25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

''Paris Hilton şımarık değil!''

Medyanın tanıdığı en ‘şımarık’ kadınlardan biri Paris Hilton. Ancak onun saçlarını yapan Litvanyalı saç tasarımcısı Edgars Zablockis tam tersini iddia ediyor! “Kişilerin medyadaki imajlarına aldanmayın” diye de uyarıyor.

Büşra UĞRAŞ22 Ekim 2016 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
''Paris Hilton şımarık değil!''

ABD merkezli Farouk Systems bünyesindeki markalardan CHI’nin amonyak ve benzeri insan sağlığına zarar verebilecek içerikleri barındırmayan yeni saç boyası Shine Shades’in lansmanı tüm dünya ile aynı anda Türkiye’de gerçekleştirildi. Biz de oradaydık ve markanın elçisi Paris Hilton’nun kuaförü olarak nam salan ünlü saç tasarımcısı Litvanyalı Edgars Zablockis ile tanıştık...

Meslek hayatınıza nasıl başladınız?

Yaklaşık 16 yıldır saç tasarımı yapıyorum. Mesleğe başladığımda 15 yaşımdaydım. 20 yaşıma geldiğimde kendi salonumu açtım. Son yedi yıldır da Farouk Shami’nin kurduğu Farouk Systems adlı şirkette çalışıyorum. Şimdilerde marka elçisi olarak dünyayı dolaşıyorum.

Paris Hilton’la nasıl kesişti yolunuz?

Bir gün bir e-mail adım. Paris Hilton’la çalışmam isteniyordu. Anlayacağınız son derece kolay oldu. Diğer ünlülerin de benzer hikayeleri var. Zaten etkinlikler, konser ve video klipler için de saç tasarımı yapıyorum.

Şanslı bir insan mısınız?

Sanırım evet. (Gülüyor)

Hilton gerçekten ‘çok şımarık’ mı?

Hayır değil. Aslında son derece kibar ve yeni fikirlere açık biri. Birlikte çalıştığımız süre içinde hiç problem yaşamadık. Pek de ‘şımarık’ olduğunu düşünmüyorum. Belki bu sadece onun medyadaki imajıdır.

Ünlü insanlarla çalışmak mı daha eğlenceli yoksa salona gelen müşterilerle mi?

İkisini bir arada seviyorum. Değişikliği severim. Uzun süre tek bir kişi için çalışırsam çok sıkılıyorum.

Saç tasarlarken karşı tarafın istekleri mi ağır basar sizin tecrübeleriniz mi?

Bana gelen müşteriler beni tanıyarak gelir. Tabii ki ortak bir karar veririz ama genellikle müşteri benim fikrimi dinler. Bir restorana gidip balık yemek istediğinizi düşünün. Bunu söylediğinizde şef size sezonun en iyi balıklarını sıralar ve hangisini nasıl pişireceğini anlatır ve siz de birini seçersiniz. Bizim işimiz de bunun gibi.

Ya fikrinizi kabul etmezse?

Kabul etmek zorunda! (Gülüyor) Eğer bana geliyorsa bana güveniyor demektir. Güvenmiyorsa binlerce saç tasarımcısından birini seçebilir. Çünkü ben kendime güveniyorum, ne yaptığımı biliyorum.

Erkeklerle de çalışıyorsunuz ama sizce en keyiflisi hangisi? Kadınlar mı erkekler mi?

Kadınlar tabii ki! Birbirinden güzel kadınla birbirinden farklı stil çalışıyorum, çok daha eğlenceli. Erkeklerle çalışmak aslında daha zordur çünkü teknikler daha ön planda ve hata yapma şansınız yok.

Yazmak beni çoğaltan bir duygu

Şarkıcılığınızın dışında yazarlığınız da bir o kadar konuşulur. Yeni çalışmalar var mı?

Ben yazar değilim bunu da her röportajda belirtiyorum ama çok iyi bir gözlemciyim. Her durum ile ilgili size sayfalarca hiç teklemeden yazabilirim. ‘Sonbahar’ adında bir roman yazdım ancak ne zaman yayınlanır bilemiyorum.

Yazmaya olan ilginiz nereden başladı?

Çok okurum. Gözlemciliğim de buna eklenince yazmaya başladım. Çocukluğumdan beri yazarım, yazarak kendimi daha doğru ifade ediyorum. Fanatik bir Cezmi Ersöz hayranıyım. Tüm kitaplarını ders kitabı gibi tekrar tekrar okumuşluğum vardır.

Genelde hep bu tarz parçalar yapıyorsunuz. Bunun özel bir anlamı var mı?

Herkesi aynı noktada buluşturmak istiyorum. Ortak dil aşk ve hayal kırıklıklarını şarkılarımda özellikle bu konuları işlemeye çalışıyorum. Ki herkes kendisinden bir şeyler bulabilsin...

Size de hayatın zor geldiği zamanlar oluyor mu?

Olmaz mı? Bana da hayatın sık sık zor geldiği dönemler oluyor. Bazen her şeyi bırakıp, kaçıp gitmek istiyorum. Tam o noktada da şikâyet ettiğim bu rutinimin ne kadar kıymetli olduğunun farkına varacağım olaylarla karşılaşıyorum...

Şu sıralar kalbiniz dolu mu? Evlilikle ilgili neler düşünüyorsunuz?

Kalbim uzun zamandır boş. Evliliğin sadakatine o sonsuz sevgisine inandıracak birisi ile henüz karşılaşmadım. Karşılaşsaydım evlenmiş olurdum. Belki bir gün...

20. YÜZYILI TEKRAR YAŞIYORUZ

2017’de saç modellerinde neler olacak? Trendler neler?

Her yıl pek çok trend ortaya çıkıyor. Ancak biz firma olarak kendi trendimizi oluştururuz. Bu sezon hoş gümüş tonlarımız var ki bu da sezonun en gözdelerinden. Bunun yanında genel olarak trendlere bakacak olursa sıcak tonların da göz önünde olacağını söyleyebiliriz. Önceden hemen her 10 yılda moda tamamen biçim değiştirirdi ancak bana göre şimdilerde biz 20. Yüzyılın trendlerini tekrarlıyoruz.

Saç daha kişisel bir şeydir. Trendleri takip etmek ne kadar doğru?

Size katılıyorum bence de saçımız kişiliğimizi tanımlıyor olmalı. Hepimiz farklıyız ama trenler hep aynı. Eğer herkes bu trendleri takip ederse herkes aynı görünür ve bu çok sıkıcı.

72 DOLARLA GELDİ MİLYONER OLDU

Faruk Shami neden efsane?

Değişik bir hikayesi var. Filistin aslılı ABD’li iş adamı Shami, ABD’ye gittiğinde cebinde 72 dolar vardı. Kimya fakültesinde okuyabilmek için bir kuaför salonunda çalışmaya başladı. Ama saç boyaları onda alerjik reaksiyona neden oluyordu. Yaptığı işi sevdiği için 1986 yılında dünyadaki ilk amonyaksız saç boyasını üretti. Shami’nin kuaförlerin çalışma biçimlerini değiştirdiğine inanıyorum. Daha sağlıklı ortamda çalışıyoruz.

TARKAN İLE ÇALIŞMAK İSTERDİM

Türkiye’ye ilk gelişiniz mi?

İstanbul’a ilk kez geldim ama daha önce tatil için Bodrum, Antalya ve Tekirova’da bulundum. Buraları çok seviyorum. Sıcakkanlı insanlar, güneşli hava ve güzel yemekler var. Aynı zamanda Türkiye’yi sevmemin nedeni sahip olduğu büyük tarih. Bu topraklara geldiğinizde tarihi hissedebiliyorsunuz.

Türk sanatçıları tanıyor musunuz?

Çalışmak istediğiniz isimler var mı?

Çalışmak çok güzel olurdu ama daha önce hiç çalışmadım. Ama Tarkan’la çalışmak isterdim! Tabii o da benle çalışmak istiyor mu bilemem. (Gülüyor) Ayrıca Nurgül Yeşilçay ile de çalışmak istedim.