25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Sağın: İşime aşığım!

Şarkıcı Simge Sağın “20’li yaşlarımda kurduğum hayallerimi 30’lu yaşlarımda gerçekleştiriyorum. Müzikal anlamda en verimli olduğum dönemimdeyim. İşime aşığım daha ne olsun” diyor.

Bahar Erdoğan15 Nisan 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Sağın: İşime aşığım!

‘Miş Miş’ adlı şarkısıyla aylarca listelerin bir numarası olan şarkıcı Simge Sağın yeni single ‘Prens ve Prenses’ ile dinleyicilerini ters köşeye çekti. Şarkı, sanatçının bu zamana kadar yaptığı en iddialı ‘slow’ eseri. Sağın ile müzik yolculuğuna çıkıyoruz.  

‘Prens ve Prenses’in oluşum süreci nasıldı? 

Söz ve müziği çok sevgili arkadaşım Ersay Üner’e ait. Aranjesini de Ozan Bayraşa yaptı. Aslında ‘Prens ve Prenses’i üç yıl önce Ersay Üner’den almıştık ve o zamandan beri bekletiyorduk. Bir gün Ersay, ‘Haydi, çıkaralım’ deyince  şarkıyı dinleyici ile buluşturmaya karar verdim.  Bütün ekip hemfikirdi bu kararda.

En duygusal şarkınız diyebilir miyiz? 

İlk albümümde de yine slow, mid tempo şarkılarım vardı. ‘Yankı’ da keza mid tempo bir şarkıydı. Ama ‘Prens ve Prenses’ şu ana kadar ki en iddialı şarkım. Şarkının duygusu ve hikayesi sarıyor, içine alıyor insanı…

Çok fazla konser veriyorsunuz. Nedeni var mı?

Sahneyi çok seviyorum. Büyük emeklerle hazırlayıp, insanların beğenisine sunduğumuz şarkılarımızı biz sanatçıların sahnede yaşatma şansı var. İnsanlarla birebir iletişim kurmaktan büyük keyif alıyorum. Bir de insanlar konserlerimde şarkılarıma hep bir ağızdan eşlik ettiğinde havalara uçuyorum. Bu tarif edilemez bir mutluluk. 

Peki müzik yolculuğunuzun nasıl bir dönemindesiniz? Yani hayal ettiğiniz noktada mısınız?

Müzikal anlamda en verimli olduğum dönemdeyim. Bildiğiniz üzere birçok isme zamanında vokalistlik yaptım. Yaklaşık 15 yıllık bir emeğin meyvelerini yeni alıyorum. Hayal ettiğim şeyleri yaşıyorum ve mutluyum. Daha çok uzun yolum var. Bu hiçbir zaman bitmeyecek bir yolculuk. 

Türkiye müzik yapmak için nasıl bir ülke?  

Birçok üzücü olay yaşıyoruz maalesef ki. Aslında sadece ülkemin değil, tüm dünyanın yaşadığı zorlu bir dönemden geçiyoruz. Her yerde kaos ve tedirginlik hakim. Müziğin, ruhumuz üzerinde olumlu bir etkisi olduğu biliniyor. Biz sağlam durmaya, yeni şarkılar üretmeye ve konserlerimize devam ediyoruz. Bana sorarsanız insanların müziğe en ihtiyacı olduğu dönemdeyiz. Duygularımızı açığa çıkartmaya, kafa dinlemeye ve rahatlamaya ihtiyacımız var. 

Yaş almayı nasıl tanımlıyorsunuz?

20’li yaşlarımda hayallerimi gerçekleştirmek için çabalarken, şu an 30’lu yaşlarımda hayallerimi gerçekleştiriyorum. Farkındalığın getirdiği büyük bir olgunlukla da olaylara daha başka bir bakış açısı ile bakma lüksüne sahibim.  

Oyunculuk teklifi geliyor mu? 

Teklifler geliyor fakat bir işe başlayacaksam o işin hakkını vermem gerek. Oyunculuk kendi başına büyük mesai isteyen bir iş. Şu an da oyunculuk yapmak gibi bir planım yok. İlerleyen zamanlarda senaryosunu beğendiğim, güvendiğim bir projede yer alabilirim belki. 

Bakımlı ve fit olmak bana enerji veriyor

Hayattaki en büyük lüksünüz nedir?

Arkadaşlarımla müzik yapabiliyor olmam ve evimdeki stüdyoda kayıt alabiliyor olmam. 

Neye en çok para harcarsınız?

İşimle ilgili her şeye para harcarım. Bir de elbise ve gözlüğe.

Bakımlı olmayı, fit olmayı çok seviyor gibisiniz…

Kendime dikkat ediyorum ve bakımımı aksatmıyorum. Rejim yapmıyorum. Bakımlı ve fit olmak bana enerji veriyor. Haftada üç gün pilates ve yoga yapıyorum.