23 Nisan 2024 Salı / 15 Sevval 1445

Her bir nefeste 50 bine yakın beyin hücresi ölüyor

Dünyada yaklaşık 1 milyar 100 milyon kişinin kullandığı sigaranın yol açtığı hastalıklardan dolayı yılda 7 milyon kişi yaşamını kaybediyor. Türkiye ise en çok sigara içen ülkeler arasında 11. sırada. Her çekilen nefeste 50 bine yakın beyin hücresini öldüren sigara hakkında Prof. Dr. Metin Özkan ve Prof. Dr. Nesrin Dilbaz ile konuştuk.

GİZEM TÜMBAY KOÇAK 10 Şubat 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Her bir nefeste 50 bine yakın beyin hücresi ölüyor

- Araştırmalara göre her yıl 100 bin kişinin sigara yüzünden hayatını kaybettiği Türkiye’de, bu rakamın 25 bin kadarı kadınlardan oluşuyor. Erkek oranının daha yüksek olmasının sebebi nedir?

Prof. Metin Özkan: Sigara içme oranları çok farklıdır. Erkeklerde bu oran oldukça yüksek. Özellikle kırsal kesimde kadınlarda sigara içme oranı oldukça düşüktür. Kırsal kesimde, 35-44 yaş grubundaki erkeklerin yüzde 62,2’si sigara içerken, bu oran kentlerde yüzde 56,9, Türkiye genelinde ise yüzde 58,4. Kırsal kesimdeki kadınlarda yüzde 7,2 olan sigara kullanma oranı, kentlerde yüzde 18,7’dir. 

- Sigaraya başlama yaşı 11’e indi. Yeni nesil için büyük bir tehlike arz eden bu durumda nasıl önlemler almalıyız?

Prof. Özkan: Bu yaşlardaki çocuklar kendileri için rol model olan kişileri örnek alırlar ve onlara özenirler. Bu nedenle öncelikle aile fertlerinin, sonra da öğretmenlerin sigara içmemeleri, içiyorlarsa bile kesinlikle çocukların yanında, onların görebilecekleri yerlerde sigara içmemeleri gerekir. Çocukların sigaraya ulaşımının engellenmesine yönelik yasaların uygulanması çok önemli. 

- Sigarayı bırakmak için kimi nikotinli sakız kullanıyor, kimi de elektronik sigara… Bunlardan hangi doğru? 

Prof. Özkan: Sigara içme bir madde bağımlılığıdır. Bağımlılığa neden olan en önemli madde nikotindir. Sigara bırakma konusunda bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış birkaç yöntem vardır. Bunlardan en kolayı ve yan etkisi en az olanı yerine koyma tedavisidir. Yani madde bağımlılığına neden olan nikotinin belli bir süre farklı yollarla (nikotin sakızı, nikotin bantları veya dilaltı tabletleri ile) alınmasıdır. Bu yöntemde içilen sigaradan çok daha düşük oranda nikotin alınmakta ve bu giderek azaltılarak bırakılmaktadır. Diğer yöntem ise nikotinle benzer etkilere neden olan ilaçların kullanılmasıdır. Bunların dışında önerilen hiçbir yöntemin bilimsel dayanağı yoktur ve eczanelerde farklı isimlerle satılan ürünler sağlığa zarar verebilir. 

HİPNOZ VE AKUPUNKTUR BAŞARILI BİR ÇÖZÜM DEĞİL

Yaygın bir bağımlılık olarak kabul edildiği halde sigara içenlerin yaklaşık yarısının başvurdukları hekim tarafından bırakma konusunda tavsiye aldıklarına değinen Prof. Dr. Nesrin Dilbaz “Yapılan çalışmalar, sigarayı bırakma üzerindeki etkililiği en iyi kanıtlanmış iki tedavi yönteminin davranış danışmanlığı ve ilaç tedavisi olduğunu göstermektedir. Hipnoz ve akupunktur gibi diğer yöntemlerin etkili olduğuna dair kanıta dayalı çalışma bulunmuyor. Yapılan meta analiz sonuçları da hekimin önerisinin erişkinlerde bırakma hızında artışa neden olduğunu göstermiştir.” diye ekliyor.

SİGARAYI BIRAKMAYA KARAR VEREN BİREYLERİN HİKAYESİ

- 45 yaşında olan bir kadına KOAH tanısı konulduktan sonra psikolojik ve tıbbi tedaviye başlanmıştı. Hasta ilk bir hafta sonunda çok zorlanması nedeniyle tekrar sigara içmeye başladı. Ama bir ay içinde şiddetli bir KOAH nöbeti üzerine tekrar motive olarak motivasyonel görüşme, nikotin bandı ve ilaç tedavisiyle birlikte uygulandı. Hasta altı aydır sigara kullanmıyor.

- Çok küçük yaşlardan itibaren neredeyse her gün annesi ile birlikte komşu gezmelerine giden Ayşe’nin beynine o yaşlardan itibaren sigara ve kahve keyfi terimi kodlanmış ve keyfin tanımını nikotin ve kafein üzerinden yapmaya başlamış. Defalarca sigara bırakma girişimleri olan bireye, en son ilaç tedavisinin yanı sıra psikoterapi de uygulandı. İki hafta sonra sigarayı tamamen kesti.Zaman zaman istek geldiğini ancak baş edebildiğini iletiyor. Bu hafta ise Ayşe’nin sigarasız ikinci yılı doluyor.

- 55 yaşındaki Genel cerrah Ali Bey de sigaraya üniversite yıllarında sosyal ortamlarda başlamış. Birçok tedaviye başvuran danışanımız gibi Ali Bey’in de defalarca başarısız bırakma girişimleri var. Ali Bey’in dönüm noktası ise babasına akciğer kanseri tanısı konulması olmuş. Babası ile sigara bırakma konusunda anlaşma yapıp birbirlerine destek olmaya karar vermişler. Ali Bey tedaviye başladıktan dört hafta sonra sigarayı tamamen kesti ve son sekiz aydır sigaradan bağımsız yaşıyor. Kendisini yeniden doğmuş gibi hissettiğini ifade ediyor.

BIRAKTIKTAN SONRAKİ İLK 20 DAKİKA İLE 15 YIL ARASINDA YAŞANANLAR

- 20 dakika sonra, kan basıncı ve nabız normale döner, el ve ayak dolaşımı düzelir.

- Sekiz saat sonra, kan oksijen düzeyi normale döner, kalp krizi geçirme riski azalır.

- 24 saat sonra, vücut karbonmonoksitten arınır.

- 48 saat sonra, kandaki nikotin düzeyi azalır, tat ve koku duyusu artar, peptik ülserli hastaların tedaviye verdikleri cevap artar.

- 72 saat sonra, hava yollarının gevşemesi sonucu nefes alıp verme rahatlar. Enerji düzeyi artar.

- 2-12 hafta sonra, tüm vücuttaki dolaşım düzelir, solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riski azalır.

- 3-9 ay sonra solunum yolu problemleri düzelir, akciğer fonksiyonları yüzde 5-10 oranında artar.

- 12 ay sonra, koroner kalp hastalığı riski yarı yarıya azalır.

-  12-36 ay sonra, mesane kanseri riski yüzde 50 azalır.

- Beş yıl sonra, kalp krizi geçirme, yemek borusu ve ağız boşluğu kanserleri riski yüzde 50 azalır.

- 10-15 yıl sonra, kalp krizi geçirme riski hiç içmeyenlerle aynı seviyeye iner, akciğer kanseri riski içenlere göre yüzde 50 azalır.