25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Kuşakları bir araya getiren oyuncak: Topaç

Yeni neslin pek bilmediği ama çocukluğu yirmi beş, otuz yıl öncesinde kalanların aşina olduğu bir oyuncak topaç. Bir zamanların en gözde eğlence araçlarından biriyken şimdi turistik hediye muamelesi görüyor. Oysa kültürümüzün bir parçası olan topaç ve benzeri oyuncakları çocuklara tanıtmak nesiller arasında bağ kurmayı da kolaylaştırabilir.

MERVE YILMAZ ORUÇ16 Kasım 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Kuşakları bir araya getiren oyuncak: Topaç

Geçtiğimiz günlerde bir hediye kutusu aldım. İçinden topaç çıktı. Çocukluğuma döndüm bir anda. Bir iki kez çevirmeye çalıştım ama yapamadım. Uzun zamandır oynamamıştım. Unutmuşum. Şimdi evimin baş köşesinde duruyor. Arada oynuyorum. Çocukken ne kadar şanslıydık diye düşündüm. Birkaç tane oyuncağımız vardı ama mutluyduk. Arkadaşlarla bir araya gelir topaçları çevirir, misket, yakar top oynardık. Şimdiki çocuklar bize göre daha mı şanslı orasından emin değilim. Bugün çeşit çeşit, renk renk oyuncaklar var ama çocuklar doyumsuz. Bir kere heves edip aldığı oyuncakla ikinci kere oynamıyorlar. Anneler evde oyuncakları koymaya yer bulamıyor. Üstelik bugünün oyuncakları çok ticari ve sağlıksız. Oysa anneler, babalar çocuklarına pahalı oyuncaklar almak yerine onları geçmişin mütevazı eğlencelikleri ile tanıştırsa onların çok daha mutlu olduğunu görecekler. Çocuklarımızı kültümüzün parçası olan oyuncaklarla tanıştırdığımızda kuşaklar arasında da sıcak bir bağ kurulmuş olacak.   

Kültürü yaşatmaya çalışıyorum  

Eski oyuncakların satıldığı dükkanlar var ama topacı her yerde bulmak mümkün değil. Günümüz fabrikasyon oyuncaklarına rağmen hâlâ elde üretiliyor. Yılların eskitemediği bir oyuncak. Ancak topaç yapan ustaların sayısı da oldukça az. Somut olmayan kültürel miras kategorisinde yer alan topacı devam ettiren ustalardan biri Ekrem Demirbaş. Osmaniye’deki atölyesinde ahşaba el işçiliği ile şekil veren Demirbaş, il il gezip topaç kültürünü festivallerde, fuarlarda yaşatmaya ve yeni nesile aşılamaya çalışıyor. “Sağlığım el verdiği sürece topaç yapmaya devam edeceğim” diyen Ekrem Usta, “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın çağırdığı etkinliklere gidiyorum. Makinemi de yanımda götürüyorum. Topaç nasıl yapılır, canlı olarak gösteriyorum.” diye konuşuyor. Atölyesinde 40 yıla yakın bir süredir üretim yapan ve bu sayede geçimini sürdüren Ekrem Usta bugünün çocuklarının topacı çok bilmediğini anlatıyor. “Eski oyuncaklara ilgi azaldı. Katıldığım etkinliklerde genelde yetişkinler ilgi gösteriyor. Gelenlere topaç oynamayı öğretiyorum. Topaçlar döndükçe hem onlar hem de ben mutlu oluyorum. Topaç kültürü devam etsin diye alanlar var. Ebeveynler çocuklarına alıp götürecek ki çocuklar topacı bilsin. Dedeler torunları ile oynasın. Kuşaklar arası bağ kurulsun.” 

Bugün de aynı heyecanla yapıyorum 

Yıllardır büyük bir heyecan ile topaç üretmeye devam eden Ekrem Usta, topaç yapımında ağacın kuru ve budaksız olmasının önemli olduğunu belirtiyor. Kozalıklı çam ağaçlarının yan dallarını ve portakal ağacını kullanıyor. Dört çeşit; fırıldak, beyblade, klasik topaç, kırbaçlı topaç üreten usta, topaç yapımını daha önce kardeşine de öğretmiş ama kendisinden önce kardeşi emekli olmuş. Çocukları da okula gittiği için topaç yapmayı öğrenmediğini belirten Ekrem Usta, “Bir çırağım yok. Son ustalardan biriyim. Benim gibi heyecanla yapan yok. Gittiğim illerde üniversiteli öğrenciler ‘kurs veriyor musunuz’ diye soruyor. Ama kısa kalıyoruz oralarda. Öğretme durumu olmuyor.” diyor. 

Yılların eskitemediği oyuncak

Topaçlar, sert ve dayanıklı ağaçlardan yapılıyor. Ucunda kalın bir çivi veya kabara bulunuyor ve ip, kamçı veya parmakla döndürülüyor. Topaç yapımında daha çok gürgen ağacı tercih ediliyor. Çam, portakal, ceviz gibi ağaçlardan yapıldığı da oluyor.  Ağaç, elle yontularak veya tornada şekillendirilir ve boyanır. Topaç, Anadolu’nun çeşitli yörelerinde mozik, kiriştek, develeme, iştufan, fıçı, maymun, çevirgeç gibi 200’ün üzerinde farklı isimle biliniyor. İsimlerin çeşitliliği topacın Anadolu’daki yaygınlığının da bir göstergesi. Ancak topacın tarihinin çok daha eskiler gittiği biliniyor. Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen MÖ 8. yüzyıla ait bir Hitit kabartmasında Hitit Kralı Araras’ın çocuklarının topaçla oynadığı görülüyor. İlk Türkçe sözlük olarak kabul edilen Divanü Lügat’t-Türk’te geçen ‘topık’ kelimesi ise hem Türklerin oynadığı polo benzeri ‘çevgen’ oyunundaki top için hem de topaç için kullanılan bir sözcük. İple ve kamçıyla döndürülen topaçlarla düz toprak zeminde veya buz üzerinde oynanıyor.   

Duygusal bağı artırır 

Bazı oyuncaklar var ki kuşaklar arasında bağ kurarken aynı zamanda akrabalık ilişkilerini güçlendirir. Bu oyuncaklardan biri de topaç. “Anısı, hikâyesi olan oyuncakların önemi çocuklara anlatılırsa çocuk onunla duygusal bir bağ kurabilir. Çocuğa hediye edilen eski bir oyuncak sayesinde çocuk hem kendisini değerli hisseder hem de kıymet bilme bilinci oluşur. Ortak noktada buluşan ve kuşak farkı olan bireylerin beraber oyun oynamaları aralarındaki duygusal bağı da arttırır. Akrabalık ilişkilerini güçlendirmeye yardımcı olur. “ diyen Memorial Kayseri Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Mustafa Armut ile ailelerin oyuncak seçiminde nelere dikkat etmesi gerektiğini konuştuk. 

Çocuklar için seçilen oyuncakların sağlık standartlarına uygun olması gerektiğinin altını çizen Armut, “Özellikle plastik oyuncakların içeriğinde vücutla temas ettiğinde zararlı etkileri olan azo boya ve bisfenol A (BPA) gibi maddeler kesinlikle olmamalıdır. Oyuncaklar kolay temizlenebilir özellikte olmalıdır. Pille çalışan oyuncakların kullanma talimatları iyi okunmalı, pil kutuları sık sık kontrol edilmelidir. Küçük parçaları olan, uzun ipli ve kurdeleli oyuncaklar küçük çocuklar için tehlike oluşturabilir. Ayrıca oyuncakların keskin yüzeyleri ve çıkıntılı parçaları olmaması gerekir.” diyor. 

Gelişimine uygun ürünler seçilmeli  

Çocukların ufkunu açan, onları mutlu eden oyun ve oyuncaklar ileriki yaşlarda yaratıcı düşünceye de katkı sağlar. “Oyuncaklar yaş, gelişim düzeyi ve cinsiyete göre alınmalıdır. Çocuğun isteğine göre değil gelişimine uygun oyuncaklar tercih edilmeli. Yaşa uygun oyuncak, çocukların arkadaşları ile uyumlu hareket edebilmesi, paylaşıma açık ve sosyal ilişkileri kuvvetli bireyler haline gelmesine yardımcı olur. Sosyal ve psikolojik gelişimde büyük bir önemi olan oyun, bireylere problem çözme yetisi de kazandırmakta. Karışık yapıda ve çok pahalı oyuncaklar yerine, daha sade ve kolay anlaşılır şekilde tasarlanmış  çocuğun hayal gücünü geliştirecek özellikte oyuncaklar alınmalı” diyen Armut, fazla oyuncak alımları hakkında ebeveynlere şu uyarılarda bulundu: “Çocuklarda çoklu seçenekler her zaman çelişkiye neden olur. Hep daha fazla seçenek sunulmasını beklerler. Çok kolay ulaşılması oyuncağı değersizleştirir. O mutluluğu heyecanı yaşamamak çocukta doyumsuzluk hissini ortaya çıkarır. Anne ve babalar burada tutarlı bir rol izlemeli, ‘hayır’ demeyi bilmeli, çocuğun sonsuz kaynak dünyasında yaşamadığı kendisine hissettirilmeli. Sonsuz kaynak duygusu ile büyüyen çocuklar uzun vadede hırçın ve mutsuz olur. Oyuncakla oynarken ebeveyn kontrolü sağlanmalı. Yasaklar yerine ikna ederek yaşına uygun olmayan oyuncaklardan uzak durulması sağlanmalı. Gereksiz oyuncaklar çocuğu şımartır ve ilerleyen dönemlerde çocuk, ebeveynleri yöneterek devamlı istemeye devam eder.”