24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

İstanbul’un göz dolduran fuarları

Kitap Fuarı denildiğinde akla sadece İstanbul’da yapılan TÜYAP Kitap Fuarı gelirdi. Uzunca zaman pek de ‘demokratik’ bir yapıya sahip olmayan TÜYAP, zamanla farklı yayınevlerine de kapılarını açtı. Ancak talepler yeni kitap fuarları yapmayı zorunlu kıldı. İstanbul’da artık Üsküdar Kitap Fuarı ve CNR Kitap Fuarı da sunduğu çeşitlilikle okurların heyecanla beklediği buluşmalara dönüştü.

FATMA ERSOY 17 Şubat 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
İstanbul’un göz dolduran fuarları

Yeni basılmış kitabın kokusunu bir kere içinize çektiğinizde artık dönülmez yola girmişsiniz demektir. Cemil Meriç’in de dediği gibi “Kitaplar yalnızca okunduklarında sizde uyandırdıkları, kışkırttıklarıyla değil, raflardaki varlıklarıyla bile hesaplaşmalara sürüklüyor insanı. Kitap, ömür ölçüyor.” Aslında kitap okuma alışkanlığı bireylerden de öte toplumsal gelişmeyi de sağlayan temel unsurlardan. İstatistiklere bakıldığında bir ülkenin kitaba verdiği değer ve bu alanda düzenledikleri fuarlar onun gelişmişliğini de gözler önüne seriyor. Yıllarca Türkiye’de kitap okuma alışkanlığının olmadığı söylendi. Ta ki son dönemlere kadar… Oysa Türkiye’de kitap endüstrisi hızla büyüyor. Türkiye, 2 milyar 100 milyon doları aşan hacmiyle dünya sıralamasında 11’inci en büyük kitap cirosuna sahip ülke. Dolayısıyla ülkemizde ciddi anlamda bir okur potansiyeli var. Şehir merkezlerinde kitapevlerinin birer birer kapanması genel okur kitlesinin kitap fuarlarına olan ilgisinin artmasına yol açtı. Ülke genelinde düzenlenen onlarca fuarın yanı sıra İstanbul’da da artık üç büyük fuar kitap, okur ve yazarı bir araya getiriyor. Bir haftadır devam eden Üsküdar Kitap Fuarı’nı bahane edip fuarların yayıncılık alanındaki demokratikleşmeye etkisini, bu çeşitliliğin faydasını Yeditepe Yayınevi Genel Müdürü ve Basın Yayın Birliği Genel Sekreteri Mustafa Karagüllüoğlu, Erdem Yayın Grubu Genel Yayın Yönetmeni Melike Günyüz ve yazar Aydın Bayram’a sorduk. 

Aydın Bayram Yazar / AMAÇ OKUYUCUYA DOKUNMAK

Türk toplumunu okumaya teşvik etmek, kitap fuarları ile buluşturmak için bir dizi proje geliştirmek gerek. Nüfusu 15 milyonu bulan İstanbul’a bu kadar kitap fuarı yetmez. TÜYAP fuarı bu etkinliğin zirve noktası. Ben de bir yazar olarak TÜYAP’ta okuyucularımla buluştum. Kartal’dan, Pendik’ten, Kadıköy’den, Beşiktaş’tan, Beyoğlu’ndan, Silivri’den fuara koşanlar vardı. İmza kuyruğunda saatlerce beklemeleri hiç bir şeyle kıyaslanamazdı. Kitap fuarları bana göre çok sesliliğin bir göstergesi. Binlerce kitap var fuarda sergilenen. Fuarların tek bir amacı var. Yazarlarla, okuyucuları buluşturmak. Ama 7’den 70’e herkesi oraya çekmenin bir yolu olmalı. Bu da kitapları ucuz satmaktan geçiyor. 

Melike Günyüz Basın Yayın Birliği Başkanı / DAHA FAZLASINA İHTİYACIMIZ VAR

İstanbul’un 16 milyon nüfusu var. TÜYAP’a geçen yıl rekor kırarak, 750 bin katılımcı geldi. Oysaki bu nüfusa göre en az 1-2 milyon ziyaretçisi olmalı bir fuarın. Fakat şehrin ulaşım imkânları sebebiyle bir ya da iki fuar yeterli değil İstanbul’a. Üsküdar ve Maltepe kitap fuarları da karşılık buluyor. Bu demektir ki Anadolu yakasının da en az iki büyük fuara ihtiyacı var. Türkiye’de 2017 yılında sadece yeni başlıkta üretilen kitap sayısı 60 bin. Bir de yayında olan kitapları düşündüğümüzde yüz binlere varan bir yayın çeşitliliğinden söz ediyoruz. Bu kadar kitabın okuyucu ile buluşmasını sağlayacak kitapevlerimiz yok ne yazık ki. Dolayısı ile fuarlar hem yayıncılar hem de okuyucular için büyük bir ihtiyacı karşılıyor. Toplumumuzun her kesimden her insanının kültürel karşılaşmalara ihtiyacı var. Bence kitap fuarları bunu en iyi şekilde karşılıyor. 

Fuarları indirim olarak görmek yanlış

Bir kitap fuarında marjinal bir gençle yaşlı bir teyze aynı konum ve statüde yer alıyor ve insanların kültürel, sosyal mevkilerine bakılmaksızın aynı kültürel ortamda okuyucu genel başlığında eşitliyor. Bu eşitlemeyi sosyolojik olarak çok önemsiyorum. Başka hiç bir kültürel ortamda toplumun her kesiminden insanı aynı eş statüde bir araya getirebileceğimiz bir ortam bilmiyorum ben. Kitapların fuarlardaki satış rakamları ise internet kitap satış sitelerinden daha ucuz değil. Hatta bazen daha fazla bile olabiliyor. 

Mustafa Karagüllüoğlu Yayıncı / FUARLAR SANATSAL FAALİYET ALANIDIR

Kitap fuarlarını, salt kitap satışı yapılan yerler olarak görmemek lazım. Ne yayıncılar ne de okur sadece kitap alışverişi için gitmiyorlar fuarlara. Kitap fuarları aynı zamanda sosyal etkinlik ve sanatsal faaliyet alanlarıdır. Okurların sevdikleri yazarlarla/çizerlerle buluştuğu; yeni yazarlar/çizerler keşfettiği; söyleşilere, imza günlerine, panellere, forumlara katıldığı yerlerdir kitap fuarları. Ülkemizin kültürel düzeyinin yükselmesi, kitapla tanışan birey sayısının artması, özellikle çocukların ve gençlerin okumaya teşvik edilmesi için fuarların önemi çok büyük. 

Her yerden yeni okur kazanılıyor

Elbette okur kadar yayıncılar da faydalanıyor fuarlardan. Türkiye’nin birçok bölgesine gidip birçok okura ulaşma, kitaplarımızı tanıtma imkânı buluyoruz. Her şehirden, her bölgeden okur dostlar ediniyoruz. Okurların kitaplar ve yayınevimiz hakkındaki düşüncelerini öğreniyoruz. Yurtdışındaki fuarlar ise ufkumuzu açıyor, Frankfurt’taki, Abu Dhabi’deki, Güney Kore’deki kitap fuarları hem görsel hem de fikirsel olarak zihnimizi yeni düşüncelerle dolduruyor. Yeni yazarlar, yeni kitaplar ve yeni fikirler bulmamızı kolaylaştırıyor. Türkiye’de yaptığımız yayıncılığı en üst düzeye çekmemizi sağlıyor.