23 Nisan 2024 Salı / 15 Sevval 1445

Gizli kalmış miras Çorum

Osmanlı’nın Hitit’lerin ve Selçuklu’nun misafir olduğu toprakları geçtiğimiz günlerde Ekici’nin ‘Lezzet Hikayeleri’ projesi ile ziyaret ettik. Sokaklarında tarihin sesini duyduğumuz Çorum, unutulmaya yüz tutmuş enfes yemekleriyle de bizi kendine hayran bıraktı.

GİZEM TÜMBAY KOÇAK 18 Mart 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Gizli kalmış miras Çorum

Ülkemizin dört bir yanının lezzetle dolu olduğunu biliyoruz. Ancak Çorum’un gizli kalmış bir lezzet şehri olduğunu yeni öğrendik. Ekici Peynir, ünlü şef Eyüp Kemal Sevinç’le birlikte Türkiye’nin dört bir yanındaki şehirleri ziyaret edeceği ‘Lezzet Hikâyeleri’ projesinin ikinci ayağında bizi Çorum’a davet etti. Peynirle harmanladıkları yeni bir reçeteyle Çorum’da çatalaşı çorbasından keşkeğe, yahniden lüle baklavaya, leblebili kurabiyeden İskilip dolmasına kadar birçok lezzetin tadına baktık. Binlerce yıldır Hitit, Frig, Selçuklu ve Osmanlı gibi pek çok farklı medeniyete ev sahipliği yapan Çorum’da Hitit mutfağını da baskın olarak görebilirsiniz. Bu kadar lezzeti içinde barındıran Anadolu’nun kalbi olarak adlandırılan şehirden elbette ki kilo almadan dönmek mümkün olmadı.

EYÜP ŞEF’TEN LEZZET REÇETELERİ 

Yöresel yemekleri ile meşhur olan Çorum’un leblebi tozu ile yapılan kurabiye ve pastaları da oldukça lezzetli. Yaklaşık 100’e yakın yemek çeşidi bulunan şehirde düğün, dernek gibi büyük buluşmalarda yapılan Çorum Beşlisi de denemeye değer. ‘Her yiğidin farklı bir yoğurt yiyişi vardır’ derler ya, bizce her yörenin de farklı bir damak tadı var. Düğün çorbası, yahni, pilav, su böreği ve baklavadan oluşan beşli gerçekten yediğimiz en lezzetli yemekler arasındaydı. Katipler Konağı’nda tattığımız bu lezzetlerin üstelik içerisine peynir eklenerek Eyüp Kemal Sevinç tarafından yeniden yorumlanmış. Bu eşsiz lezzetlerden ikisinin tarifini de Eyüp Şef sizler için veriyor.

TARİHİN SESİNİ DUYABİLİRSİNİZ

HATTUŞA-BOĞAZKALE: Hattuşaş Antik Kenti, M.Ö. 17 ve 13’üncü yüzyıllarda Hitit İmparatorluğu’na başkentlik yapmıştır. 1986 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine dahil edilen Hattuşa’da Hitit İmparatorluk döneminden günümüze kadar oldukça sağlam durumda gelen dış yüzünde aslan yontuları ile gelen Aslanlı Kapı ve iç yüzünde silahlı tanrının bulunduğu Kral Kapı en önemli eserlerdendir.

ÇORUM MÜZESİ: 1868 yılında  açılan müzede arkeoloji ve etnografya olmak üzere iki ayrı sergi salonu bulunmaktadır. Arkeoloji salonunda Kalkolitik Çağ, Eski Tunç Çağı, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans dönemi eserleri yer alırken, etnografya salonunda Selçuklu ve Osmanlı eserleri yer almaktadır. 

ALACA HÖYÜK: 1835 yılında W.G. Hamilton tarafından keşfedilen Alaca Höyük, döneminin önemli ve kült sanat merkezidir. Dört uygarlık çağının açığa çıkarıldığı Alaca Höyük’te şehre giriş kapılarından olan sfenkli kapı ve her iki tarafındaki  duvarlara işlenmiş olan kabartmalar Hitit Dönemi’ne aittir. 

ULU CAMİİ: Ne zaman yapıldığı konusunda araştırmacıların kesin bir tarih vermediği Ulu Cami’nin Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat’ın azatlı kölesi Hayrettin Hazır tarafından yaptırıldığı kaynaklardan öğrenilmektedir. Bununla beraber ağaç işçiliği yönünden son derece önemli bir eser olan minberine dayanılarak Selçuklu döneminin sonlarında yapıldığı ileri sürülmüştür.

ORTAKÖY-ŞAPİNUVA: Hitit Devleti’nin önemli idari merkezi olan Şapinuva Ortaköy, Çorum’un 53 kilometre güneyinde yer alıyor. Döneminde hem siyasi hem de coğrafi konumu nedeniyle stratejik bir noktada yer alan şehir, aynı zamanda önemli bir askeri ve dini merkezdir.

KEŞKEK (5 Kişilik)

- 2 bardak yarma

- 400-800 gr. kaburga eti

- 4 çorba kaşığı tereyağ

- 3 soğan

- 100 gr kuyruk yağı, (eritilip kıkırdağı alınmış)

-10 bardak su

- 1 tatlı kaşığı pul biber

- Tuz

Keşkek ve et bir gece önce ayrı ayrı suda ıslatılır. Sabah bakır ya da toprak bir tencerede ince doğranmış soğan, kuyruk yağı ile pembeleşinceye kadar kavrulur, ardından etler atılır. Yarma, baharat ve su da eklenip kapağı kapatılır. Hava almaması için kapak hamurla çevrelenir. Ağır yanan kömür ateşinde ya da odun fırınında 10 dakika pişirilir. Dinlendikten sonra etin kemikleri alınıp, tahta tokmakla sürmek sümek olana dek dövülür. Kızgın tereyağı ve pul biber ile servis edebilirsiniz

ÇATAL AŞI ÇORBASI (5 Kişilik)

- 1 bardak yeşil mercimek

- 1 bardak çekilmiş yarma

- 1 soğan  

- 3 yemek kaşığı tereyağ

- 2 bardak et suyu

- 1 tatlı kaşığı kuru nane

- 1 çay kaşığı tuz

Yıkanmış mercimek soğuk suda, su azaldıkça eklenerek iyice pişirilir, kırmızı rengini vermesi sağlanır. Yıkanmış yarmaya tuz ve et suyu eklenir. İnce doğranmış soğanlar tereyağında pembeleşene kadar kavrulup nane eklenerek sos yapılır. Çorbaya servis sırasında sosu dökülür.

SARI ALTIN LEBLEBİNİN ÜÇ KUŞAK ADRESİ AYNI!

Çorum’a gitmişken leblebi yemeden olmaz. ‘Leblebi’nin iyisi nerede?’ diye sorduğumuzda da herkes bizi üç kuşaktır süre gelen Lider Leblebi’ye yönlendiriyor. Bu dükkanı diğerlerinden ayıran ise tatlı dilli, güler yüzlü işletme sahibi Yaşar Bodur… Mesleğini babasından öğrenen Bodur yedi yaşından beri bu mesleğin içinde. Nohudu üreticiden alan ve leblebi olana kadar bütün evrelerde emeği olan 66 yaşındaki Bodur,  her nohuttan leblebi olmayacağını vurguluyor. Bodur, “Sindirim ve mide hastalıklarının ilacı leblebi, beş aşamadan oluşuyor. Aşamalar aile sırrı” dedi. Çorum leblebisini özelliğinin lezzeti olduğunu belirten leblebi ustası, Çorum’a rakip çıkan illerin Çorum lezzetini tutturamayacaklarını da iddia ediyor. Seyyah Ahmedi Sever’in bu sanatı 19’uncu yüzyılın ortalarında Çorum’da bulduğuna dikkat çeken Bodur, leblebiciliğin o günden bu günlere kadar geliştiğini ve 60’a yakın çeşidinin üretildiğini söylüyor.