceği, hislerle anlayabileceği ortak bir dil oluşturmayı amaçlıyoruz. Bizi diğerlerinden ayıran en büyük özellik kullandığımız müzik aletleri diyebiliriz. İran’ın binlerce yıl önceki en eski müzik aletlerini çalıyoruz. Yaptığımız müzikle farklılık oluşturmaya çalışıyoruz. 

- Yeni albümde neler olacak?

İkinci albüm birinci albümün devamı olacak. Hayatın anlamları ile ilgili bir şeyler yapmaya çalıştık. 

- 9 Mart’ta İstanbul’a neler olacak? Türk müzikseverleri nasıl bir şov bekliyor?

Büyük sahne şovları, ışık gösterileri, davul şovları ile konseri gerçekleştireceğiz. Davul şovda İran’ın çok ünlü ve çok uzman birisi konserde yanımızda olacak. Bu konserde daha önceki konserlerimizde olduğu gibi gösterilerimiz buraya özgü olacak. Bizim için asıl önemli olan ise bizi dinlemeye gelenlere en iyi şekilde performansımızı gerçekleştirmek. Bu konser teknik olarak çok zor. Her parçamızın melodisi çok ritmik. Her parça da özel müzik aletleri kullanıyoruz. 

KAYBOLMAK ÜZERE OLAN İNSANİ DEĞERLERDEN İLHAM ALIYORUZ

- İlham aldığınız bir şey var mı? Bir şey üretmeden önce neler yaparsınız?

Biz doğadan, aşktan ve içimizdeki derin duygulardan ve en önemlisi de insani değerlerden ilham alıyoruz. Ki maalesef bu değerler giderek yok oluyor, azalıyor. Yaptığımız işin her aşamasını kendimiz takip ediyoruz. Medyadan sahne şovlarına kadar biz ilgileniyoruz.

BAHAR AYLARINDA YENİ ALBÜM GELİYOR

- Biraz grubunuzun hikayesinden bahseder misiniz? Bir araya nasıl geldiniz…

Müzik her zaman hayatımızda vardı. Ama profesyonel olarak 2016’dan itibaren ilgilenmeye başladık. İran’ın büyük yapımcıları bize destek verdi ve uluslararası müzik yapmamızı istediler. Çok destek çıktılar. İlk olarak Davet albümünü yaptık. Yapım aşaması neredeyse 10 sene sürdü. Bu albümdeki Dance İn Fire şarkısı ve klibi dijital ortamda çok yankı uyandırdı. Ciddi dinleyici ve izleyici kitlemiz oluştu. O sene ikinci şarkımız olan My Planet şarkımızla en iyi video klip ödülünü aldık.  Bu bahar yeni albümümüz çıkacak.