Melankoli için saçımı uzattım

Son zamanların gözde dizisi ‘Rüzgarın Kalbi’nin yakışıklı ve genç oyuncusu Burak Serdar Şanal hayata ve mesleğine dair çok iddialı. Şanal,  “Mesleğime aşığım, 17 yaşında bu zehri yuttum vazgeçmek bana göre değil” diyor ve ekliyor: Bir gün rol gelirse çirkin bir adamı da oynayabilirim.” Biz de Burak Serdar Şanal ile siz Star Cumartesi okuyucuları için sohbet ettik.

Bu dönemde bir dizinin tutması ve yol alması çok zorken sizin diziniz çok sevildi ve tutuldu ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Evet maalesef bu zamanlarda çok güzel işler reyting mağduru olup bir bir sonlandırılıyor. Ben bu zamana kadar birçok iş yaptım ve çok şükür bu zamana kadar hiçbir işim reyting engeline takılmadı. Her şeyden çok şansa bağlıyorum bunu... Bence iyi bir iş için üç konuda şansınız olmalı. En önemlisi iyi bir senaryo, güçlü bir oyuncu kadrosu ve iyi bir yönetmen. Bu zamana kadar yaptığım bütün işlerde bu konuda şanslıydım. ‘

Gerçek hayatta Rüzgar gibi sevdiğiniz bir kadını evlenmek üzere kaybetseniz tepkiniz ne olur?

Sizde çekip gider miydiniz?

İnsanın aşkını kaybetmesi kadar kötü bir şey yok. Hele ki Rüzgar’ın kaybettiği gibi her şey çok güzel giderken tamda hayatımın kadınını buldum derken trajik bir kaza sonucu aşık olduğu kadını kaybetmesi gerçekten yaşarken öldürür insanı. Eğer hayatınızda bir kerecik olsun aşkı iliklerinizde yaşadıysanız Rüzgarı anlamanın zor bir şey olmadığını düşünüyorum. Kendimi Rüzgar’ın yerine koyduğumda yaşadıkları asla manasız gelmiyor. Ben olsam bende aynısını yapardım.

Oyunculuğa iyice ısındığınızı düşünüyorum. Oyunculuğun en sevdiğiniz yanı nedir?

Oyunculuğa henüz 17 yaşındayken ilk adımımı attım. Daha doğrusu ilk o zaman zehri kaptım diyebilirim. Hani bir kere İstanbul’un suyunu içtiyseniz bir daha geri dönemezsiniz derler ya. Öyle başladı benim hikayemde. Alkışlanmak insanlar tarafından takdir edilmek ve sevilmek paha biçilemez. Sevmek bir şeydir, sevilmek her şey... O gün bugündür işimi daha iyi yapmak ve kendime her geçen gün bir şeyler katmak için elimden geleni yapıyorum. Mesleğimin aşığıyım. Oyunculuk gönül işidir eğerki bu işe gönül vermezseniz asla başarılı olamazsınız.

YERLİ DİZİ YERSİZ UZUN!

Yerli dizilerin uzunluğundan şikayetçi misiniz?

Yerli dizi yersiz uzun! Bende her meslektaşım gibi bu durumdan rahatsızım. Eskiden prime time 1, prime time 2 vardı. Saat 8 ile 10 arası bir dizi yayınlanır sonra bir dizi daha yayınlanırdı. Şimdilerde sadece prime time var. Dizilerimiz 120 ile 150 dakika arasında yayınlanıyor. Yurt dışında bir bölümümü ikiye bölüp yayınlıyorlar. Dizilerdeki bölüm saatleri uzadıkça bizim çalışma koşullarımızda zorlaşıyor dolayısıyla yapılan işe verilen özen de dizi süresiyle ters orantıda ilerliyor.

BİR GÜN ÇİRKİN  ADAMI DA OYNAYABİLİRİM

Yakışıklı olmasaydınız dizilerden gelen teklif sayısı daha az olur muydu?

Yaklaşık beş sezondur komedi dizilerinde rol aldım ve üstatlarımdan dış görünüşün sadece bürünülen karakterin giydiği bir kostüm olduğunu öğrendim. Ama asıl önemli olan giydiğiniz kostümün (karakterinizin) üzerinizde şık durması ve tamamen onu yansıtmasıdır. İşinizi iyi yaparsanız hangi mesleği yaparsanız yapın başarıya ulaşmanız şans değildir. Bende elimden geldiğince işimi iyi yaptığıma inanıyorum. Rüzgar yakışıklı bir adam olmalıydı. Rol gelirse bir gün çirkin bir adamı da oynayabilirim.

“İşinizi iyi yaparsanız hangi mesleği yaparsanız yapın başarıya ulaşmanız şans değildir.”

İyi bir iş için üç konuda şansınız olmalı: Senaryo, güçlü bir oyuncu kadrosu ve iyi bir yönetmen. Ben bu zamana kadar yaptığım bütün işlerde şanslıydım.

UZUN ZAMANDIR BEKLEDİĞİM İŞ TEKLİFİ GELDİ

Ekrandaki başarınızın artık beyazperdeye de yansıyacağını düşünüyor musunuz?

Sinema yedinci sanat dalıdır ve diğer altı sanatı da içinde barındıran tek sanat dalıdır. Beyazperdeye daha önce ufak bir adım atmıştım ve gerçekten çok tatmin edici ve işinize tekrar tekrar aşık olabileceğiniz kamera önünden arkasına herkesin sanat yaptığı bir alan. Ama bir teklif geldi ki hepsinden öte. Senaryosuyla anlatmak istediği konuyla uzun zamandır beklediğim bir iş benim için. 

Sizi kısa saçlı tanıdık. Dizi için mi saçlarınızı uzattınız yoksa kendiniz mi böyle bir değişiklik istediniz?

Rüzgar iki yıl boyunca her şeyden uzaklaşıp yaban bir hayatı tercih ediyor. Onu daha iyi yansıtabilmek yaşadığı melankoliyi seyirciye de aktarabilmek adına alınmış bir karar. Daha önce birkaç kez saç uzatmayı denedim ama başarılı olamamıştım bu işle beraber saç uzatmak ve o sürece katlanmak tam anlamıyla bir keyfe dönüştü. Kendi adıma çok beğendim ve uzun süre kestirmeyi düşünmüyorum.

GELDİĞİM NOKTAYI HAYAL BİLE EDEMEZDİM

Kendinizde en gurur duyduğunuz şey nedir?

Vazgeçmek bana göre değil. Bu konuda kendimle gerçekten gurur duyuyorum. Ve hayatım boyunca sadece inandığım şeylerin peşinden koştum. Son zamanlarda birçok insanda rastladığım ve gerçekten rahatsız olduğum bir eylem vazgeçmek. Eğer bir şeye inanıyorsanız arkasında duracak ve elinizden gelenin en iyisini yapacaksınız. Başladığınız işi yarı yolda bırakmayacaksınız. Cesaretiniz ve özgüveninizi asla yitirmeyeceksiniz. Ben hep buna inandım ve gerçekten inandığım şeylerin peşinden koştum. Hayal kurmadan harekete geçemezsiniz. Ben hep gerçekçi hayaller kurdum ve hep hayallerimin peşinden koştum. Geldiğim noktayı sadece mesleki anlamda değil özel hayatımda buna dahil hayal bile edememiştim. Sadece harekete geçtim gerisi çorap söküğü gibi geldi. Şuna gerçekten çok inanıyorum. Bir şeyi çok isterseniz olur.

ELEŞTİRİLER BENİ MOTİVE EDİYOR

Sosyal medyada size gelen mesajları takip ediyor musunuz?

Sosyal medyaya oldukça önem vermeye ve sevenlerime elimden geldiğince ulaşmaya çalışıyorum. Tabii ki her birine tek tek ulaşmak mümkün değil ama en azından yazdıkları yorumları attıkları mesajları okumaya özen gösteriyorum. Çoğu zaman cevaplamak mümkün olmuyor ama asla okumadığımı zannetmesinler. İşim hakkında yaptıkları eleştiriler beni daha çok motive ediyor.