24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Orucun Kaf’ına ulaşan serçe Anka olur

Âlimlerin, şairlerin, yazarların Ramazan-ı Şerif’ten kitaplarında, yazılarında, gazellerinde nasıl bahsettiklerini alıntılayarak Star Cumartesi okuyucuları için derledik. Hz. Mevlana ‘Divan-ı Kebir’de yer alan Ramazan ile ilgili bir gazelinde şöyle bahseder: Orucun Kaf’ına ulaşan serçe, Anka olur.

10 Haziran 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Orucun Kaf’ına ulaşan serçe Anka olur

Cahit Zarifoğlu’nun ‘Bir Değirmendir Bu Dünya’ kitabında yer alan oruçla ilgili bahsi şöyle: Ramazan gelip de, ibadete pek ilgisiz olanların bile oruç ve namaza sıkıca sarıldığı, vakit namazlarında safların beş-on katına çıktığı günlerde, yollarda alenen ve arsızca oruç yiyenlere rastladığım zaman, kulakları çınlasın, hep Rahmi Hoca’yı anarım. Onun bazı sözlerini hatırlarım, öfkem yatışır. İlahi armağanı, nasibi ve saadeti düşünürüm. Kalbime bir yumuşaklık, insanların tümüne iyilik dilemek, merhametle iyilik dilemek arzuları gelir. Kur’an’ın emrettiği hakikatleri, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı bir devlet memuru olup cami kürsülerinden cemaate açıkça söyleyebilen onun gibi kaç kişi var? Cihadı, takvayı, zulmü küfrü, devleti, imanı, sorumluluğu günümüzün şartları ve hadiseleriyle ele alarak söyleyebilen kaç kişi var? Müslüman’ın nasıl olması gerektiğini söyleyebilen kaç imamımız, kaç müftümüz var? Kim bilir nerelerdedir, şimdi Rahmi Hoca!

Cenab Şahabeddin:  İftarı bir yemek zannedenler aldanır

‘İstanbul’da Bir Ramazan’ kitabından…

İtiraf etmeliyiz ki hâdisenin ehemmiyetine nisbetle şiddet-i intizârımız mübalâğalı değildir. Düşününüz ki ağzımıza hürriyet-i istihlâki o iade edecek ve bâ-husus “iftar” mezuniyetini o verecektir. İftarı bir “yemek” zannedenler aldanır. Aralarında mühim bir umum ve husus nisbeti vardır. Herkes her gün yiyebilir, fakat her gün herkes iftar edemez. İftarın hattâ velîme kuvvetinde bir lezzeti vardır; sahur bile bir diğer Ramazan mâidesi olduğu halde kıymetçe iftarın dûnunda kalır. Sahurda dil yorgundur, damak ımızganır (uyuklar), mide uyuklar ve dişler ihtiyâc-ı istirahatle göz kapakları gibi biribiri üzerine düşerek çiğner; çeşni şâyân-ı ihmal bir unsur-ı taam hükmünü alır. Bunun için sahur yemeği biraz oluruna bağlanır. Halbuki iftar hiç öyle olamaz, itinalı istihzârât ister.

Sezai Karakoç: İnsan orucu özlemez, oruç ise insanı özler

Sütun’ adlı kitabında yer alan ‘Oruç da Acıkır’ başlıklı yazısından…

Yalnız, insan orucu özlemez, oruç ise insanı özler. Ramazan ayı gelince sıla-ı rahim edenler gibi, meleklerin bile önünde eğildiği insana koşar. Oruç, insana acıkır ve koşar gelir. Oruç geldi, öyleyse oruca yemek taşımalı, su sunmalı, orucun lambasını yakmalı, örtüler atmalı üzerine ki geldiğinden daha zengin gitsin. Verdiğinden daha çok alsın. Yanına gideceği eski oruçlara katacağı, söyleyeceği çok şeyler bulunsun. Çağımız Müslümanlarının portresini eski çağ müminlerinin portrelerinin yanına çizecek ya, bizim öyle bir portremizi çizsin ki, ilerde gün olur ki, o portreyi bize gösterirler, utanmayalım o zaman ondan. Oruç geldi, ondan bize ölümsüz bir şeyler katılacak demektir. Giderken, bizden de ona ölümsüzleşecek birkaç şey katılmalı

İmam Gazali: Yeme içmeyi terk etmeye, azaları da katmalıdır

‘Dinde Kırk Esas’ kitabında yer alan oruç bahsinden…

Oruç, şeytanı kahreder. Şeytan Allah’ın düşmanıdır. Bu düşman ancak şehvani arzular vasıtası ile kuvvetlenir. Açlık ise şeytanın aletlerinden olan bütün şehvani istekleri yok eder. Bunun içindir ki, Resul-i Ekrem aleyhisselam “Şeytan ademoğlunun kan damarlarında dolaşır. Şeytanın dolaştığı kanalları açlıkla tıkayınız.” buyuruyor. Bil ki oruç, mikdarı itibarı ile üç derecedir ve yine oruç esrarı itibarı ile üç derecedir. Orucun mikdarı itibari ile derecelerinin en aşağı olanı, Ramazan ayında oruç tutmakla iktifa etmektir. En alası ise Hazreti Davud orucudur. Hazreti Davud’un orucu, gün aşırı oruç tutmaktır, yani bir gün tutup bir yemektir. Hadis-i şerifte varid olduğuna göre, bu şekil oruç tutmak yılın hepsini oruçlu geçirmekten daha efdaldir. Orta dereceye gelince; o yılın üçte birinde oruç tutmaktır. Haftanın Pazartesi ve Perşembe günlerini oruç tutar, buna Ramazan ayını da eklersen senin dört ay, dört gününü oruçlu geçirmiş olursun ki o da üçte birinden fazladır.  Fakat, Kurban Bayramı’ndaki teşrik günlerinden birinin oruçsuz geçeceğine göre fazlalık üç güne düşer. İki bayramda iki gün oruç tutulması doğru olmadığında tutulmayan günler üç gün olur ki, fazla olan gün bir gün olur. Fazla olan diğer bir günün hesabını yaptığında onu bilirsin ve böylece tutulan günler senenin üçte biri olan dört ay olur. Bundan az oruç tutmak sana yaraşmaz. Zira o, yani yılda dört ay oruç tutmak, hem hafiftir, hem de sevabı çoktur. Orucun esrarının üçüncü derecesine gelince; o, yemek içmeği terketmekten ibaret olan oruçtur. Bu derecelerin en ednasıdır. Çünkü, yemek içmekten kaçınırlar fakat, azaların yapacakları küçük ve büyük günahlardan kaçınmazlar. Bu avamın tuttuğu oruçtur. O da, onların isimle kanaat etmeleridir. Yemek içmeyi terk etmeye, azaları da katmalıdır. İnsan dilini gıybetten, gözünü haram olana bakmaktan ve diğer azalarını günahlardan muhafaza eder. Kalbi kötü düşüncelerden, vesveselerden koruyup, kalbi ancak Allah’ı zikre tahsis etmelidir. Bu orucun kemali olduğu gibi en has ve en iyi olan kimselerin orucudur.

Hazreti Mevlana:  Ey ay yüzlü dost! Sofrayı topla, yükselme yolunu aç

Hazreti Mevlana’nın Divan-ı Kebir’de yer alan gazelinden...  Ramazan ayı geldi; ey ay yüzlü dost! Sofrayı topla, yükselme yolunu aç. Helvayı bir görüşün şundan ötürü seni tatlandırıyor ki; bal sana “Efendi, ben senin toprağınım” diyor. Ey hercai boşboğaz! Ne vakte kadar helva isteyeceksin? Dön, vakittir artık, yüzünü helvaya doğru dön. Sen ekmekten daha iyi olursan ne ziyan edersin? Ekmek artıran sofra nerede? Can artıran sevgili nerede? Aşk derdinden iç açıklığına ereriz. İç açıklığından da kaf dağına ereriz. Çünkü a canım, orucun Kaf’ına ulaşan serçe, Anka olur.

Arkları her yıl temizler ki, suyu aksın da ekinler yeşersin. Sen de arkını temizleyenlere imanını arttır ki sana onlar su akıtsınlar da her cüz’ün dirilsin.

Ey dinleyen! Bu sözümü bir selin gökremesi bil. Sel gibi gökrüyor ve canı denize çağırıyor. Ey ay parçası! Senin her kitabın yetmiş iki cilt oldu. Ona haset edenler gürûhu da yetmişi geçti.

Dünyada Ramazan hali 

Her yıl büyük sevinç ve coşku ile karşılanan Ramazan ayının yarıladık.  Bu yıl haziran ayına denk gelen Ramazan da oruçlu kaldığımız süre 17 saati geçiyor. Dünyanın birçok yerinde yaşayan Müslüman kardeşlerimiz için ise durum biraz daha farklı. Çünkü Arjantin’de yaşayan birisi yaklaşık dokuz saat oruç tutarken beyaz gecelerin yaşandığı Kuzey Kutbu’na yakın bölgelerde ise 22 buçuk saat oruç tutuyor. 

New York: 03:17-20:30

San Francisco: 03:50-20:35

San Antonio: 04:54-20:37

Arjantin - Ushuaia: 08:15-17:20

Şili- Santiago: 06:08-17:47

Toronto: 03:12-21:02

İsveç- Kiruna: 01:31- 22:58

Norveç- Tromso: 01:36- 23:03

Ekvator- Guayaquil: 04:59- 18:24

İngiltere- Edinburg: 03:08- 21:59

Fransa- Cannes: 03:28-21:16

İsviçre- Zürih: 03:55- 21:25

İstanbul: 03:26- 20:42

Güney Afrika: 06:12- 17:50

Mekke: 04:08- 19:07

Yemen- Aden: 04:09- 18:30

Kazakistan- Astana: 03:30- 21:31

Umman-Sur: 03:46-18:51

Endonezya –Jakarta: 04:39- 17:51

Moskova: 02:21- 21:15

Çin- Pekin: 02:40- 19:46

Avustralya- sidney: 05:21- 16:59