16 Nisan 2024 Salı / 8 Sevval 1445

Suyun en kutsal hali: Zemzem

Zemzem, Müslümanlarca mukaddes kabul edilen suyun adıdır. Öyle ki Arap Yarımadası’nda açılan kuyuların hiçbirisi, Mekke’de Kâbe’nin yakınında yer alan Zemzem kadar uzun ömürlü, şöhretli ve önemli olmamış. Aynı zamanda Hz. Hacer’in şahitlik ettiği bir mucizenin de kahramanı olan Zemzem, beraberinde zengin bir kültür de oluşturmuş.

ALİ DEMİRTAŞ6 Ekim 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Suyun en kutsal hali: Zemzem

Yer üstü su kaynakları İslâm kültürünün beşiği olan Hicaz’da kıt olduğundan, içme ve kullanma ihtiyacını karşılamada kuyu daima ilk sırada yer almıştır. Bu sebeple yerleşim birimlerinin yanında, kafilelerin geçecekleri yollar üzerinde, ekili arazilerin yakınlarında ve meralarda çok sayıda kuyu açılmıştır. Ancak Arap yarımadasında açılan kuyuların hiçbirisi, Mekke’de Kâbe’nin yakınında yer alan Zemzem kadar uzun ömürlü ve manevi değere sahip olmamıştır.

Zeytinburnu Belediyesi yayını olan Z Derginin Su ve Şifa sayısında yer alan bilgilere göre Zemzem kuyusu ilk defa Hz. İbrahim’in eşi Hacer ile oğlu İsmail’i Mekke’ye getirmesinden sonra açıldı. Hz. İbrahim’den geriye kalan az miktardaki su ve erzakın tükenmesi üzerine ıssız Mekke vadisinde henüz bebek olan oğlu İsmail’in susuzluktan ölmesinden korkan Hacer, çaresizlik içinde Mescid-i Harâm’ın kuzeybatısında Kuaykıân dağının eteğindeki Merve tepeleri arasında su aramaya başladı. Oğlunu bıraktığı yerden bir ses işiterek Zemzem kuyusunun bulunduğu yerde mucizevi bir şekilde kaynayan suyu ve orada Cebrâil’i gördü. Cebrâil’in yere vurmasıyla yeryüzüne çıkan kaynağı görünce dehşete kapılan ve İsmail’in çıkan suyla oynadığını görünce şaşkınlığı daha da artan Hacer, suyun önünü keserek gölcük oluşturmak için çabalamaya başladı. Hacer, Cebrâil’in, “Bırak aksın, bu bitmeyen bol bir sudur.” demesine rağmen bir taraftan avucuyla suyu kabına dolduruyor, bir taraftan da etrafını çevrelemeye çalışıyordu. Hz. Peygamber, “Allah İsmail’in annesine rahmet etsin. Eğer suyun önünü kapamasaydı, Zemzem şırıl şırıl akıp giden bir ırmak olurdu.” buyurmuştur. Hacer ile İsmail’in susuz kalmaları ve çâresiz kaldıkları bir anda suya kavuşmaları, İslami kaynaklar başta olmak üzere Hristiyan ve Yahûdi kayıtlarında da yer alır.

İlk açıldığında toprak üstünde akan tek gözenekli bir kaynak iken Hz. İbrahim tarafından kuyu hâline getirilen Zemzem, Mekke’de hayat emarelerinin görülmesine vesile oldu ve Yemen-Suriye güzergâhında seyahat edenlerin dikkatlerini çekti. Ana yurtları Yemen olan Cürhümlülerden bir kâfile dinlenmek için Mekke civarında çadır kurarak mola verdiği sırada suyun varlığından haberdar oldu. Cürhümlüler, yaptıkları istişareden sonra Mekke’ye yerleşmeye karar vererek Hacer’e başvurdular. Hacer, içip faydalanmaları dışında Zemzem’de haklarının olmadığını söyleyerek onlara Mekke’ye yerleşme izni verdi. 

Mekke’ye iskânın hızlanmasına sebep olan Zemzem kuyusu, Hz. İbrahim ve oğlu tarafından temelleri yükseltilen Kâbe ile bütünleşerek Mescid-i Harâm’ın kutsal kabul edilen mekânlarından birisi hâline geldi. Hac ve umre için Mekke’ye gelenler tarafından kullanılan Zemzem, sâdece Mekke Haremi’nin değil, Kâbe’nin kuyusu ve bütünleyicisi olarak görüldü.

"Mekke’ye gelenler tarafından kullanılan Zemzem, sâdece Mekke Haremi’nin değil, Kâbe’nin kuyusu ve bütünleyicisi olarak görüldü."

"Zemzem tarih boyunca hem Mekkelilerin hem de Kâbe’yi ziyarete gelenlerin temel beslenme aracı olmuş ve kutsallığı, şifa ve bereket verici özelliği dolayısıyla Mekke dışındaki bölgelerden buraya gelenler Zemzemi en önemli Kâbe hâtırası olarak vatanlarına götürmeyi âdet edinmişlerdir."

KUYU YENİDEN KURULDU

Zemzem kuyusu bir süre sonra izi bulunamayacak şekilde ortadan kalktı. Seylü’l-arim dolayısıyla bölgeye gelen Huzâa ve Kinâneoğullarıyla giriştikleri üstünlük mücadelesinde yenilgiye uğrayan Cürhümlüler, Hacer’ül Esved’i yerinden söküp bir yere gömdükten ve içine kıymetli eşyaların atılmasının yaygınlaştığı kuyuyu kapatıp yerini belirsiz hâle getirdikten sonra ilk yurtları olan Yemen tarafına gittiler. Asırlarca üzerinden sel ve yağmur sularının geçmesi ve Mekke’de uzun süren kuraklık sonucunda kuyu tamamen kapandı Cürhümoğullarının Mekke’den çıkartılmasından sonra kaybolan Zemzem, Hz. Peygamber’in dedesi Abdülmuttalib tarafından yeniden ortaya çıkarıldı. Abdülmuttalib’e rüyasında veya ilham yoluyla Mescid-i Haram’da karınca yuvasının yakınında bulunan Zemzem kuyusunu kazması emredildi. Abdülmuttalib, tek oğlu Hâris’in desteğiyle zahmetli bir çalışmadan sonra kuyuyu ortaya çıkardı ve kuyunun bakım ve koruma işlerini üstlenerek toplumdaki şeref ve itibarını daha da artırdı.