24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Turizmin ekmeğini köylü kadınlar yiyecek

Akdeniz’in cazibe merkezi şehir dışından köylere taşındı. Tarihi, doğası ve yerel lezzetleri ile büyüleyen köyler samimiyet özleminede çare oluyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle yürütülen projede köy kadınları kazanıyor, Anadolu kültürü dünyaya açılıyor.

HAKAN SADIÇ5 Ağustos 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Turizmin ekmeğini köylü kadınlar yiyecek

Zamanın durduğu bir Likya köyü: zirvesinde ise bir vakitler kimsenin uğramadığı antik kent. İçinde ulu meşeler, develerin su içtiği sarnıçlar, kekik tarlaları var. Bu fotoğrafı zihninizde canlandırın. Tam pansiyon tatil köyü fotoğrafını ise silin zihninizden. Doğal ve kültürel zenginliklere sahip, yerel ve geleneksel yaşamın sürdüğü köyler turizmin yükselen trendi. Hal böyleyken turizmin tahtına otel ve sosyetik beach’lerin patronları değil, köy ahalisi oturuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, BM Kalkınma Programı ve Anadolu Grubu’nun ortaklığında yürütülen ‘Gelecek Turizmde’ projesinin son ayağı Antalya’nın Demre ilçesinde gerçekleştirildi. ‘Likya Yolu’nda ‘Bir Tarih Molası’ adlı çalışma kapsamında ilçedeki üç farklı yürüyüş rotası birleştirildi. Kesişim noktasındaki Kapaklı Köyü turistik durak oldu. Likya yolunu geliştirmeyi hedefleyen projede ziyaretçilerin temel ihtiyaçları göz önüne alınmış. Tabii ki en büyük iş köylü kadınlara düşmüş. Köyün binlerce yıllık mutfağı en doğal haliyle turistlere sunuluyor. Köy kadınlarının hazırladığı yemekler bölgede yetişen sebze, meyveyle yapılıyor. Yemekler imece usulü odun ateşinde, taş fırınlarda, bakır kaplarda pişiyor. 

LİKYA YOLU’NDA TARİH MOLASI

Anadolu kültürünün yaşadığı köyün güler yüzlü misafirperver sahiplerinin hazırladığı gözlemelerin, ev yemeklerinin tadına bakan, ‘geçiyordum uğradım’ demiyor birkaç gün kalıyor. Böylece köy kadınlarının yaptığı yerel üretimler değerleniyor, gelenler organik besleniyor, taş evlerde huzuru doya doya yaşıyor. 

BİN YILLIK GELENEK

Kapaklı Köyü’nün bir meşhur yeri de Hoyran Wedre-Köy Evleri. Otelin sahipleri Canan ve Süleyman Hacımusaoğlu, köyün bin yıllık taş mimarisi önünde saygıyla eğilmiş. Yalnız taş dokuyu değil, oran ve boyutlarını da köyden öğrenmiş. 400 yıllık pırnal ağacını kesmek yerine tasarımının merkezine almış.  

Bizim gözlemenin ve çayın tadı hiçbir yerde yok

Kapaklı Köyü’nde doğdum, büyüdüm. Köyümüz çok sakindi, araba bile geçmiyordu.  Likya Yolu’nun köyümüzle birleşmesi iyi oldu. Gelen yürüyüşcülere yaptığımız yemekleri sunuyoruz. Komşular bir araya gelip yemek yapıyoruz. ‘Ellerinize sağlık’ dediklerinde çok mutlu oluyoruz. Onları  turist gibi değil ziyaretimize gelen misafirlerimiz gibi karşılıyoruz. Anadolu kültüründe eve gelen aç gönderilmez. Evimizde çocuklara ne yediriyorsak onları pişiriyoruz. Bizim köyde ocağın da semaverin de ateşi hiç sönmez. Soframız herkese açık, herkesi gözleme yemeğe ve çaya bekliyoruz. İleride kuracağımız kooperatifle birlikte sesimizi daha da duyuracağız. Bu projeye destek veren herkese teşekkür ederiz. 

GEZİLECEK YERLER 

Kekova, Batık Şehir, Kaleköy rotasından tekne turu yapın. Noel Baba Kilisesi, Myra Antik Kenti, Andriake Antik Kenti, Likya Uygarlık Müzesi, Tarihi Mezarları ve nefes kesen manzarası ile Horan’ı da mutlaka görün deriz. Bir de hatırlatma: Bu projenin amacı bölgede yaz-kış farkındalık yaratmak. Likya Yolu’nun Karpaklı Köyü’nda birleşiyor olması trekking yapanların da işini kolaylaştırıyor. Yürüyüş yolu dışında köye gelecek misafirler için Kapaklı’dan denizi kadar da iskele açıldı.