19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Kazandığı plak çeki hayatını değiştirdi

Bugüne kadar kendisine ait 17 bin civarında plağı olan Nejat Pakyüz, dünyanın en ünlü stüdyolarından Abbey Road’da MFÖ, Işıl Yücesoy, Ajda Pekkan, Ayten Alpman, Hümeyra ve Melike Demirağ gibi usta sanatçıların plaklarını yapmış. Plaklar bence hisse senedinden daha değerlidir. Pakyüz’e göre plaklar hisse senedinden bile değerli. Zira hisse senedi iner çıkar, ancak plakların değeri sürekli artar.

MELEK AYDIN 14 Nisan 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Kazandığı plak çeki hayatını değiştirdi

- Plağa ilginiz nasıl başladı?

10 yaşında İngiltere’ye lisan okumaya gittim. Okulu dereceyle bitirince ödül olarak plak hediye çeki verdiler. Ben de onunla gidip ilk plağımı aldım. 7 inçlik Solid Gold Easy Aktion adlı Marc Bolan T.Rex’in plağıydı. Sene 1972, o plak hâlâ bende. Bugüne kadar 17 bin civarında plak edindim. Bunların içinde çok büyük değere sahip olanlar da var. Plak işine girişim ise müzisyen arkadaşım Tansel Doğanay sayesinde oldu. Yapımcısına giderken beni çağırdı ve Hakan Eren ile tanıştım. Bana CD filan hediye etmeye kalktı. Bende “CD dinlemem benim işim plak. İsterseniz size de plak basalım” dedim. Onlar o sırada Işıl Yücesoy’un ‘Büyümedim’ albümünü yapıyordu. “Kimseden para istemiyorum onunla başlayalım” dedim. Koleksiyoncu olduğum için müzikle uğraşan çok arkadaşım vardı. ‘Bunu en iyi nerede yaptırırım’ diye sorduğumda Abbey Road’u önerdiler. Bir DJ arkadaş vasıtasıyla Abbey Road’un ses mühendislerinden Christian Wright ile tanıştım ve dostluğumuz başladı. Abby Road stüdyolarında ilk kayıt yaptıran Türk benim. Benden evvel Türkçe kayıt yapılamadı. O stüdyoya girmek tarihi bir olay.

- Stüdyoya girdikten sonra neler oldu peki?

En büyük problem plak basmaktı. Plak basım fabrikası çok az. Çekoslovakya, Fransa, İspanya’da bir iki tane var. Parayı peşin yatırsan bile sıra en az altı ay sürüyor. Sonuçta İngiltere’de şu an çalıştığım plak şirketini buldum. Biz 50 bine yakın plak bastık orada. Sonra İz Müzik’ten Olcay Bey’le tanıştım. Rahmetli İbrahim Erkal’ı çok seviyordum. ‘Onun plağını ben basayım’ dedim. O da elinden geleni yaptı ve bu hale geldik. Şu anda ciddi isimlerin plağını basıyoruz. MFÖ çok memnun, onlardan sürekli teşekkür alıyoruz. 

- İlk kimlerin albümünü plak olarak bastınız?

İlk basımını yaptığım plak Işıl Yücesoy’un ‘Zamansız’, ardından Ayten Alpman’ın ‘Bir Başkadır’, Mazhar Fuat Özkan’dan ‘The Best Of’ ve Ajda Pekkan ‘Beş yıl önce 10 yıl sonra’ albümleriydi. Abbey Road stüdyosu çok pahalı bir stüdyo. Orada bastırmasam kar marjım çok yüksek olacak. Ama ben insanların 20 yıl sonra Plak Ve Ben’in basımını yaptığı kaydı arıyorum demesini istiyorum.

- Plak sizin için neden bu kadar değerli?

Sigaram, alkolüm yok, tek hastalığım plak. Evimizin her köşesinde bir müzik sistemi var. Plaklar bence hisse senedinden daha değerlidir. Hisse senedi iner çıkar, ancak dünyada bizimkinin değeri sürekli artar. Led Zeppelin’in plağını 1972 senesinde almışım. Bu plak 80 milyon basılmış ama bugün İngiltere’de en ucuz plakları 150-200 sterlin. Bu da 1000 liranın üzerindedir. Benim en değerli plağım 35 bin TL değerindedir. Pink Flouyd’un Hambug kaydı var. Özel yapılmış kaçak kayıt. Grup sahnedeyken sahne arkasında mühendislerin süzme yapıp kendilerine yaptığı kayıt. Dünyada 30’un altında bu plaktan var. Duble albüm, kapağı da çok enteresan. 15-20 tane 10 bin liranın üzerinde olan plağım var. Toplamda 17 bin plak. Bunlara paha biçilmez. 

EUROVİSİON MÜZİK ŞÖLENİ DEĞİL. ORADA MÜZİK DE ÖN PLANDA DEĞİL. TİCARİ VE SİYASİ BİR ORGANİZASYON.TÜRKİYE ÇIKMAKLA ÇOK DOĞRU BİR KARAR ALDI.

1931 yılında EMI müzik şirketinin sahibi Gramophone Company tarafından kurulan stüdyo uzun süre bu isimle anıldı ve 60’lı yıllarda yenilenerek dönemin en önemli isimlerine hizmet vermeye başladı. The Beatles, Pink Floyd, The Hollies, Cliff Richard, Duran Duran, Kate Bush, Mike Oldfield, The Alan Parsons Project, DepecheMode, Radiohead, Oasis ve AlanisMorissette bu isimlerden sadece bazıları.

MFÖ’nün plakları Londra’da çok sattı 

Okay Temiz’in plağını piyasada kimse basmaz ama ben basacağım. Dünya çapında bir müzisyen. Özay Gönlüm’ün de plağını basacağım. Özay Gönlüm gibi bir sanatçı Türkiye’ye çok zor gelir. Yıldız Tilbe’nin plağı yoktu onu da ben bastım. Çok büyük sanatçılarımız var ama yapımcıları paraya bakmış ve orada kayıt yapmamışlar. Bu işlerde paraya bakılmamalı. Mesela Aşık Veysel’in de plağı yapıldı ama ben Abby Road’da yapmak istiyorum. Türkiye’nin en iyi sanatçılarından biri Tanju Okan, bir tane plağı basılamıyor. Kayahan’da da bu durum var. MFÖ’nün plaklarını bastım çok sattı. Duble albüm olmasına rağmen 2500’ü geçtik. Benim hayatım müzik. 

Festivallerde Türkiye’den müzisyen yok

Bir Latin Amerika Grubu gelip İngiltere’de 10 numaradan 1 numaraya kadar çıkabiliyor. Hiçbir Türk Grubu bunu yapamadı. Çok iyi müzisyenlerimiz var ama kendilerini oraya pazarlayamıyorlar. İngiltere’de çok önemli bir yapımcıyla bu işi yapma imkânım var ama öyle bir sanatçıyı daha yakalayamadım. Hyde Park’ta gerçekleşen festivallere 100 bin kişi katılıyor. Festivaller 30 gün sürüyor. Dünyanın adına duymadığım ülkelerinden bile değişik sanatçılar çıkıyor. Bir tane Türk müzisyen yok. Bu kadar mı kötüyüz? Benim hedefim Türkiye’de genç bir grubu yakalayıp İngiltere’de listelere sokmak, oralarda konser vermesini sağlamak ve onlara plaklar yapmak. Çok paralara mal olacağını sanmıyorum yeter ki grup iyi olsun.