25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Okula dönüş travmadan kurtuluş!

DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Klinik Psikolog Ayşen Kayahan terör, şiddet, ölüm ve benzeri travmaları bulunan çocuklara en iyi ilacın rutin hayata dönmek olduğunu söylüyor. Bu anlamda okulların açılması dünyanın yoğun gündeme sahip bu günlerinde en iyi gelişme!

10 Eylül 2016 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Okula dönüş travmadan kurtuluş!

Toplum hayatı, birçok öngörülemez durum içerdiği gibi aynı zamanda birçok rutini barındırıyor. Travmatik süreçlerin daha fazla etkilediği ve derin izler bıraktığı çocuklar için bu rutinlerin düzenli bir şekilde tekrar etmesi, onlara yetişkinlere olduğundan daha fazla güven veriyor. Peki, travmatik olaylardan çocukların daha fazla etkilenmesinin asıl sebebi ve çocuklar üzerindeki davranışsal etkileri neler? Bu konuda çocukların yakın çevresindeki yetişkinlerin ilk halkası olan anne-babalar ile öğretmenlere ne gibi hayati görevler düşüyor? Okula başlamanın bu süreçte katkısı nedir? DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Klinik Psikolog Ayşen Kayahan, çocukları etkileyen travmalar sonrasında normalleştirici sürece girebilmenin yollarını açıkladı.

Olumsuzluktan en çok çocuklar etkilenir

Her türlü toplumsal travma; iyi, güvenli, yaşamaya değer bir dünyaya olan inancı zedeleyerek bizi karmaşa ile baş başa bırakır. Hepimiz için önceden kestiremediğimiz, kontrol edemediğimiz olayları anlamak ve kabul etmek zor. Ancak böyle durumlar özellikle çocuklar için baş etmesi güç sorunlar ortaya

çıkarabilir. Uzman Klinik Psikolog Kayahan “Çocukların daha çok etkilenmesinin nedeni onların gözünde yetişkinlerin felaketi önleyemiyor, etkisiz hale getiremiyor ve en önemlisi çaresiz kalıyor olmaları. Bu his, çocuk nezdinde özellikle anne-babanın konumu açısından önemli. Zira onlar için anne-babalar, hem rolleri gereği hem yetişkin olmaları nedeniyle, çocuğun algılayışında sonsuz güce sahip ve her şeyi çocukları için en doğru biçimde yapan kişiler. Anne-babalarını çaresizlik içinde görmeleri çocukların travmalar ile baş etmelerini daha da zorlaştırır.”

Korkuyla baş etmenin yolu rutine dönmek

Yaşanan bir felaket ya da terör olayları karşısında çocuklarının tepkilerinin birbirlerinden farklılık gösterdiğini belirten Kayahan “Bazen çocuklar, özellikle gençler yetişkinlerden tamamen koparak süreci aşmaya çalışabilir ve aşırı güvenli davranabilirler. Bunun tam tersi de olabilir; özellikle küçük çocuklar çevrelerindeki yetişkinlere olağandan fazla bağımlı davranışlar gösterebilirler. Bazı durumlarda dikkat sorunları, ders ve okul başarısını olumsuz etkileyebilir” diye anlatıyor. Travmanın çocuklarda yarattığı olumsuz etkiler aşikârken ailelerin böyle durumlarda ne yapması gerekiyor? sorusunaysa Kayahan’nın cevabı “Çocukların yaşadıkları travmayı atlatmalarında anne-babalarının duruşu önemli. Ebeveynlerin bu durumun geçici olduğuna, değişeceğine inanmaları ve çocuklarına bunu hissettirmeleri, geleceğe dair umut taşımaları önemli. Anne-babanın çocuğun yanında olması ve sürecin geçici olduğunu hissettirmesi çocuğun kaygısıyla baş edebilmesinde hayati öneme sahip. Ayrıca çocukların travmatik olaylar sonrasında en kısa sürede günlük yaşam rutinlerine dönmeleri gerekiyor. Çünkü günlük rutinin devam etmesi çocuğun kendisini ve ailesini güvende hissetmesini sağlıyor” şeklinde oluyor.

Heyecanını paylaşın

Okulun, rutinin en önemli parçası olduğunu, yaşanan tüm sıkıntılı süreçler sonrasında çocukların okullarına dönerek yaşıtlarıyla birlikte olmalarının ve öğretmenlerin desteğinin bu süreci aşmalarına yardımcı olacağını belirten Kayahan “Travmatik olaylardan sonra tüm aile için okula dönüş, yeni bir başlangıç heyecanı oluşturur. Okula başlarken anne-babaların da çocukla birlikte aynı heyecanı yaşaması önemli. Bu durum çocuğun okula motivasyonunu artırır. Çocukla birlikte alışveriş yapılmalı ve okula gittiğinde özlediği öğretmenlerini, arkadaşlarını yeniden göreceği ona hatırlatılmalıdır. Çocuk aynı heyecanı aileden göremez ise okulun önemsiz olduğunu düşünebilir. Öğretmenler ise hem süreklilikleri hem de kurdukları ilişki ile çocuklar için çok büyük psikolojik destektir. Çocuklar, anne-babalarının tepkilerini gözlemledikleri gibi öğretmenlerin tepkilerini de yakından takip ederler. Bu nedenle çocukların, öğretmenlerinin de, tıpkı ebeveynleri gibi, travmalar ya da zor durumlarla başa çıkabilecek güçte olduğunu görmeleri gerekir.”

“Çocukların, anne-babalarını çaresizlik içinde görmeleri  travmalar ile baş etmelerini zorlaştırır.”

Projelere odaklanmalı

“Çocuklar anne-babalarına, öğretmenlerine bağımlılık gösterebilirler. Öğretmenlerinden ayrılma konusunda, bireysel olarak çalışmada zorlanabilirler, sessizleşebilirler. Bu tür durumlarda çocuklar mutlaka arkadaşlarıyla olmaya teşvik edilmeli ve öğretmenleriyle özel zaman geçirmelidirler. Bu şekilde çocuklara güven içinde oldukları hissettirilmelidir. Sıkıntılı durumlarda peşinen biliyor olduklarını varsaymadan, çocuklardan beklenen davranışların neler olduğu onlarla açıkça konuşulmalıdır. Çocukların ve gençlerin yaşadıkları güçlüklerle baş etmelerini kolaylaştırmak için travma ve tepkileri üzerinde konuşmalarını ve bu doğrultuda kendileri için anlamlı projeleri hedefleyerek çalışmalarını sağlamak yararlı olacaktır.”