25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Filistin ezgileri İstanbul’da yankılandı

Al-Kamandjati Derneği vasıtasıyla Filistin ve Lübnan mülteci kamplarında müzik eğitimi alan gençler, İstanbul’da müzikseverlerle bir araya geldi. Zeytinburnu Belediyesinin ev sahipliğinde Zeytinburnu Kültür Merkezi’nde konser veren gençler, Filistin ve Ortadoğu ezgilerini İstanbul’da seslendirdi.  

ALİ DEMİRTAŞ9 Kasım 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Filistin ezgileri İstanbul’da yankılandı

Müzikal eğitimlerini Al-Kamandjati Derneği vasıtasıyla alan Filistin ve Lübnan mülteci kamplarında alan gençler, Zeytinburnu’nda İstanbullu müzikseverlerle bir araya geldi. Yunus Emre Enstitüsü’nün desteği ile Arap dünyasının sevilen şarkılarını seslendiren gençler, ikinci konserlerini ise Samsun’da verecek. Yaklaşık bir saat süren konserde Ümmü Gülsüm, Feyruz ve Abdulhalim Hafız gibi Arap müziğinin duayen sanatçılarından aralarında “Nessema Aleyne’l Hava”, “Mavtini”, “Elf Leyle ve Leyle” ve”Lamma Bada”nın bulunduğu 11 eser seslendirildi. Konserde ayrıca Tanburi Cemil Bey’in “Çeçen Kızı” eseri ile Filistin’in folklorik ezgileri icra edildi. Konserde solist olarak yer alan Muhammed Ali Ebu Salih’e Al-Kamandjati Derneğinden dokuz sanatçı ile Türkiye’den Serkan Çekim, Ercan Poyraz, Semih Özdemir, Hüseyin Okan ve İlker Mehmet Er enstrümanlarıyla eşlik etti. Konserin açılışında kısa bir konuşma yapan Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy etkinliğin mülteci kamplarında hayatın devam ettiğini gösteren önemli bir örnek olduğuna dikkati çekerek, “Bu proje belki de bu çocukların hayata tutunma çabası aslında. Dolayısıyla son derece anlamlı. Emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum.” ifadelerini kullandı. 

TÜRK KÜLTÜRÜNÜ YAŞATMAK İSTİYORUZ 

Yunus Emre Enstitüsü Strateji Geliştirme Uzmanı Fuat Korkmaz, kurum olarak birçok ülkede Türk kültürünü, Türk edebiyatını ve sanatını tanıtmak için çeşitli faaliyetler yürüttüklerini anlatarak, bu projeyle Lübnan’daki mülteci kamplarında yaşayan müzisyenlerin Türkiye’ye gelmesini ve burada müziklerini bir konserle taçlandırmalarını istediklerini dile getirdi. Korkmaz, konserde Lübnanlı ve Türk sanatçıların da Filistinli gençlerle beraber sahne aldığını belirterek, şunları söyledi: “Kurum olarak yıllardır yerel ürünleri, yerel sanatçıları destekleme noktasında faaliyetler yürütüyoruz. Orta Doğu’dan birçok ressamı, akademisyeni, edebiyatçıyı Türkiye’ye getirdik. Bu konser de Filistin’deki müzisyenlerle ve aynı zamanda Beyrut’taki mülteci kamplarında eğitim gören müzisyenlerimizle ilişkimizin bir ürünü olarak ortaya çıktı. Onların Türkiye’de bir konser verme, Türkiye’deki müzik ortamlarıyla iletişim içerisinde olma istekleri vardı. Biz de bunu bir konserle gerçekleştirelim istedik.” 

Al-Kamandjati Derneğinin temsilcisi aynı zamanda müzisyen Nur Abu Raya ise bu projeye çok iyi hazırlandıklarını ifade ederek, “Türkiye’ye grup olarak ilk gelişimiz. Bu konseri kültürümüzü, müziğimizi tanıtmak için büyük bir fırsat olarak görüyoruz.” dedi. Raya, konserde hem Arap hem de Türk dinleyicilere hitap etmek adına özel bir repertuvar hazırladıklarını söyledi:  “Mülteci kamplarında yaşam şartları gerçekten çok zor. Bu yüzden müziği kendimizi ifade etmek, bir arada kalmak ve sıkıntılarımızı gidermek için bir araç olarak görüyoruz. Grup olarak hem kamplarda hem de kampların dışında konserler veriyoruz. Bu da bizim kendimizi ifade etmemize ve kültürümüzü diğer insanlara anlatmamıza yardımcı oluyor. Aynı zamanda farklı ülkelerdeki müzisyenlerle de çalışıyoruz ve konserler veriyoruz. Bu konserler sahnede öz güvenimizi kazanma konusunda yardımcı oluyor. ABD ile Fransa’daki müzisyenlerle de çalışıyoruz.” 

Fransa ve İspanya’da da konser vereceklerinden bahseden Raya, “Yakın zamanda Filistin’de de bir etkinlik yapacağız. Bu arada İstanbul’u ekip olarak gezme fırsatımız oldu. Çok sevdik ve özellikle Türk yemeklerini çok beğendik. Bundan sonra fırsat olursa yeniden Türkiye’de bir konser vermeyi isteriz.” şeklinde  konuştu.