20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

İngiliz senaristin kaleminden Yunus Emre

Her yıl 7 şehrin 7 İslam büyüğünü tema edinen “Uluslararası Yed-i Velayet 7 Vilayet Kısa Film Festivali”, bu yıl Mevlana, Yunus Emre, Şeyh Edebali, Şeyh Şaban-i Veli, Ahmet Yesevi ve Yahya Şirvani temasıyla savaş ortamındaki kadınların mağduriyetlerini beyaz perdeye yansıtacak.

16 Haziran 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
İngiliz senaristin kaleminden Yunus Emre

Bu yıl beşincisi düzenlenen “Uluslararası Yed-i Velayet 7 Vilayet Kısa Film Festivali” kapsamında düzenlenen senaryo yarışması sonuçlanırken, kısa film yarışması için başvuru süreci devam ediyor. Her yıl 7 şehrin 7 İslam büyüğünü tema edinen dünyanın ilk tasavvuf filmleri festivalinde bu yıl da 7 Türk-İslam büyüğü filmlere konu olacak. Bu kapsamda düzenlenen yarışmada seçilen en iyi 7 senaryo, profesyonel bir ekiple film haline getirilecek, kısa film yarışmasında da en iyi 7 kısa film gösterime sunulacak.

YUNUS EMRE TEMASI

Festivalin Komite Başkanı Eda Sürmeli, etkinlik kapsamında bu yıl, Konya’dan Mevlana Celaleddin-i Rumi, Eskişehir’den Yunus Emre, Bilecik’ten Şeyh Edebali, Kastamonu’dan Şeyh Şaban-i Veli, Türkistan’dan Ahmet Yesevi ve Bakü’den Yahya Şirvani’yi tema edindiklerini söyledi. Sürmeli, 7 tema hakkında senaryo ve kısa film yarışması düzenlediklerini anımsatarak, senaryo yarışmasının 1 Mayıs’ta sona erdiğini, kısa film yarışması için başvuruların ise 31 Temmuz’a kadar devam ettiğini anlattı. Jüri tarafından seçilen 7 senaryoyu 25 Haziran’dan sonra film haline getireceklerini belirten Sürmeli, “Temaya uyan 638 senaryo başvurusu oldu. Türkiye’nin yanı sıra Türk Cumhuriyetleri, İran, ABD, İngiltere, İsviçre ve Almanya’dan yoğun başvuru aldık. Hatta Yunus Emre kategorisindeki birincimiz İngiliz. Bir İngiliz’in kaleminden Yunus Emre temasıyla bir kadını anlatacağız” dedi.

AZERBAYCAN'DAN FİLİSTİN'E "NOT"

Filme dönüştürülecek senaryolardan birinde Azerbaycanlı bir gazetecinin Filistin’deki hikayesinin anlatıldığını belirten Sürmeli, şöyle konuştu: “Filistin’de yaptığı haberden çok etkileniyor. Bununla ilgili bir not yazmak istiyor. Zaten filmin adı da ‘Not’ olacak. Empati kurarken kendisini savaş alanında buluyor. Bu sırada yanından bir kadın kucağında bebeğiyle bir duvarın arkasına geçiyor. Bir bakıyor ki, çocuk ellerinde vefat etmiş. Çocuğu oraya bırakıp çatışma alanına yürüyüp vuruluyor. Kadın haberin aynısını yaşayınca empati kuruyor. ‘Azerbaycan’dan Filistin’e’ diye bir not yazıyor. ‘Acıyla yoğrulmuş topraklardan sizi anlıyoruz. Yüreğiniz, yüreğimiz, acınız acımızdır. Bir anne, bir insan, bir gazeteci olarak size dualarımızla yanınızdayız’ diyor.”

CİĞERİNE DOKUNACAĞIZ

Başka bir senaryonun da Şeyh Şaban-i Veli Hazretleri’nin temasıyla kaleme alındığını ifade eden Sürmeli, şunları kaydetti: “7 konu da savaşın kadınları ve çocukları üzerine kurulmuş. Özellikle de savaştaki tüm mağduriyeti kadınlar çekiyor. Kadınların bu mağduriyetini belki sinema diliyle aktarabilirsek insanların en azından ciğerine dokunmuş oluruz.”