24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Kedinize Farklı gözle bakmaya ne dersiniz?

Murat Söker, ‘Bir Kedinin Sayıklamaları’ kitabında kedi Hermes’in gözünden aşk, arkadaşlık, sanat, cesaret ve paylaşımı irdeliyor, okuyucuyu düşsel bir yolculuğa çıkarıyor.

ŞERİFE YILMAZ 26 Kasım 2016 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Kedinize Farklı gözle bakmaya ne dersiniz?

Hermes, öyle bildiğimiz sıradan bir kedi değil. Asil bir aileden geliyor. Anne ve babası arkeoloji müzesinde, müze müdürünün odasında yaşayan Hermes’in ismi de mitolojiden geliyor. Biraz meraklı, biraz yaramaz, bir o kadar da bilgili hatta oldukça entellektüel bir kedi... 

Aile bağları çok güçlü. Arkadaşlık, aşk ve sadakate önem veriyor. En önemlisi güçlü ahlaki değerlere sahip bir kedi; kişiliğinden asla taviz vermiyor. Küçüklüğünden itibaren kendisini çok iyi yetiştirmiş, çevresindekileri gözlemlemiş ve güçlü dostluklar kurmuş bir kedi. Aşık olmuş. Güzel mi güzel bir yâri var; adı Minnoş.Yeni bilgiler öğrenmeye meraklı. Bir o kadar da sevimli ve masum... Bilgiç bir profesör edasıyla entelektüel yorumlar yaparken, onun bir kedi olduğunu unutuyorsunuz. Ta ki, sevdiklerine karşı bir tehlike hissettiğinde koruma içgüdüsüyle hınzır bir şekilde patilerini yüzünüze atana kadar...

Cinius Yayınları’ndan çıkan ‘Bir Kedinin Sayıklamaları’ eylül ayında okuyucuyla buluştu. Yazar Murat Söker, ilk kitabında ana karakteri sevimli ve espritüel kedi Hermes aracılığıyla günümüzde unutulmaya yüz tutan arkadaşlık, aşk, aile, sadakat gibi birçok değeri okuyucuya hatırlatıyor. Yer yer komik, yer yer sert eleştirilerle günümüz toplumsal yaşamına dair önemli saptamalar yapıyor. Günümüzde sabun köpüğü gibi yaşanan aşk ve ilişkilere de dem vuran Hermes’in bu konudaki gözlemleri ve çözüm önerisi gibi...

Hermes, meraklı, kişilik sahibi, bağımsız, sevdiklerine karşı sevecen ve sadık ama kesinlikle bencil değil! Biraz ehlikeyif ama çevresinde olup bitenlere karşı duyarlı! Hermes için söyleyebileceğimiz bir özellik daha var; Çok duygusal ve romantik... Aşkı, sevmeyi ve sevilmeyi biliyor. 

İnsanlığın hedefi ne olmalı

Müze Müdürü’nün Hermes’in hayatında önemli yeri var. Dünyayı, hayatı, sanatı ve estetiği ondan öğrenmiş. Ev sahibesi Gülistan Hanım, yâri Minnoş ve Minnoş’un sahibi Sevgi Hanım da hayatının merkezinde yer alan diğer karakterler. Gülistan Hanım, Müze Müdürü’nden sonra en önemli karakter... Gülistan Hanım’ın Hermes’e okuduğu kitaplar, hüzün ve mutluluklarını paylaşması, okuyucunun Hermes’i bir kedi değil, bir kişilik olarak görmesini sağlıyor. Aynı yaklaşımı, Hermes’in Müze Müdürü ile yaptığı rutin sohbetlerde de görmek mümkün. Hermes, eğlenceli ve keyifli bir dille müze müdürünün sözlerini okuyucuya aktarırken tüketim toplumuna yönelik ciddi bir özeleştiriye de aracılık ediyor; “Günümüzde bireyler daha çok kazanıp daha çok tüketmekle uğraşırken gerçek güzellikleri görmüyorlar. İnsanlığın hedefi daha iyi bir dünya yaratma arzusu olmalıdır...”

Yalın anlatımı, ilginç olaylar örgüsü ve toplumsal yaşamı psikolojik analizlerle irdeleyen ‘Bir Kedinin Sayıklamaları’, alışılagelmiş yazım kurallarının dışına çıkarak, hikaye ve şiiri aynı kitapta birleştirmesiyle de dikkat çekiyor. Müze Müdürü’nün anı defterinde karşımıza çıkan şiirlerde hayatı sorgulayan bir kişiyi tanıyoruz. Şiirleri okurken, bu kişi ile özdeşleşerek; kendi varoluş değerlerimizi düşünmeye başladığımızı hissediyoruz. Eski aşklar, yalnızlık, doğa ve insan ilişkisi, bizi hayata bağlayan ya da acı veren şeyleri o şiirlerde bulup derinlerde sıcaklığını hissederek yaşıyoruz.

Bir solukta okunacak kitap

Murat Söker’in, bir kedinin gözünden hayatı sorguladığı ‘Bir Kedinin Sayıklamaları’, okuyucuya bir çok duyguyu aynı anda yaşatıyor. Hayatın içinden karakterleriyle canlı ve sürükleyici hikaye örgüsüyle merak uyandıran, bir solukta okuyabileceğiniz kitap, sadece kediseverleri değil, geniş bir okuyucu kitlesini etkisi altına alacak görünüyor.