25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Kırmızı bisikletiyle iyilik yolunda modern seyyah

Antika kırmızı bisikletin hikayesi... Önce onu satın alan adamın hayatını değiştirdi sonra yüzlerce çocuğun hayalini gerçekleştirdi. Sosyal medyada ‘Kırmızı Bisikletim’ adlı hesabından iyilik elçiliği yapan modern seyyah Mehmet Yapar, bir kişiye umut olmak için çıktığı yolculuğun iyileştirici gücünü anlattı.

Sare KADAKÇI 24 Haziran 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Kırmızı bisikletiyle iyilik yolunda modern seyyah

İstanbul’da antika bisikleti ile çektiği fotoğrafları ‘Kırmızı Bisikletim’ adlı sosyal medya hesabından paylaşan Mehmet Yapar kendi iç dünyasını iyileştirmek için çıktığı yolda şimdi  hiç tanımadığı takipçileri ile beraber sosyal sorumluluk projeleri üretip, başkalarını iyileştiriyor…

Sosyal medyada fenomensiniz. Sizi tanımayanlar için  kendinizden ve kırmızı bisikletinizden bahseder misiniz?

36 yaşındayım, evliyim, babayım… Özel bir şirkettin muhasebe bölümünde çalışıyorum. Kırmızı Bisikletim hikayesi iki yıl önce başladı. O dönem işlerimle alakalı sıkıntılar yaşıyordum. Bir kırılma noktası yaşadım. Bir şeyler yapmam gerekiyor diye düşünürken internet satış sitesinde klasik antika bisikleti gördüm. Eskinin bir yaşanmışlığı, ruhu olduğu için bisikleti aldım. Dönüş yolunda ilk fotoğrafımı çekip paylaştım. Kırmızı Bisikletim hikayesi böylece başlamış oldu… Kendimi iyileştirmek için bisikletle dolaşıp fotoğraflar çekiyordum. İnsanlar da beğenmeye başladı. İki yılın sonunda kalabalık bir aile haline geldik.

Peki sosyal sorumluluk projelerine başlamanız nasıl oldu?

Takipçilerimin giderek büyümeye başladığı dönemde ‘Başkalarına da faydalı olmam lazım’ dedim. İlk olarak Dünya Engelliler Günü’nde küçük bir kardeşimin fotoğrafını paylaştım. Herkes ‘Ne yapabiliriz’ diye soruyordu. Sonrasında yine engelli bir kardeşimiz futbolcu Sabri ile bir araya gelmek istediğini dile getirdi onları da bir araya getirdik.

Sosyal medyanın gücü diyorsunuz.

Yine bir ufak bir kardeşimizin sağlıkla ilgili 13 bin liralık bir ihtiyacı olmuştu. Üçüncü gün olmadan o ihtiyacı halledebildik. Başka bir bebeğimizi ameliyat ettirdik. Bunlar benim kesinlikle tek başıma yapabileceğim şeyler değildi. Ben sadece ‘Kırmızı Bisikletim’ olarak vesile oldum.

Şimdilerde bir adım daha atarak köy okulları projesini başlattınız… 

Üç ay önce Şanlıurfa’nın bir köy okulunun öğretmenin ihtiyaçları olduğunu yazdı. Hamdolsun herkes bir şey yapmak için uğraştı. İhtiyaçlar karşılandı ben de süreci yerinde gözlemledim. Okul bahçesine de ayrıca ağaç diktik. Böylece köy okulları projesi başladı. Türkiye’nin dört bir yanından okulların ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Tek başıma maddi olarak ne ben bunu karşılayabilirim ne de siz. Ama hep beraber bir araya gelince bir sürü kalıcı eser bırakabiliriz.

Beni en çok uçlu kalem etkiledi 

Peki bu zamana kadar ulaştırdığınız yardımlarda sizi en ne etkiledi?

Kars’ta bir köy okulunda yaşadığım şey. Oradaki öğrencilere ne istediklerini sorduk. Çocukların kimisi tablet, kimisi oyuncak, kimisi kıyafet isteklerini söyledi. Bir öğrenci hiç unutamıyorum şimdi bile düşündükçe gözlerim dolar. Uçlu kalem istedi. Yani o kadar şey isteyebilirdi ama o “Uçlu kalem” dedi. Ben bunu paylaşınca o çocuğa takipçilerim yüzlerce uçlu kalem yollamışlardı. Bu beni en etkileyen anlardandır.