18 Nisan 2024 Perşembe / 10 Sevval 1445

Müzeye dönüştürülen Kariye Cami, cemaatine kavuşabilecek

Danıştay, 1945’te Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürülen İstanbul’daki Kariye Camii ile ilgili tarihi bir karara imza attı. Karara göre, Cami asli fonksiyonu dışında kullanılamayacak.

9 Kasım 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Müzeye dönüştürülen Kariye Cami, cemaatine kavuşabilecek

Kariye’nin 74 yıl sonra yeniden cami olmasının önünü açan kararın sürekli tartışma konusu olan Ayasofya için de emsal teşkil etmesi bekleniyor.

İstanbul’un fethinin ardından bir süre kilise olarak kullanılan Fatih’teki Kariye, 1511 yılında camiye çevrildi. Ancak Kariye Camii’nin de arasında yer aldığı birçok cami ve mescit, Bakanlar Kurulu’nun 29 Ağustos 1945 tarihli kararıyla bakım ve onarım giderleri devlet bütçesinden ödenmek üzere Milli Eğitim Bakanlığı’na müze ve müze deposu olarak tahsis edildi. Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği kararın iptali istemiyle dava açtı. Danıştay 10. Dairesi, Kariye Camii’nin müze olarak kullanılmasında hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verdi. Dairenin, 12 Mart 2014 tarihli kararında, Kariye Müzesi’nin İstanbul’un tarihi alanlarının önemli parçalarından biri olduğu ve ortak miras olarak kabul edilen evrensel değerlere sahip olduğunu kaydederek davayı reddetti.

HUKUK MÜCADELESİ VERİLDİ 

Davacının kararı temyiz etmesi üzerine konu, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na taşındı. 26 Nisan 2017’de dosyayı görüşen Kurul, 10. Daire’nin verdiği kararı hukuk ve usule uygun bularak kararın onanmasına hükmetti. Davacı bu sefer de Bakanlar Kurulu kararının hukuka aykırı olduğunu belirtip karar düzeltme talebinde bulundu. İdari Dava Daireleri Kurulu, davacının karar düzeltme istemini kabul ederek, daha önceki kararı kaldırdı ve temyiz istemini yeniden inceledi. İdari Dava Daireleri Kurulu yapılan inceleme neticesinde Bakanlar Kurulu kararının hukuka aykırı olduğuna hükmedip Danıştay 10. Dairesi›nin verdiği kararı bozdu. 

VAKIFLAR DEVLET KORUMASI ALTINDA OLMALI

Kararda, Kariye Camii’nin Osmanlı döneminde özel hukuk hükümlerine göre vakfedildiği, mazbut Fatih Sultan Mehmet Vakfı’na ait hayrat taşınmazlardan olduğuna dikkat çekildi. Hayrat taşınmazların, ibadethane, hastane ve aşhane gibi doğrudan hayır hizmetlerinin ifası için kurulmuş kamu malı niteliğinde olduğu, dolayısıyla bunlar hakkında özel mülkiyet hükümlerinin uygulanamayacağı belirtildi. Ayrıca hayrat taşınmazların, vakfın belirlediği kullanım şekli dışında bir kullanım amacına tahsis edilemeyeceği kaydedildi. Kararda ayrıca “Bu vakıfların devletin koruması altında olması, devletin istediği zaman ve istediği şekilde vakıf malları üzerinde tasarrufta bulunması anlamına gelmez.” denildi. 1945 yılındaki Bakanlar Kurulu kararı ile İstanbul’daki Fethiye Cami, Perizat Hatun Cami, Konya’daki Alaaddin ve Sahip Ata Camileri, Ankara’daki Abdulkadiri İsfehani Mescidi, Eskişehir’deki Alaaddin Cami’nin de aralarında bulunduğu cami ve mescitler, müze ve müze deposuna dönüştürülmüştü. İstanbul’un fethinin sembolü olan Ayasofya da 1934 yılında müzeye dönüştürülmüştü.