24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Kedili Tekke Millet Kıraathanesi

Bursa’nın en eski mahallelerinden tekkeleri, türbeleri ve tarihi hazineleri ile ‘Eski Bursa’nın omurgası olan Muradiye Mahallesi’nde yer alan Mir-i Büdela Tekkesi restore edilerek kapılarını yeniden halka açtı. Tekke binası geçmişte olduğu gibi bugün de kedilere ev sahipliği yapıyor.

İPEK TANIR 13 Nisan 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Kedili Tekke Millet Kıraathanesi

16. yüzyılda Şeyh Ahmet tarafından yaptırılan ve ‘Mir-i Büdela Tekkesi’ (Kediler Tekkesi) olarak bilinen yapı, Osmangazi Belediyesi tarafından restore edilerek ‘Millet Kıraathanesi’ne dönüştürüldü. Üç oda, bir mutfak, bir sofa ve avlusu bulunan Kedili Tekke Millet Kıraathanesi, gençler ve verimli zaman geçirmek isteyen herkes için  kütüphanesi, okuma salonları, tarihi avlusu ile dostluğun buluşma yeri oldu. 

Yaklaşık bir ay önce hizmete açılan ve bölgenin sosyal alan ihtiyacına da cevap veren Tarihi Kedili Tekke Millet Kıraathanesi’nin, yazarların, şairlerin ve fikir önderlerinin de vatandaşlar ile buluştuğu, milli kültürümüzün, ananelerimizin ve misafirperverliğimizin yaşatıldığı bir mekan haline gelmesi hedefleniyor. 

GENÇLERİN BULUŞMA YERİ OLACAK

Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar Kedili Tekke Millet Kıraathanesi’nin özellikle gençler için önemli bir sosyal tesis olacağını söylüyor. Dündar, ‘Gençlerimiz, Millet kıraathanelerinde öğreneceklerini, hiçbir okulda öğrenemez. Biz edebiyat yarışmalarımız ile, şiir yazma yarışmalarımız aramızdaki genç cevherleri keşfediyoruz. Yeni yazarlara, şairlere kapı açıyoruz. Millet kıraathanelerimiz de belki birçok yeni yazara ilham verecek” diye konuşuyor. 

Üniversite yıllarında ders çalışmak için yer bulamadığını anlatan Başkan Dündar, “İstanbul Üniversitesi Hukuk fakültesi mezunuyum. O dönemde ders çalışabileceğimiz yerler sınırlıydı. Sessiz, sakin, huzurlu, sıcak bir yer bulmak bizler için o kadar kıymetliydi ki. Bu sebeple Kedili Tekke’yi çok önemsedim. Burası huzuru ve sakinliği ile ders çalışmak için ideal bir ortam. Geniş imkanları ile  hem öğrencilerimizin hem de vatandaşlarımızın hizmetinde güzel bir mekan oldu” diyerek herkesi bu tarihi mekana davet ediyor.  

Osmanlı döneminde bir çok sûfi ve tarikata ev sahipliği yapan Bursa,  tasavvuf tarihine isim ve fikirleriyle damgalarını vuran bu manevi mirası ile ‘Evliyalar- Ulemalar Şehri’ olarak anılmayı fazlasıyla hakediyor. Osmanlı döneminin Bursa’daki önemli tekkelerinden biri de Mir-i Büdela Tekkesi. 

MİR-İ BÜDELA TEKKESİ 

Muradiye, Kocanaib Mahallesi’nde bulunan tekke 16. yüzyılda ‘Mollabey’ olarak da anılan Şeyh Ahmet tarafından yaptırılmış. Tekkenin haziresinde 1007/1598 tarihinde öldüğü anlaşılan, Ali Mir-i Büdela adlı kişiye ait olan mezar nedeniyle bu ismi aldığı sanılıyor. Halveti tekkesi olan yapı daha sonra sırasıyla Rıfaiyye, Bektaşi ve Nakşibendi (Halidiyye Kolu) tarikatına hizmet vermiş. Kediler Tekkesi olarak da anılmış. Son şeyhi Mehmet Şemseddin-i Halid’dir. Şeyh Osman Efendi tarafından 1319/1901 tarihinde esaslı bir tamir görerek adeta yeniden inşa edilen tekke 1925 yılına kadar faaliyetlerini sürdürmüş. Yapının önündeki günümüze ulaşan mermer kitabede “Halidiye Dergâhı 1319” yazısı bulunuyor. 

Bir rivayete göre  Kediler tekkesini denilmesinin sebebi, tekkede yaşayanların kedilere bakmasıymış(¹) Bazı kaynaklarda da kedili tekke isminin tekkenin kurucusu olan Ahmet Efendi Heratlı isminden geldiği bildiriliyor. Bu kişiye Ahmet Harevi de deniyordu. Hirre ise Arapça kedi demektir. Zaman içinde Harevi, Hirrevi’ye dönüştüğü için tekke de “Kedili Tekke” adını almış. Tekkelerin kapatılmasından sonra bina uzun zaman sosyal kulüp binası olarak kullanılmış. Osmangazi Belediyesi’nin restorasyonundan önce günümüze kalan bazı odaları onarılmış ancak tekkenin haziresi zamanla yok olmuş. Kaynaklarda hazirede bulunan yedi kadar mezardan söz ediliyor. Şimdi avlusunda yenilenmiş olarak iki mezar bulunuyor. Bu mezarlardan birinin dergâh şeyhlerinden Aziz Dede’ye ait olduğu ifade ediliyor.