19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Mültecilerin uyumu için dil şart  

Ülkemizdeki mültecilerin yeni hayatlarına adapte olmalarının önündeki en büyük engellerden biri dil sorunu. Özellikle çocukların anadilleri ile birlikte yaşadıkları ülkenin dilini de öğrenip eğitimlerini sürdürmeleri gerekiyor. Bu konuda çözüm üreten İMRA Derneği’nde, yetişkinlere dil eğitimi verilirken, çocukların da hem ödevlerine yardım ediliyor hem de Türkçe öğretiliyor.

MERVE YILMAZ ORUÇ16 Kasım 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Mültecilerin uyumu için dil şart  

Kıtalar arasında bir köprü görevi gören Türkiye, Asya’dan, Afrika’ya, Ortadoğu’ya kadar pek çok ülkeden Avrupa’ya gitmek isteyenlerin geçiş noktası. Kimi de çeşitli nedenlerle hayatına burada devam etmek zorunda kalıyor. Son yıllarda Suriye’deki savaştan dolayı 3 milyondan fazla Suriyeli mülteciye kapısını açan Türkiye’ye Afganistan, Mısır, Tunus hatta İngiltere’den bile göç edenler var. Geliş nedenleri farklı olsa da hepsinin ortak derdi uyum ve entegrasyon. İnsan haklarının bir gereği olarak zorunlu göçmenlerin, içinde yaşadıkları topluma uyum sağlamaları oldukça önemli. Hayatlarına devam edebilmeleri için yaşadıkları ülkenin dilini öğrenmeleri ve eğitimlerini tamamları gerekiyor. Topluma entegre olabilmeleri için de devlete, belediyelere ve sivil toplum kuruluşlarına büyük iş düşüyor. Göç ve mültecilerin sıkıntıları konusunda çalışan İMRA Derneği, Türkiye ve dünyada uluslararası göç ve dinamiklerini tespit etmek, politika yapıcıları ve kamuoyunu bu konuda bilgilendirmek, göç etmiş insanların haklarını her mecrada savunmak ve sosyoekonomik uyumlarına katkı sağlamak amacı ile bu senenin başında resmi olarak kurulmuş. Derneğin ilk faaliyeti ise mültecilerin sosyoekonomik uyumlarını sağlamak amacıyla dil konusunda kurslar açmak olmuş. 

Entegrasyonlarını sağlamak önemli 

Ödevime yardım eder misin? ve Suriyeli sığınmacılar için geleceğe ilk adım projeleri kapsamında faaliyetlerini yürüten İMRA Derneği çalışmaları ile mültecilere umut oluyor. Gelen talepler doğrultusunda faaliyetlerine yön verdiklerini anlatan dernek yetkilileri, “Derneğe gelip ‘Türkçe dersi verecek misiniz? Biz bakkala gidip alışveriş yapmak istiyoruz’ diyen kadınlar oldu. Bizim birçok faaliyetimiz olacak ama gelen talepler üzerine projelerimize yön verdik ve Suriyeli sığınmacılar için geleceğe ilk adım projesi ortaya çıktı. T.C. İçişleri Bakanlığı, İstanbul Valiliği ve İstanbul İl Dernekler Müdürlüğü onaylı eylül ayında başladığımız projemiz devam ediyor. Bu kursa gelen anne ve babalar, gündelik hayata çocuklarının daha aktif katılabilmesi için de yardım istedi. Biz de hafta sonlarında gönüllü öğretmenlerin mülteci çocuklara derslerinde yardım edecekleri Ödevime yardım eder misin? etkinliğini hayata geçirdik. Ders aralarında çocukların nefes almaları için oyunlar da oynuyoruz. Projelerimiz ve etkinliklerimiz hakkında olumlu geri dönüşler alıyoruz. Etkinliklerimiz sadece Suriyeli mültecileri değil, dünyanın her yerinden gelen mülteci ve göçmenlere açık. Önümüzdeki dönemde ise yabancı üniversite öğrencilerinden gelen talepler doğrultusunda onların entegrasyonunu sağlamak amaçlı geziler ve workshop etkinlikleri planlıyoruz. Bu programlara Türk öğrencileri de dahil ediyoruz, çünkü uyum ve entegrasyonu çok önemsiyoruz. Hiç kimse yaşadığı ülkeye yabancı kalmak istemez. Hepimiz dünya insanıyız. Dünya üzerindeki her insan, göçmen adayıdır. Bunun için yaşadıkları ülkeyi onlara tanıtmak ve Türk öğrencilerle aralarında bağ kurmak amacıyla etkinlikler planlıyoruz. “İlk Adım” projesi kapsamında, önümüzdeki dönemde mesleki kurslarımız hem kadınlara hem erkeklere yönelik olarak başlayacaktır.” şeklinde konuştu.

Bizlerin yardımlarına ihtiyaçları var 

Ödevime yardım eder misin? projesi ile İMRA Derneği, 7-14 yaş arası göçmen ve mülteci çocuklara eğitim desteği sağlıyor. Proje öncelikli olarak çocukların dil probleminden kaynaklanan eğitim hayatlarında yaşadıkları zorlukları ve beraberinde gelen uyum sorunlarını ve okullarda karşılaşabildikleri akran zorbalığı gibi problemleri tespit etmek ve bu problemlere kalıcı çözümler bulmak amacı taşıyor. Proje her cumartesi 11.00 ila 15.00 arasında, İMRA dernek binasında gerçekleşiyor. Şu an da eğitim alan Afganistan, Suriye, Irak ve Mısır kökenli 23 öğrenci var. 10 gönüllü öğretmen projede yer alıyor. Lisans düzeyinde eğitim almış, 20-30 yaş arası, çocuklara hassasiyetle yardım edebilecek herkes burada gönüllü eğitmen olabiliyor. Gönüllü öğretmenlerden Musa El Muhammed, Suriye’deki savaştan dolayı Türkiye’ye gelmiş. Suriye’de yarım kalan eğitim hayatına İstanbul Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünde devam ediyor. Çocuklara dersleri konusunda yardımcı olan Musa, onların yaşadıklarını çok daha iyi anlıyor. Uyumları için de elinden geleni yapıyor. İstanbul’a beş yıl önce iki kardeşi ile gelen Musa, bir süre burada çalışmış daha sonra okula kayıt olmuş. Ailesinin İdlib’te olduğunu belirten Musa, “Sınırı geçmek zor olduğu için ailem gelemedi. Annem, babam ve 6 kardeşim orada kaldı. Suriye’de mimarlık okuyordum. Buraya yatay geçiş yaptım.” dedi. Arkadaşı vasıtasıyla İMRA Derneği ile tanışan Musa sözlerine şöyle devam etti: “Üç haftadır derneğe geliyorum. Bizim buraya gelen mülteciler gibi şansımız olmadı. Bir kurs alamadık. Ben de mülteci olduğum için buradaki çocuklarla iyi anlaşıyorum. Ödevlerine yardım ediyorum. Ders bitince onlarla sohbet ediyoruz. Neler yaşadıklarını, sıkıntılarını konuşuyoruz. Okulda yaşadıkları en büyük problem dil. Arkadaşları ile anlaşamıyorlar. Ödevlerde de zorlanıyorlar. Üç öğrencim var. İkisi Mısırlı, biri Suriyeli. Onlar için elimizden geleni yapıyoruz.” 

Gönüllü olarak çocuklara yardım eden Sevde Nur Turunç ise İTÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler mezunu. Burada yaptıklarının tamamen gönül işi olduğunu söyleyen Sevde, çocukları sevdiğini ve burada olmaktan gurur duyduğunu dile getiriyor. “Çocukların gözlerine baktığınız da şunu görüyorsunuz; ‘Ben zor zamanlar geçirdim ve senin yardımına ihtiyacım var.’ Çok basit bir matematik sorusu anlatırken bile bize o kadar masum bakıyorlar ki. Düşünün Suriyeli bir çocuk 8 yaşında. Barış nedir bilmiyor. O yüzden bu çocuklara özen göstermek gerekiyor. Sadece dersler konusunda yardımcı olmuyoruz. Psikolojik destek de sağlıyoruz. Çocuklar da burada olmaktan mutlu. Türkçe, matematik her konuda yardımcı olmaya çalışıyoruz. Mısırlı bir öğrecim var, dil problemi hayatının merkezinde. Burada az çok herkes Türkçe biliyor. Çocuklar birbirine Türkçe selam veriyor. Türkiye’ye aidiyet duymaya başladılar.” diyen Sevde öğretmen, çocukların çok çalışkan olduğunu  belirtiyor. 

Türkiye’den Allah razı olsun  

İl Dernekler Müdürlüğü projesi olan Suriyeli sığınmacılar için geleceğe ilk adım programının amacı; sığınmacıların yaşadıkları sosyal, ekonomik ve kültürel sorunları azaltmak için ‘Dil ve Meslek Eğitimleri’’ düzenleyerek, toplumsal uyumlarına katkı sağlamak, Suriyeli nüfusa yönelik toplumsal kutuplaşmalara çözümler geliştirerek barışçıl bir toplum düzeni oluşturmak. Bu kapsamda İMRA Derneği tarafından kurulan eğitim merkezinde ücretsiz Türkçe Dil Kursları veriliyor. Ardından Mesleki Satış Elemanlığı ve Hastane Danışmanlığı eğitimi verilerek katılımcılara istihdam sahası oluşturulacak. Bu kursa gelen katılımcılardan biri de 46 yaşındaki Nejma Abdullah. Suriye’deki savaşta evini kaybeden Nejma ailesiyle İstanbul’a gelmiş. Halep’te yaşayan Nejma savaşta maddi ve manevi kayıplar yaşamış. Çocukları için ülkesinden göç etmiş. Beş günlük zorlu yolculuğun ardından yürüyerek Türkiye’ye gelmiş. 20 gün İstanbul’da sokaklarda yaşadıklarını anlatan Nejma, “Hayatımın en zor günleri idi. Gece olunca her yer kapanıyordu. Hiçbir ihtiyacımızı karşılayamıyorduk. Çocuklar üşüyordu. Dört çocuğum var. En büyüğü 17 yaşında. Kamplara gitmek istedik olmadı. Eşim inşaatta çalışmaya başladı. Üçüncü kattan düşüp vefat etti. Çocuklarımla yalnız kaldım. Ben de hastayım çalışamıyorum. Allah razı olsun Türkiye devletinden ve Başkan Erdoğan’dan. Belediye ve Kızılay yardımları ile burada bir hayat kurabildik ve çocuklar okula gidebildi.” diyor. Nejma şöyle konuşuyor: “En yakın ülke Türkiye olduğu için buraya geldik. Bazı akrabalarım da başka ülkelere gittiler. Suriye’de kalanlar var. Savaş biterse ülkeme dönmek istiyorum.” Nejma, yaşamına devam etmek için Türkçe öğrenmek istediğini ve geleceğe ilk adım programının kendisine çok faydası olduğunu söylüyor. Bir buçuk aydır Türkçe kursuna gelen Nejma, dil konusunda epey aşama kaydetmiş. 

Burası güvenli bir ülke  

Yetişkinlerin katıldığı dil kursuna gelenlerden Mısırlı Esra Kamal, 19 yaşında. Türkiye’ye üç ay önce gelmiş ailesi ile birlikte. Mısır’daki siyasi karışılıktan dolayı kendilerini güvende hissetmediklerini ve Türkiye’ye geldiklerini belirten Esra, üniversiteye hazırlanıyor. Dil problemini aşmak için de İMRA Derneği’nin kursuna katılıyor. Bu programın mültecilere pozitif katkısı olacağını belirten Esra, dil problemini çözdükten sonra her şeyi yoluna koyabileceklerini belirtiyor. Kurs sayesinde Türkçe konusunda ilerleme kaydeden Esra, “Mısır’da gidişat iyi gözükmüyor. Güvenlik açısında çok tekin değil. Babam bir yıldır Türkiye’de çalışıyordu. Bizi de yanına aldı. Burayı tercih etmemizde en önemli neden, Türkiye’nin Müslüman bir ülke olması. Ülkemizde güvenlik sorunu var. Ama Türkiye güvenli bir ülke. Kendimize yeni bir hayat kurduk. Eğitim konusunda da çok iyi. Üniversiteyi burada okumak ve meslek sahibi olmak istiyorum.”

Ülkemi görmek isterim  

Ödevime yardım eder misin? projesi kapsamında eğitim alan Atyaf Alhaj Mustafa, 10 yaşında ve 5. sınıfa gidiyor. Beş yıl önce Türkiye’ye gelen Atyaf, ailesi ile yaşıyor. Suriye’yi çok hatırlamadığını ve Türkiye’yi çok sevdiğini belirten Atyaf, bir aydır ödevlerine yardım almak amacı ile İMRA Derneği’ne geliyor. “Arkadaşım geliyordu buraya, beni de çağırdı. Türkçemi geliştiriyorum burada. Hocalarımız bize yardımcı oluyor. Ödevlerimi de yapıyorum. Fen Bilgisi’nde zorlanıyorum ama matematik konusunda iyiyim. Türkçem çok iyi olmadığı için arkadaşlarımla çok anlaşamıyorum. Ama öğretmenimi anlıyorum. Burada arkadaşlar edindim. Pilot olmak istiyorum.” diyen Atyaf, evde ailesine de Türkçe öğretiyor. Öğrencilerden Fadıl Al Mustafa ise bir aylıkken Türkiye gelmiş ve ülkesi Suriye’yi merak ediyor. 10 yaşında ki Fadıl, 4. sınıfa gidiyor. Türkiye’de büyüdüğü için dil konusunda çok problemi yok Fadıl’ın. “Okulumdan menunum. Eğitim hayatım güzel gidiyor. Arkadaşlarımla aram iyi. İmra Derneği’ne bir aydır geliyorum. Dersler dışında etkinlik yapıp, oyun oynuyoruz. Annem de haftaiçi dil eğitimine geliyor buraya.” şeklinde konuşan Fadıl, Türkiye’de mutlu olduğunu ve eğitim hayatına devam edip bilgisayar mühendisi olmak istediğini söylüyor.